Çözüm sürecinde 'arabulucu' iddiası

Çözüm sürecinde 'arabulucu' iddiası

AKP hükümetinin yaklaşık 21 aydır sürdürdüğü çözüm sürecinde ilk aşama olarak tanımlanan diyalog sürecinin eylül ayında açıklanacak yol haritasıyla birlikte sona ererek müzakere aşamasına geçişin ilk adımları atılacak. Bu kapsamda Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile HDP heyetinin ve İmralı’daki Abdullah Öcalan ile devlet heyeti arasında süren görüşmelerde ikinci aşamaya geçiş öncesi yeni bir mekanizmanın oluşturulmasını öngören kararlar alındı.

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın edindiği bilgiye göre, PKK ve Öcalan’ın daha önce çözüm sürecinde uluslararası bir gözlemci olması yönündeki talepleri son günlerde gerçekleştirilen görüşmelerde tekrar ele alındı. Ancak taraflar arasında gelinen noktada ikinci aşama olarak tanımlanan müzakere sürecinde bağımsız bir uluslararası kuruluşun gözlemci olarak sürece dahil olmasına yeşil ışık yakıldı. Uluslararası gözlemci statüsünün sürece müzakere aşamasında dahil edilmesi kararlaştırılırken söz konusu kuruluşun yapısı ve hangi kuruluş olacağı gibi konular üzerinde henüz net bir karar verilmedi. Öte yandan uluslararası kuruluş yerine tarafsız bir ülkenin de uluslararası gözlemci statüsünde görev yapabileceği dile getiriliyor. Gözlemci statüsünde görev yapacak kuruluş ya da ülkenin müzakere aşamasını takip edeceği belirtiliyor.

 

Atalay ‘uluslararası gözlemci yok’ demişti

 

2009 yılında Oslo’da MİT ile PKK arasında yapılan görüşmelerde gözlemci ve koordinatör ülke statüsünde İngiltere ve başka ülkelerin isimleri telaffuz edilmişti. 2012 yılında başlayan çözüm süreci kapsamında PKK, üçüncü bir tarafın gözlemci olarak görev yapmasını talep ediyordu.

PKK yöneticisi Cemil Bayık, son olarak Haziran 2014’te yaptığı açıklamada “Müzakerenin yapılması için bazı şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartlardan biri üçüncü bir tarafın gözlemci olmasıdır” diye konuşmuştu.

İnternete düşen ses kayıtlarıyla ortaya çıkan Oslo sürecinde üçüncü bir ülke olmasına ilişkin tartışmalar nedeniyle hükümet, iki yıldır yürütülen çözüm süreci boyunca, “hiçbir yabancı ülke ya da kuruluşun sürecin içinde bulunmadığını, ilk kez tamamen yerli bir proje uygulandığını” sürekli vurguladı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecine yasal statü veren yasanın TBMM Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeleri sırasında “Yürüttüğümüz süreci Türkiye kendisi yürütüyor. Uluslararası bir aracı yok. Kendimiz direkt görüşüyoruz, yöntemimiz bu” diye konuşmuştu.

 

MİT yerine KDGM

 

Sürecin ilk aşaması olan diyalog sürecinde İmralı’yla “devlet heyeti” olarak görüşme yapan MİT’in de müzakere aşamasına geçilmesiyle birlikte bu görevini KDGM’ye bırakacağı ifade ediliyor. Buna göre, ilk aşamada örgütle teması sağlayan MİT yerine KDGM bünyesinde oluşturulacak uzman bir ekip hem İmralı hem de Kandil ile görüşmeler gerçekleştirecek. MİT’in yerine sürecin yürütücülüğünü KDGM’nin alması, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olarak kabineye girebileceği ya da bir süre daha görevini sürdürüp en geç 2015 seçimlerinde milletvekili olarak siyasete gireceği kulisleriyle ilişkilendiriliyor.