Kamuyounda "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, geçtiğimiz hafta HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır'daki evine iki kez polis tarafından baskın düzenlenmesine ilişkin olarak, "Şimdi bir PKK’lının evine yanlışlıkla girmişler, ortalık ayağa kalktı. 'Çocuklarım ağlıyordu' diyor. Çocukların da ağlayacak, anan da ağlayacak" dedi. "Başkalarına olurken niye bir şey demiyorsun?" diyen Cübbeli Ahmet Hoca, "Kendine olunca bas bas bağırıyorsun. Bir sürü Müslümanın anasını ağlattılar. Niye bir şey demiyorsun?! Sana olunca 'Çocuklar ağladı' diyorsun" ifadesini kullandı.
Cübbeli Ahmet, "Bu ülkede Apo’yu asmazlar, beni asabilirler. Bunlar olabilir ama korkmayacağız! Ecelden evvel ölüm yok!" diye de ekledi.
Cübbeli Ahmet Hoca'nın Vahdet'te "Ne Bakandan korkarım ne de komutandan" başlığıyla yayımlanan (19 Mayıs 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:
Ben 28 Şubat sürecinde dahi söylediklerimden geri adım atmadım. DGM’de saatlerce ayet ve hadislerle görüşlerimi anlattım. Daha o zamanlar idam cezası kalkmamıştı. İdam edilebilirdim ama korkmadım. Bu ülkede Apo’yu asmazlar, beni asabilirler. Bunlar olabilir ama korkmayacağız! Ecelden evvel ölüm yok!
Hak üzereysen korkma! Ateşe atla korkma! Biz hak üzereyiz. Bizim korkmamamız lazım. Şia korkmuyor. Batıl mezhep, cehennemi boylayacak Şia mezhebi korkmuyor. IŞİD’i, haricisi korkmuyor. Biz, Ehl-i Sünnet korkarsak dünyaya rezil olacağız. Yapmayın bunu! Bana bile “Reddiye yapma, ona-buna bir şey deme. Sana bir şey olur” diyorlar.
Bana böyle diyeceklerine “Hoca hak üzeresin, doğruyu konuş” niye demiyorlar?! Yazıklar olsun, benim cemaatimin bile bir kısmı bana “Reddiye yapma” diyor. Niye korkacağım ben?
Bakandan da korkmam, takandan da korkmam, subayından da korkmam, komutanından da korkmam. Biz hak üzereyiz. Biz 80 ihtilalinden önce de konuşuyorduk. İhtilalde de konuşuyorduk, 28 Şubat’ta da konuşuyorduk. Konuşacağız, biz hak üzereyiz.
Bize yapmadıkları kalmadı. Ne olacak yani? Evlerimizi kaç kere bastılar, aradılar, taradılar. Çoluk çocuğumuzu ağlattılar. Neler ettiler neler… Şimdi bir PKK’lının evine yanlışlıkla girmişler, ortalık ayağa kalktı. “Çocuklarım ağlıyordu” diyor. Çocukların da ağlayacak, anan da ağlayacak. Davan hak ise sevap alırsın. Davan batıl ise boşa gider. Ahirette de azaba döner. Ne var yani? Başkalarına olurken niye bir şey demiyorsun? Kendine olunca bas bas bağırıyorsun. Bir sürü Müslümanın anasını ağlattılar. Niye bir şey demiyorsun?! Sana olunca “Çocuklar ağladı” diyorsun.
Böyle bir şey yok! Dava adamıysan ağlamak, zırlamak yok. Hak üzereysen cennetliksin, batıl üzereysen…
Ben şaşırıyorum. Komünistler ölümü göze almış. Deniz Gezmişler falan mahkemede hakimle alay ediyorlar. Deniz Gezmiş batıl üzere. Ahiret inancı, Allah inancı yok. Ölse cehenneme zümera. Ama adam yine de taviz vermeden dikine dikine konuşuyor. Biz ise hemen yalakalık, “Yok ona demedim, milletvekilini kastetmedim, bakanı kastetmedim, şunu-bunu kastetmedim” diyoruz. Kim yanlış yaptıysa reddiyeyi basarız. Kastettiğimizi de söylemekten korkmayız. Kimse Allah’ın, peygamberin hakkında konuşamaz. Dinimiz hakkında konuşamaz, Ehl-i Sünnete dil uzatamaz.
Ehl-i Sünnet bu memleketin direğidir. Ama maalesef Suriye’de olduğu gibi bütün Ehl-i Sünneti biçtiler, kestiler, doğradılar. Niye bu Ehl-i Sünnet böyle kardeşim?! Türkiye’de bir hareket falan olsa, ülkenin yüzde 80-90’ı Ehl-i Sünnet ama yine biz eziliriz. Çünkü bizde cesaret yok. Bizde hak uğrunda konuşmak yok. Bizde korkaklık var.
28 Şubat’ta beni içeri attıkları zaman daha idam kalkmamıştı. Baktım bütün gazeteler aleyhime. Ortalık yıkılıyor. Deprem vaazımdan dolayı bütün dünya benden bahsediyor. “Bu durumun en fazlası ne olur?” diye düşündüm. “İdam olur” dedim. Ona göre kendimi hazırladım. “İdam edilirsem de en azından insan öleceği günün vaktini bileceği için tövbesi güzel olur. Şehadetin garanti olur” dedim. Hazırlığımı ona göre yapıyorum kardeşim. Sen bunu düşünmediğin zaman “Yalan, yanlış dedim hakim efendi” diyerek taviz verirsin. Olmaz böyle. Ben söylediklerimin hepsini de savundum.
DGM’de saatlerce ayet, hadis ile açıkladım. Kocaman dosya oldu. Sonunda ne oldu? İdam da olabilirdim. Bu memlekette başbakanı asmışlar, beni mi asamayacaklar? Apo’yu asmazlar, beni asabilirler. Bunlar olabilir ama korkmayacağız! Ecelden evvel ölüm yok!
Mübarek insanlar siz Ehl-i Sünneti müdafaa edin.
Bir de bana “Reddiye yapma” diyorlar. Niye bana böyle şeyler diyerek huzurumu kaçırıyorsunuz?! Yanlış yapıyorlar.
Ben onlara uymadım da, uymam da. Ben Efendi Hazretlerine bakarım.
Bana “Dilsiz şeytan olma, acı da olsa uyar. Yoksa vaaz etme” buyurdu.
Nefsimin aleyhine de olsa hakkı söylerim ben.