-ÇUBUKÇU: ''ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ ÖNEMLİ'' ANKARA (A.A) - 12.10.2010 - Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Bir çocuğun akademik ve sosyal olarak ve hatta sağlık açısından diğer bir çocuktan daha geri olmasına sebep verebilecek her türlü sistemi ya değiştirmeli ya da ortadan kaldırmalıyız'' dedi. Dünya Bankası ve UNICEF tarafından ortaklaşa olarak Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve diğer kuruluşların işbirliğinde Hilton Otel'de iki gün sürecek ''Erken Çocukluk Gelişimi'' konferansı başladı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, konferansın açılışında, erken çocukluk gelişiminin ve eğitiminin dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'nin de önde gelen önceliklerinden biri olduğunu söyledi. Erken çocukluk gelişimi uygulamalarında ortak amaç ve kazanımlar çerçevesinde kanun koyucuların, otoritelerin, uygulayıcıların ve ebeveynlerin bir araya gelmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Çubukçu, ''Erken çocukluk dönemi dediğimizde ülkemizde 0-72 ay arası çocuklardan, yani yaklaşık 7.5 milyon çocuğumuzdan bahsediyoruz'' dedi. Çubukçu, şöyle konuştu: ''Ebeveynlerin, çocuklarının bu dönemdeki gelişmeleri için yararlandıkları süreçlere göz attığımızda karmaşık ve bazen birbiri ile bağlantılı, bazen de bağlantısız tercihlere yöneldikleri görülmektedir. Elbette bu tercihler, ebeveynlerin çocukları için neyi istedikleriyle, bunun için ne kadar para ayırabildikleriyle, imkan ve fırsatlara ne kadar ulaşabildikleriyle yakından ilgilidir. Bunun yanında özel eğitime muhtaç çocuklara sahip olan, düşük gelirli ve çalışmakta olan ebeveynler içinse kısıtlamalar ve güçlükler daha da artmaktadır.'' Erken çocukluk dönemindeki olumlu müdahale süreç ve metotlarının çocukların daha da sosyalleşmesini, bilişsel ve psikolojik gelişmelerinin daha etkili olmasını sağladığından hiç şüphe olmadığının altını çizen Çubukçu, şöyle dedi: ''Şartlar ne olursa olsun tek bir çocuğun bile ihmal veya göz ardı edilmesi, sonuçları çok başarılı da olsa atılan adımların ve alınan inisiyatiflerin sorgulanmasını gerektirir. Bir çocuğun akademik ve sosyal olarak ve hatta sağlık açısından diğer bir çocuktan daha geri olmasına sebep verebilecek her türlü sistemi ya değiştirmeli ya da ortadan kaldırmalıyız. Dolayısıyla erken çocukluk gelişimi hususunda kaliteli ve kapsayıcı uygulamalar geliştirmek ve bunların ülkemizin tamamına yaygınlaştırılmasını sağlamak zorundayız. Unutmayın ki erken çocukluk dönemi, bir bireyin gelişimine müdahale edilecek en önemli dönemdir. Geleceğin yetişkin bireyleri olacak çocuklarda öğrenmenin temel yapıları olan harfler, matematiksel kavramlar ve kelimelerin aktarılmasının yanında, sağlıklı kendine yetebilen ve özgüven sahibi bireyler olarak gelişimlerini tamamlamalarını sağlamak, erken çocukluk dönemindeki bütün süreç ve metotların en önemli amaçlarıdır.'' -''ÇOCUKLARIN ANAOKULUNA GİTMESİNİ DESTEKLİYORUZ''- Çocukların bu dönemi en etkin şekilde tamamlaması için kaliteli ve etkin öğrenme imkanlarının ve çocukların her türlü ihtiyacını giderebilecek yeterli bilgi, beceri ve ekonomik gelire sahip ebeveynlerin olması gerektiğinin altını çizen Çubukçu, bu kapsamda dezavantajlı çocukların okul öncesi eğitim alabilmeleri için Bakanlık tarafından birçok projenin yürütüldüğünü söyledi. Bütün imkanların eğitim için seferber edildiğini vurgulayan Çubukçu, şöyle devam etti: ''Erken çocukluk döneminde çocuklarımızı hazırlamak adına başarılı olabilirsek daha sonra her alanda ortaya çıkabilecek sorunları en başında çözmüş oluruz. Bir üst öğretime gitme adına daha hazır ve bu öğretimi tek etme ihtimali daha az, seçilen her alanda akademik olarak daha başarılı, daha çok ekonomik gelire sahip, sağlık problemleri ve suça karışma ihtimali az olma gibi arzu edilen olgulara sahip bireylerin oluşması, erken çocukluk dönemi müdahalelerinin en önemli gerekçelerindendir.'' Özellikle 36-72 ay arası çocukların mümkün olduğunca kreş, anasınıfı ve anaokulu gibi ortamlara yönelmesini desteklediklerini belirten Çubukçu, kaliteli bir erken çocukluk programına katılan çocukların anaokulu ve ilköğretime başlarken, öğrenmeye daha hazır, yetenek testlerinde daha başarılı olduklarının, okul terk, devamsızlık ve sınıf tekrarı oranlarının daha düşük olduğunun, bir üst öğrenime geçiş ve devam etme oranlarının arttığının gözlendiğini anlattı. Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması amacıyla yaptıkları çalışmaları anlatan Çubukçu, okul öncesi eğitimde okul sayısının 26 bin 681'e, derslik sayısının 45 bin 703'e, öğrenci sayısının 980 bin 654'e, öğretmen sayısının ise 42 bin 716'ya ulaştığını söyledi. Bakan Çubukçu, okul öncesi eğitimin 32 ilde zorunlu hale getirilmesiyle bu illerde okullaşma oranının yüzde 93.1'e çıktığını, okul öncesi eğitimin 2012-2013 eğitim-öğretim yılına kadar kademeli olarak 81 ilde zorunlu olacağını ifade etti. -DİĞER KONUŞMALAR- UNICEF Bölge Direktör Yardımcısı Kirsi Madi, bu konferansın toplum için kritik önemi haiz bir toplantı olduğunu ifade etti. Nörolog, sosyolog, eğitim bilimcilerinin hepsinin erken çocuk gelişiminin önemli olduğunu belirttiğin söyleyen Madi, erken yaşta çocuklara yapılan yatırımın gelecek için de yararlı olacağını belirtti. Madi, erken yaşta verilen eğitimin çocuğun öğrenme kapasitesini artırdığını, çocukların sosyal gelişimini olumlu etkilediğini ifade ederek, erken çocukluk gelişimi ile kuşaklar arası yoksulluğun da ortadan kaldırılabileceğini söyledi. Madi, çocuklara yapılan yatırımın fırsat eşitliğine yapılan yatırım olduğunu belirti. Dünya Bankası Beşeri Kalkınma Sektörü Yöneticisi Jesko Hentschel de konferansta ele alınacak konuların Türkiye için çok önemli olduğunu, erken çocukluk gelişiminin, çocukların hayatlarında başarılı olmaları, yoksulluğa düşme riskinin azaltılması, daha adil toplumlarda yaşamak, akıllı ekonomi yapmak demek olduğunu söyledi. Çocukların sahip oldukları fırsatların sosyo-ekonomik durumlara göre değiştiğini ifade eden Hentschel, çocuklar arasında sahip olunan şanslar açısından, eğitim, beslenme açısından çok ciddi farklılıklar olduğunu kaydetti. Akademisyenlerin ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden konuşmacıların katıldığı ve yarın sona erecek konferansta, ''Türkiye'de 5 Yaş Altı Çocuk Ölümlerinin Azaltılması'', ''Türkiye'de Yeni Nesiller İçin Fırsat Eşitliğinin Sağlanması'', ''Dünyada ve Türkiye'de Erken Çocukluk Gelişimi Politikaları'', ''Okul öncesi Eğitimin Kapsamının Genişletilmesi'' gibi konular ele alınacak.