Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı yasaklandığı için 729’ncu haftada da İHD İstanbul Şubesi’nin bulunduğu Çukurluçeşme Sokak'ta bir araya gelerek 7 Mart 1993 tarihinde İstanbul’da gözaltında kaybedilen Ali Kırlangıçlı’nın akıbetini sordu.
Gazete Duvar'da yer alan habere göre, 729’ncu hafta açıklamasını gözaltında kayıp yakını İkbal Eren yaptı. Yetkililere ve kamuoyuna seslenen Eren, “Gözaltında kayıp iddiasında bulunan kişiler, şikayet ve taleplerini yetkili makamlara ve kamuoyuna iletme hakkına sahiptir” diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü: “Devlet; kayıp yakınlarının talep ve şikayetlerini iletmeleri sırasında meydana gelebilecek kötü muamele, korkutma, tehdit veya diğer müdahalelerin engellenmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Türkiye’de devlet, kayıp yakınlarının şikayetlerini derhal ve titizlikle araştırılmasını sağlama yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi kayıp yakınlarının şikayetlerini duyurma hakkını da 30 haftadır engellemekte.”
“Bizim adalet talebimize kulaklarını tıkayan savcılar, kayıp yakınlarının acılarını paylaşan, hakikat ve adalet taleplerine kayıtsız kalmayan kişilere de suç yaratma çabasındalar" diyen Eren, sözlerine şöyle devam etti:
Meşru adalet arayışımızı kriminalize etmeye çalışanlara sesleniyoruz: Uluslararası hukuka göre gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve hiçbir koşulda hoş görülemez. Her devlet, bu suçu önleme ve gerçekleşmesi halinde suçu ciddiyetine uygun bir biçimde cezalandırmakla yükümlüdür. Devletin bu yükümlülüğünü yerine getirmesini istemek suç değil, hakkımızdır. Suç olan kaybedenleri korumak, onları hukukun üstünde tutarak cezasız bırakmaktır.”
Bursa İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi 4. sınıf öğrencisi olan Ali Kırlangıçlı, 12 Eylül askeri darbesinin ardından 2 Ekim 1980 tarihinde tutuklandı. İstanbul’da askeri mahkemede yargılandı ve siyasi bir kararla idama mahkum edildi. 28 Mayıs 1990 tarihinde Bayrampaşa Kapalı Cezaevi’nden dört kişi ile birlikte firar edip yurtdışına çıktı. 1993 yılının başında Türkiye’ye döndü.
Eren, 6 Mart 1993 tarihinde İstanbul Kartal Esentepe’de bir eve yapılan polis baskınında, sağ yakalanabilecek beş kişinin taranarak öldürüldüğünü, aynı operasyon kapsamında, polislerin Fatih’te bulunan bir eve de baskın yaparak burada bulunan beş kişiyi gözaltına aldığını söyleyerek şöyle devam etti: “Ali Kırlangıçlı 7 Mart 1993 tarihinde saat 11.00’e doğru İstanbul Fatih’teki bu eve gitti. Gittiği eve gece polis baskını yapıldığından ve halen evde kurulu olan polis karakolundan habersizdi. Bu tarihten sonra Ali Kırlangıçlı’dan bir daha haber alınamadı. Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 24 kişinin gözaltı kaydı yapıldı. Ancak Ali Kırlangıçlı’nın gözaltı kaydı yapılmadı ve gözaltına alındığı reddedildi. Yakın akrabaları olan avukat Kemal Kırlangıç aile adına girişimlerde bulunduysa da herhangi bir bilgiye ulaşamadı.”
Açıklamada gözaltında kaybedilen Kırlangıçlı’nın ağabeyi İbrahim Kırlangıçlı’nın Cumartesi Anneleri’ne gönderdiği mektubu da okundu: “Ben İbrahim Kırlangıçlı 7 Mart 1993’te gözaltında kaybedilen Ali Kırlangıçlı’nın ağabeyiyim. Kardeşim üniversite 4. sınıfta okurken Bursa Emniyeti’nde 45 gün işkence gördükten sonra tutuklandı. Daha sonra cezaevinden firar ettiler. Polis operasyonu ile İstanbul Fatih’te gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü gözaltıyı kayıtlara geçirmedi. Avukatı Kemal Kırlangıçlı’ya hiçbir bilgi verilmedi. Kardeşim Ali Kırlangıçlı’yla ilgili tüm girişimlerimiz yanıtsız kaldı. Ne yapıldığı bize açıklanmak zorundadır. Tam 26 yıl oldu kardeşimi kime sorayım? Çalmadık kapı kalmadı ama cevap yok. Bir mezar taşı bile olmayan kardeşimin devrimci kimliğini kimse yok edemeyecektir.”
Cumartesi Anneleri'nin eylemine CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP milletvekili Oya Ersoy da katıldı.