Hizmetlerin daha etkin hâle getirilmesi için büyükşehir olan il sayısının artırılmasına ilişkin bir düzenlemenin hükûmet tarafından hazırlandığı öğrenildi.
Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün sabah TBMM’deki bazı ihtisas komisyonlarının AKP'li üyeleri ile kahvaltıda buluştu. Milletvekillerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlayan Erdoğan, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir haftada 3 kez görüşme yaptığını hatırlatan Erdoğan “Sayın Putin, Rusya’nın Türk askerlerine yapılan saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. Zaten saldırıları da rejim üstlendi. İki ülkenin Suriye’de insanı yardımlarla ilgili çalışmalarını da ele aldık. Sayın Putin’e Halep’teki hastane ve okullara yapılan saldırıları sordum. Kim vurdu dedim, biz vurmadık dedi. Peki, biz de vurmadığımıza göre kim vurdu diye sordum’ dediğini aktardı. Bazı milletvekilleri büyükşehir yasasında yer alan uygulamalar nedeniyle merkez ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri arasında hizmet sunumunda, imar uygulamaları gibi konularda sıkıntı yaşandığına dikkat çekti. Erdoğan bunun üzerine “Bu tür sorunları biz de tespit etti. Hükûmet yeni bir düzenleme hazırlıyor. Büyükşehir Belediyesi yasası değişecek. Büyükşehir olmak için gerekli olan nüfus kriteri biraz düşürülecek. Böylece birçok il büyükşehir olacak. Bu düzenleme kısa sürede yapılacak. Böylece büyükşehir sayısı 50-60’ı bulabilir. İmar uygulamaları başta olmak üzere ilçe belediyeleri kendi başlarına farklı kararlar alamayacak. Hizmet sunumunda koordinasyon problemi yaşanmasını önleyecek tedbirler alınıyor” diye konuştu.
28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağını AİHM’e taşıyan AK Parti Konya Milletvekili Leylâ Şahin Usta, 19 yıl geçmesine rağmen 28 Şubat davasının halen sürdüğünü, bu davanın mağduruyken, neredeyse sorumlu hale getirilmesi çalışıldıklarını anlattı. FETÖ davaları sebebiyle kendilerinin mağdur edilmeye çalışıldığını söyleyen Usta’ya, Erdoğan “Siz de iyi savunma hazırlayın. O döneme ilişkin yapılan haksız uygulamalardan örnekler verin. Bizzat kendiniz davalara gidip takip etmeniz gerekir” cevabını verdi. Toplantıda bir milletvekilli, bir babanın kendisini arayarak oğlunun isminin ByLock listesinde çıktığını söylediğini ve ‘Nuh Peygamber’in oğlu gibi benim oğlum da bana ihanet etti. Bazen suçlu oğlunuz da olsa ondan vazgeçmeniz gerekir’ dediğini aktardı. Erdoğan ise “Bak adam ne güzel söylemiş” karşılığını verdi.
Erdoğan, yeni anayasa çalışmaları kapsamında bir uzlaşma durumunda referandum sürecine girileceğini de hatırlattı. Erdoğan, milletvekillerine “Önce Meclis’te ardından da referandum sürecinde çok yoğun bir dönem bekliyor. Kampanyanın iyi yürütülmesi ve halka iyi anlatılması gerekir. Herkese görevler düşecek. Çok çalışmanız gerekecek, buna hazırlıklı olun. Tabi bütün bunları Sayın bBşbakan ve ekibi koordine edecek” dedi.
TBMM Genel Kurul gündemindeki Millî Eğitim Teşkilat yasası ile gündeme gelen emekli milletvekillerinin üniversiteye dönmeleri durumunda hem milletvekili emekli maaşı hem de akademisyenlik maaşı almalarına yönelik düzenlemede de Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirildi. Cumhurbaşkanı düzenlemenin doğru olmadığını belirterek “Bu süreçte vatandaş tarafından yanlış anlaşılacak, manipülasyona açık işlere girmemek lazım” dedi.
Bazı vekiller TBMM’de FETÖ Darbe Komisyonuna ilişkin eleştirilerde bulundu. Milletvekilleri komisyona çağrılan isimlerin neredeyse tamamının AK Parti’yi suçlayıcı açıklamalarda bulunduğunu belirterek, “Her gelen 2002’den sonrasını örnek veriyor. Keşke bu komisyonu kurmasaydık” görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bütün görüşmeler basına açık yapılıyor. Bunu baştan iyi kurgulamanız gerekirdi. Madem süren davalar etkilenmesin diyorsunuz, o zaman bunu daha iyi yönetmeniz gerekirdi” dedi.
“Terörle iç içe oldukları ortaya çıktı. Bakıyorum da Meclis konuşmalarında HDP’liler ‘esir tutsak gibi’ laflar ediyorlar. Ama biri de ağzını açıp, PKK’ya Kandil’e tek bir laf etmiyorlar. Bölgedeki vatandaşımızın mağduriyetinden söz eden yok. Şimdi bunları görmezden mi gelecek yargı. Bizim bölgede insanımızı doğrudan muhatap almamız gerekir. Onların talepleri ve hassasiyetleri doğrudan onların aracılıyla iletilmeli ve çözümlenmeli.”
“Mağduriyetler, mücadeleye zarar vermemeli. Çünkü bunlar başarılı olsaydı, tüm millet mağdur olacaktı. İlker Başbuğ bana geldi, ‘Askerî okulları kapatmayın’ dedi. Ben de kendisine ‘Bu FETÖ’cülerin tamamı bu okullardan yetişti. Bakın Hulûsi Akar ve Necdet Özel gibi genelkurmay başkanları askerî okullardan mezun değil. Demek ki illa bu okullarda okumak gerekmiyormuş. Buralar FETÖ’nün yetiştirme kamplarına dönüşmüş.”