2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını açıklayan Tuna Bekleviç, ABD'nin Türkiye'ye yönelik aldığı vize kararını, “İptal kararı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil olmak üzere hiç bir devlet adamının Amerika'ya girememesi anlamına geliyor. ABD maalesef tüm diplomatik pasaportlara vize uygulamaktadır. Dolayısıyla bu vize kararı tüm Devlet adamlarını kapsamaktadır” diye değerlendirdi.
Son iki yıldır ABD ve Türkiye arasında seyahat eden kişilerin rekor sayıyı ulaştığına dikkat çeken Bekleviç,” 2016'da 459 bin 493 ABD vatandaşı Türkiye’ye giriş yaparken, aynı yıl 313 bin 654 kişi ABD'ye gitmiştir” dedi.
Bekleviç’in T24’e değerlendirmeleri şöyle:
Türkiye'nin aynı metinle ABD vatandaşlarına vize kararı alması iktidarın gerilimi yükseltmek değil azaltmak maksadını taşıdığını düşünüyorum. Eğer gerilim tırmanırsa ABD belli yıllar arasında alınmış vizeleri iptal etmeye başlayabilir. Tekrar vize başvuru süreci de kapalı olursa bu kriz oldukça derinleşir. Bilindiği gibi ABD'nin vize vermediği ülkeler Suriye, Irak, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen'dir. Bu sınıflandırma arasında Türkiye'nin dahil edilmesinin sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik derin etkileri olur.
Son iki yıldır ABD ve Türkiye arasında seyahat eden kişilerin sayısı rekor sayıya ulaşmıştır.
2016'da 459.493 ABD vatandaşı ülkemize giriş yaparken aynı yıl 313.654 vatandaşımız ABD'ye gitmiştir. ABD vatandaşlarının Türkiye'ye en yüksek giriş yaptığı yıl 2015'tir. 2015'te 798.787 ABD'li Türkiye'ye giriş yapmıştır.
Biz özellikle altını çizmek ve tarihe not düşmek isteriz ki bu adaletsiz kararın tek sorumlusu partili Cumhurbaşkanı'nın kişisel ihtiraslarıdır. Bu yaşananlar Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılmıştır herkes bana destek olsun yaklaşımını kesinlikle kabul etmiyoruz. Her kararı kafasına göre alan partili Cumhurbaşkanı aldığı kararlar sonrasında köşeye sıkışınca birlikte beraberlik aklına gelmektedir.
Asıl milli duruş direniştir. "Tek adamın" kişisel ihtirasları nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamının cezalandırılması adaletsiz bir uygulamadır! Biz "tek adam"a değil; Türkiye Cumhuriyetine bağlıyız! Sadece vize değil dış politikadaki tüm krizler ile ilgili gerçek "milli" duruş budur