Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Afrin, Kobani ve Kuzey Suriye’deki PKK üsleri hedefimiz olmalı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı:  Afrin, Kobani ve Kuzey Suriye’deki PKK üsleri hedefimiz olmalı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, Dolmabahçe ve Maçka Parkı'nda eş zamanlı olarak düzenlenen terör saldırılarıyla ilgili olarak "İstanbul’da cumartesi meydana gelen ve maalesef şu ana kadar 45 kardeşimizin şehitliği ile neticelenen iki bomba saldırısı ülkemizde yalnız şok ve tarif edilemez üzüntü yaratmakla kalmadı aynı zamanda halkımızda patlama noktasına gelen bir kızgınlığa yol açtı" dedi. "PKK’nın Suriye’nin kuzeyindeki uzantısı PYD terör örgütüne lojistik, silah ve patlayıcı, terör eğitimi dâhil her türlü yardımı yapıyor, Amerikalıların sunduğu imkânları onların emrine veriyor" iddiasını ileri süren Çevik "Kobani tam bir terör üssü. Hatay’ın doğusundaki Afrin bölgesi de öyle. O zaman Afrin, Kobani ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK üsleri, kumanda merkezleri hedefimiz olmalı" görüşünü savundu.

İlnur Çevik'in "O zaman Kobani ve Afrin hedefimiz olmalı" başlığıyla yayımlanan (13 Aralık 2016) yazısı şöyle:

İstanbul’da cumartesi meydana gelen ve maalesef şu ana kadar 45 kardeşimizin şehitliği ile neticelenen iki bomba saldırısı ülkemizde yalnız şok ve tarif edilemez üzüntü yaratmakla kalmadı aynı zamanda halkımızda patlama noktasına gelen bir kızgınlığa yol açtı…

Evet, bu korkunç olay yine PKK’nın işi! Ama artık halkımız bu insanların inlerinde vurulmalarını ve cezalandırılmalarını istiyor. Yani emniyet zafiyeti laflarına karınları tok… Sözde uzmanların boy boy TV’lerde boy gösterip anlamsız analizlerini dinlemekten de bıktık. Herkes günlerdir yakalanan canlı bombaları, PKK bombacılarını, önüne geçilen olayları gayet iyi biliyor. Önemli olan yalnız sivrisinekleri yakalamak onların bize zarar vermesini önlemek değil, onları maşa olarak kullanan ellerin kırılması ve bataklıklarının kurutulması lazım.

Bataklık Avrupa’da. Bataklık Kandil ve Sinjar’da. Bataklık Afrin ve Kobani ’de.

O zaman artık bunların üzerimize saldığı katillerle uğraşırken aynı zamanda bu bataklıklarla da ciddi ve etkin bir şekilde uğraşmamız lazım.

PKK’nın Suriye’nin kuzeyindeki uzantısı PYD terör örgütüne lojistik, silah ve patlayıcı, terör eğitimi dâhil her türlü yardımı yapıyor, Amerikalıların sunduğu imkânları onların emrine veriyor. Kobani tam bir terör üssü. Hatay’ın doğusundaki Afrin bölgesi de öyle. O zaman Afrin, Kobani ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK üsleri, kumanda merkezleri hedefimiz olmalı. Buralardan PYD Türkiye içlerine terörist bombacı hatta keskin nişancılar gönderiyor. ABD de bunlara çanak tutuyor. Hatta Amerikan Kongresi PYD’ye karadan havaya (yani bizim F-16’larımıza karşı kullanılmak üzere) uçak savar füzeleri

vermeyi kabul etti. Sonrada utanmadan ABD yetkilileri “terör ile savaşta Türkiye’nin yanındayız” diyebiliyorlar. Bu ne riyakârlık? Avrupa Birliği ülkeleri PKK ile iç içe. Almanya, Belçika, Fransa ve Hollanda resmen PKK’lıları koruyor, kolluyor. Alman mahkemesi PKK’yı “silahlı mücadele gücü” ilan 

ediyor. Sonrada İstanbul’da acımızı paylaşıyorlar. Bu ne riyakârlık?

İşte bize düşen görev Avrupa’da, Irak’ta ve Suriye’de PKK bataklıklarını kurutmak… 

Bunun nasıl yapılacağını devletimiz gayet iyi bilir…