Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Davutoğlu, Erdoğan ile anlaşamadığı için görevini bırakmak zorunda kaldı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Davutoğlu, Erdoğan ile anlaşamadığı için görevini bırakmak zorunda kaldı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yeni Birlik yazarı İlnur Çevik, 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliği teklifinin "çift başlılığı" sona erdireceğini savunarak "Erdoğan cumhurbaşkanı seçilince ve Prof. Ahmet Davutoğlu başbakan olunca yine bir ahenk vardı ama iki siyasetçinin yönetim tarzları ve zihniyet farklılıkları yüzünden bazı sıkıntılar çıkmadı mı? Çıkmadı da Davutoğlu neden görevi Binali Yıldırım’a bırakmak zorunda kaldı?" dedi. Çevik, "İşte burada bile arkadaşlar, aynı ekolden gelen insanlar arasındaki görüş ayrılıkları ortaya çıktığı zaman bile tökezleyen bir sistem var" ifadesini kullandı.

İlnur Çevik'in "Aynı ekolden gelenler bile bazen anlaşamadı" başlığıyla yayımlanan (10 Mart 2017) yazısı şöyle:

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan TRT televizyonları ve radyolarına anayasa değişikliği ve referandum ile ilgili açıklamalarda bulundu ve şu andaki sistemin tek çalışma nedeninin başbakan ve cumhurbaşkanının iyi niyeti sayesinde kurulan ahenk olduğunu vurguladı…

Cumhurbaşkanımız aynen şunları söylüyor: “Ülkede istikrarı tehdit ediyor mevcut sistem. Eğer biz bugün başarılı isek bunun arkasında yatan, biz aynı ekolden gelen insanlar olarak gerek Sayın Gül ve benim başbakanlığım dönemi, Sayın Davutoğlu, Sayın Binali Yıldırım döneminde esinti yok. Sayın Sezer ile sıkıntı yaşadık.”

Meclis tarafından seçilmiş ve gücünü TBMM’den alması gereken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 1980 cuntacılarının yetkilerini kullanarak nasıl Erdoğan hükümetine kan kusturduğu, nasıl atamaların önünü kestiği ve birçok devlet kuruluşunun “vekillerle” yönetildiğini hatırlayın…

Abdullah Gül bütün anti-demokratik engellemelere ve hatta darbe tehditlerine rağmen cumhurbaşkanı olunca işlerin normalleştiği ama bunun da esasında Gül’ün ve Erdoğan’ın yakın ilişkileri ve iyi niyetleri sayesinde ülkenin sorunsuz yönetildiğini biliyoruz. Hatta o dönemde kendisine verilen cunta yetkilerini kullanmayıp hükümeti zora sokmadığı için Gül “Çankaya noteri” olarak suçlanmıştı…

Daha sonra Erdoğan cumhurbaşkanı seçilince ve Prof. Ahmet Davutoğlu başbakan olunca yine bir ahenk vardı ama iki siyasetçinin yönetim tarzları ve zihniyet farklılıkları yüzünden bazı sıkıntılar çıkmadı mı? Çıkmadı da Davutoğlu neden görevi Binali Yıldırım’a bırakmak zorunda kaldı? İşte burada bile arkadaşlar, aynı ekolden gelen insanlar arasındaki görüş ayrılıkları ortaya çıktığı zaman bile tökezleyen bir sistem var… Yani sistem iyi niyetli insanlar arasında bile en ufak anlaşmazlıklarda çalışmaz hale gelebiliyor…

Binali Bey tam bir uyum içinde cumhurbaşkanımızla çalışıyor ama bu sonsuza kadar gitmeyecek. İlerde hep böyle bir ikili bulamayacağımıza göre biz de bu sıkıntıları üretmeyen yeni cumhurbaşkanlığı yönetimine geçip bu iki başlılıktan ve potansiyel karmaşadan kurtulmamız kadar normal bir şey var mı?