Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın imzasıyla yayımlanan 'Karargah rahatsız' başlıklı habere ilişkin olarak, "Hürriyet gazetesi Türkiye’nin değerlerini yıkma noktasında rol almıştır. Küresel güçlerin Türkiye temsilcisidir. Kaos mihrakçısıdır. Hürriyet’in kuruluş tarihi ile İsrail’in kuruluş yılı aynıdır. Hürriyet İsrail zihniyetine sahip insanlar tarafından kurulmuştur" görüşünü dile getirdi.
Oktay Saral'ın Yeni Akit gazetesinden Harun Sekmen'e verdiği söyleşi şöyle:
- Aydın Doğan medyasının provokatif yayınları ve Hürriyet Gazetesi’nin, “Karargah rahatsız” manşeti hakkında neler söyleyeceksiniz?
Aslında rahatsız olan kendileri. Bunlar alışmışlar ya Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ya da Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) genelkurmay başkanının masanın en başında olmasına. Dolayısıyla bunu yazmaları doğal. Aydın Doğan’ın bir sürü televizyonu gazetesi var. Çıkıp desin ya "Ben hükümetimin yanındayım, milletimin yanındayım. Gezi kumpasını, 17/25 kumpasını kabul etmiyorum." Diyemez! Çünkü onu birileri konuşturuyor. Bunun dışında konuşma sansına sahip değil.
- 28 Şubat sürecinde de benzer manşetler atmışlardı…
Türkiye’nin bekası konusunda iyi niyetle düşünen biri, Hürriyet’i parası ile dahi olsa alamaz. Hürriyet’in misyonu bellidir. Hürriyet, küresel güçlerin Türkiye temsilcisidir. Birkaç makul ve makbul isimle Hürriyet’in zihniyetini değiştiremezsin.
- Hürriyet ve Aydın Doğan medyası bu şekilde davranarak neyi amaçlıyor olabilir?
Hürriyet 1948’de kurulmuştur. 1948 İsrail’in kuruluş tarihidir. İsrail zihniyetine sahip kişiler tarafından kurulmuştur. Hürriyet Türkiye değerlerini yıkma noktasında rol almıştır. Mahiyeti budur. Bunlar kaos mihrakçısı. Aydın Doğan’ın bu ülkenin medeniyetiyle, değerleriyle zerre kadar alakası olmamıştır. Yaşantısıyla zihniyetiyle hangi zümrelere ait olduğu bellidir. Aydın Doğan bu ülkeye aitmiş gibi görünen ama bu ülkeye ait olmayan biridir.
- Medyadan konuşuyorken, Akit’in tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Akit gazetesi her zaman doğruyu haykırmıştır. Gerektiğinde yanlışı gördüğünde hükümeti eleştirmekten çekinmemiştir. Uyarmıştır.
- MHP’den kovulmuş muhaliflere yönelik saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sinan Oğan, Meral Akşener birileri adına hareket ediyorlar. Bu tarz saldırılardan mağduriyet devşirmeye çalışıyorlar. Bunlar bu ülkenin istiklali adına adım atmıyorlar. Bir tezgahın içerisinde bu isimler. Bu saldırılarını senaryo gereği yapıldığını, mağdur algısını oluşturmak için yapıldığı kanaatindeyim. Saldırı Sinan Oğan’a değil kürsüye oldu. En basit tabirle ‘Al gülüm ver gülüm’ meselesi.
- 16 Nisan’dan sonra Türkiye’yi neler bekliyor.
Müspet manada çok çok şey değişecek Türkiye’de. Ben yazdım oldu, ben yaptım oldu devri bitecek. Bu tarz insanlar Türkiye’de yer bulamayacak. Daha ne içerden ne de dışardan hiç kimse ülkemizin geleceğine dinamit koyamayacak. Türkiye aleyhine faaliyet gösterenler barınamayacak. Ülkemizin gücünü herkes kabul edecek.
- 16 Nisan’a giderken provokasyonlarda ardı ardına gelmeye başladı. Neler söyleyeceksiniz?
Özellikle bu ay içerisinde gerçek bir Türkiye’ye kavuşmama adına içerdeki ve dışardaki hainlerin birçok taarruzda bulunacağı kanaatindeyim. Bu senaryo ve oyunlara karşı gerekli tedbirler alındı, alınıyor.
- FETÖ ile mücadele ne aşamada?
FETÖ ile ilgili mücadele devam ediyor. Kendilerini gizlemiş kriptolar elbet vardır. Onlarla da mücadele devam ediyor.
- Almanya’nın son dönemdeki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Almanya’yı Almanya yapan bir çok Türk insanımız var. Çok büyük değerler katmışlardır. Almanya, Türkiye’nin gücü karşısında şaşkın. Ülkemizin büyümesi Almanya’yı fazlasıyla rahatsız ediyor. Türkiye’de Alman Vakıfları var. Bana göre bunlar Türkiye’ye güç kaybettirecek çalışmalar içerisinde.