Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Baş Danışmanı Şeref Malkoç, '28 Şubat süreci ile ilgili tüm delillerin devlet kayıtlarında olduğunu' söyledi. "Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat raporunda tüm tespitler yapılmıştır. Hangi medya grubu, hangi STK, hangi gazeteciler hepsi var. Savcıya düşen görev bunları alıp, delilleri değerlendirip, soruşturmayı iddianameye dönüştürmek. Bunlar varken beklemenin anlamı yok" ifadesini kullanan Malkoç, " “Paralel Yapıy'a mensup savcılar önemli görevlerde bulundular. Ancak bu dosyadaki delillerin karartılmış ya da karartılabileceği kanaatinde değilim. Soruşturmada delillerin yeterince değerlendirilmemesi, yeterince delil toplanmaması söz konusu olabilir” diye konuştu
Hilal Öztürk'ün Karar gazetesinde yayımlanan (25 Nisan 2016) haberi şöyle:
Merhum RP lideri Necmettin Erbakan’ın seçimlerden birdinci çıkarak iktidara geldiğini ve bu iktidarın TSK’daki cunta vasıtasıyla düşürüldüğünü anlatan Malkoç, şunları söyledi:
”Ancak bunu sadece TSK’daki cunta mı yaptı? Hayır, bunlarla birlikte hareket eden medya mensupları, işadamları, STK’lar hep birlikte, yaptılar. Oysa 28 Şubat davası yardım ve yataklık yapanlar olmadan, sadece askerler üzerinden yürüyor. Bu büyük bir eksikliktir. “
‘Hükümeti düşürme eylemi’ olduğu için bu dava için zaman aşımının söz konusu olmadığının altını çizen Malkoç şöyle devam etti:
“Ayrıca soruşturmada toplanabilecek tüm deliller devletin kayıtlarında mevcut. Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat raporunda tüm tespitler yapılmıştır. Hangi medya grubu, hangi STK, hangi gazeteciler hepsi var. Savcıya düşen görev bunları alıp, delilleri değerlendirip, soruşturmayı iddianameye dönüştürmek. Bunlar varken beklemenin anlamı yok ki.”
Davada sanıklar hakkında verilen ‘tahliye’ kararlarının hahkemenin takdiri olduğunu anlatan Malkoç, Paralel Yapı’ya mensup bazı savcı ve hakimlerin bu davadaki delilleri ‘karartmış olabileceği’ iddiaları için de “Paralel Yapıya mensup savcılar önemli görevlerde bulundular. Ancak bu dosyadaki delillerin karartılmış ya da karartılabileceği kanaatinde değilim. Soruşturmada delillerin yeterince değerlendirilmemesi, yeterince delil toplanmaması söz konusu olabilir” yorumunu yaptı.
Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın mahkemede merhum Erbakan’ı suçlamasına tepki gösteren Malkoç şunları söyledi. “Cuntacıların suç ortağıydı, böyle bir ifade vermesi normal. Cuntacıları temizlemeye kalkmasına değil, dönemin en büyük mağduru olan başbakanı suçlamasına tepki gösterdim. Elinden gelse merhum Erbakan’ı mezarından çıkaracak yargılayacak, yanlış olan budur. İftira atıyor, bu ne kin, bu ne husumet, ne garez. Ama sonuçta merhum Erbakan milletinin gönlünde, Mesut Yılmaz ise siyasi enkaz.
Fethullah Gülen’in o dönem ‘cuntacılarla kol kola’ olduğunu ifade eden Malkoç, “28 Şubat sürecinde cuntacıların safında yer almışır. Erbakan’ı sevmiyorum, yanlış yapıyor, çekil demiştir. Cuntacılarla kol koladır, işbirliği içindedir. 17-25 Aralık da Paralel Yapı aynı cuntacıların 28 Şubat’ta yaptığı şeyi polisin içindeki yargının içindeki cuntayla yapmaya kalktı.”