Cumhurbaşkanı Başdanışmanı'ndan tavsiyeler İSTANBUL (A.A)

-Cumhurbaşkanı Başdanışmanı'ndan tavsiyeler İSTANBUL (A.A) - 27.11.2011 - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin büyüme hızının sürdürülemez olduğunu ifade ederek, ''Dolayısıyla bizim hızlı büyümemiz lazım. Hızlı büyümemiz için de cari açık ile büyüme arasındaki ödünleşmeyi ortadan kaldırmamız lazım. Bunun için ne yapıp yapıp tasarruf oranlarını artırmamız, üretmediğimiz ürünleri üretir hale gelmemiz lazım'' dedi. Yılmaz, Tüketiciler Birliği tarafından Fatih Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen toplantıda, finansal piyasalardaki gelişmeler ve finansal farkındalık ve eğitimin önemiyle iyi bir tüketici olmak için ne yapılması gerektiği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, tüketicilerin konut ve araba kredisi alırken ne ile muhatap olduklarını iyi sorgulamaları ve bilmeleri gerektiğini, finansal eğitimin bu açıdan önemli olduğunu, bir kişinin bankanın kapısından girdiği zaman aldığı konut kredisinin neyi gerektirdiğini, faiz oranları, taksitler, taksitlerin gelirine oranının ne olacağı konusunda bilgili olması gerektiğini kaydetti. Toplantıda soruları da yanıtlayan Yılmaz, Merkez Bankası yönetiminde olan arkadaşlarının müktesebatının son derece güçlü olduğunu belirterek, ''Başkan ve yardımcıları dünya çapında iktisatçılar. Ben onların eline su dökemem'' dedi.  Yılmaz, Avrupa'daki son gelişmelerin sadece Avrupa'yı değil bütün dünyayı ilgilendirdiğini, 2009'da Amerika'daki ekonomik daralmanın sıkıntılarının üzerine ikinci bir daralma gelirse, yaşanacak sıkıntının daha derin olabileceğine işaret ederek, ''O nedenle Avrupalı siyasetçilerin bir an önce cesur adımlar atmaları gerekiyor. İmkanlarının çok ötesinde yaşadılar. Küçülmek zorundalar. Onun için de yorganı yukarıya çekiyorlar başlarını örtmek için ayakları açılıyor. Ayaklarını örtüyorlar başları açılıyor. Yorgana göre küçülmeleri lazım. Çıkış yolu ancak böyle olur'' dedi. Türkiye'nin 2001 krizinden dersini iyi aldığını da ifade eden Yılmaz, ''Türkiye'nin çıpası, bağlanacağı nirengi noktası önceden IMF anlaşmalarıydı. Bugün böyle bir şey söz konusu değil. Bizim çıpamız, çapamız kendimiziz, edindiğimiz tecrübe. Eğer aklımızı başımıza alırsak 2001'den  beri ortaya koyduğumuz performansı, rasyonelliği bundan sonra da devam ettirirsek, bizim önümüz açık'' dedi.  Türkiye'nin 2023'e kadar ortalama yüzde 10 büyümesi halinde 1,5 trilyon dolarlık bir ekonomi yapacağını, bunun da 23-24 bin dolarlık kişi başına milli gelir sağlayacağını anlatan Yılmaz, şunları söyledi: ''Üst üste kesintisiz yüzde 8-10 büyüyebilir miyiz? Çok zor. 2010 yılında büyüme hızı yüzde 9 oldu. Bu yıl yüzde 7,5 büyüme beklentimiz var. Bunlar şu anda potansiyel büyüme hızımızın iki katı. Bu büyüme hızı sürdürülemez. 1950'den 2010 yılına kadar ortalama büyüme hızımız 4,5-5. Son yıllarda sermaye yatırımlarının hızla yenilenmesinden dolayı potansiyel büyüme hızımız 5-5,5 seviyelerine yaklaştı. Bu yüzde 9'luk 10'luk büyümeyi sağlayacak bir altyapı değil. Bizim ne yapıp yapıp potansiyel büyüme hızını büyütmemiz yazım. Bizim büyümemiz ile cari açık arasında bir ödünleşme var. Biz büyürsek cari açık artıyor. 'Cari açık sorun olmasın, düşük, sürdürülebilir cari açık olsun' derseniz, o zaman düşük büyümeye razı olmamız lazım. Şu anda  2,5 milyon insan işsiz. Her yıl tarım kesiminden 500 bin insan çıkıyor ve emek kesiminde iş arıyor. Hizmet sektöründe 650-700 bin kişi var olan 2,5 milyon işsize ilave iş talep ediyor. Dolayısıyla bizim hızlı büyümemiz lazım. Hızlı büyümemiz için de cari açık ile büyüme arasındaki ödünleşmeyi ortadan kaldırmamız lazım. Bunun için ne yapıp yapıp tasarruf oranlarını artırmamız, üretmediğimiz ürünleri üretir hale gelmemiz lazım. Bizim sorunumuz, 60'lı 70'li yıllarda sanayileşme trenini kaçırdık, bugün onun sıkıntısını yaşıyoruz.'' Yılmaz, yatırımcıya 5-10 yıllık dönemde altının, gümüşün, hisse senedinin ve dövizin getirisine bakarak yatırımını yönlendirmesini isteyerek, ''Uzun vadede Türk Lirası daima kazandırmıştır. Onun için Türk Lirası'nda kal. Hükümetten de isteyeceğin tek şey şu olmalı; enflasyonu kontrol altına al, güveni ve istikrarı sağla. Bunu sağlandığınız sürece Türkiye'de her şey yolunda gidecek. Güven ve istikrarın olmadığı yerde para bol da olsa iş görmüyor'' dedi.