Külliye'deki Danıştay Sempozyumu'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın öğrenci andı kararına tepki gösterdi. "5 yıldır neredeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi!" diyerek tepki gösteren Erdoğan, "Bu millet tokadı attığı zaman size atmıyor bana atıyor!" ifadesini kullandı.
"Bazı uygulamalar görüyorum ki çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa giden bir süreç var. Bazı kavramların tanımında zorlanıyorum" diyerek Danıştay'a tepki gösteren Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarırken Danıştay'dan izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım ya" sözlerini sarf etti.
"Ben damdan düştüm bunları bilirim" diyerek İzmir Limanı'ndaki ihaleye de değinen Erdoğan, "İzmir Limanı'nı özelleştirme kararımızı Danıştay 2 yıl bekletti. Alacak isim vazgeçti. Türkiye 1 milyar dolar zarar etti. Bunun hesabını kim verecek?" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
''Türkiye'de artık hiçbir şeyin eskisi gibi devam etmesi mümkün değildir. 24 Haziran seçimleri itibariyle ülkemiz yönetim modeli olarak yepyeni bir kulvara girmiştir. Bu yeni modelin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Türkiye uzun yıllar milli iradeyi esir alan vesayetçi yapıdan kurtulmuş gerçek demokrasiye geçiş yolunda tarihi bir adım atmıştır. Milletimizin özgür iradesiyle mührünü vurduğu bu değişim, ülkemizin demokrasi yolculuğunda yeni bir aşamanın da ifadesidir. Yeni sistemin en önemli özelliği, yürütmede çift başlılığı sona erdirerek sandıkta tecelli eden iradenin devlet yönetimine tam anlamıyla yansıtılabilmesini garanti etmesidir.
"Bazı uygulamalar görüyorum ki çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa giden bir süreç var. Bazı kavramların tanımında zorlanıyorum.
"Bazı uygulamalar görüyorum ki maalesef çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa doğru giden bir süreç var. Şura-yı Devlet devletin danışması veya danıştığı organ. Karar icra kimin? Bu da yerindelik anlamı ile idarenindir. Burayı iyi anlamamız lazım. İzmir Limanı'nın ihalesini yapıyoruz ve Danıştay'da İzmir Limanı ihalesi 2 yıl bekliyor. 2 yıl sonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana Danıştay neyle izah edecek, 1 milyar doların hesabını kim verecek? Seri olarak bize ne düşünüyorsan bildirirsin biz de kararımızı veririz. Kararlarını verirken akıl ve vicdanları yerine ideolojik bağnazlığı koyanlar, bağımsızlık ve tarafsızlık yerine FETÖ elebaşından gelen emirlere göre hareket edenler Türkiye'yi büyük bir felaketin eşiğine getirmişlerdir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl demokrasinin olmazsa olmaz şartı ise jüristokrasi de aynı derecede büyük bir tehdittir.
TIKLAYIN - Jüristokrasi nedir?
"Yasayı uygulamak yerine yasa koyucu yerine hareket etmek asla doğru değildir. Merak ediyorum, yerindelik görevi veya hakkı idareye mi ait yoksa yargıya mı ait? Bunun kavgasını 16 yıldır hep verdik, hala veriyoruz. Yargı gelsin o zaman idare görevini de üstlensin. Yerindelik yetkisini de yargı kendinde kullanıyor. Böyle bir şey olamaz. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ilgili de Danıştay'dan da izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım, çekiyim gideyim. Kusura bakmayın yanımda bunca hukukçu var. Bunlara bu devlet niye bu maaşları ödüyor. Gelip yan gelip yatın diye ödemiyor ki… Öyleyse kuvvetler ayrılığını tanımı içerisinde aynen uygulamamız gerekiyor.
TIKLAYIN - Danıştay Başkanı Güngör'den açıklama Faaliyetlerimizin tek ilkesi hukukun üstünlüğü
"Kuvvetler ayrılığını tanımı içerisinde aynen uygulamamız gerekiyor. İşimize geldiği gibi uygularsak neticeye varamayız. 5 yılda and ile ilgili karar veriyor Danıştay. 2013'te neredeydiniz? 2013'ten 2018'e kadar neredeydeniz? 2018'e kadar niçin acaba bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor? Şimdi mi aklınıza geldi? Biz alkışlanması gerektiği zaman yargımızı alkışlarız ama yanlış olduğu zaman bunu söylemek zorundayız. Millet tokat atması gerektiği zaman bize atıyor sizlere atmıyor. Hesabı veren bizi.
"Hiç kimseyi töhmet altında bırakmadan elde edilen delillere göre olayın aydınlatılması için çaba sarf ettik. Teyit edilmiş bulguları dün grup toplantımızda paylaştık. Birileri bu paylaşımımızdan da rahatsız oluyor. Sorsan Viyana Sözleşmesi nedir bundan da haberi yoktur. Bu attığımız adımla da bizler lime lime bunu söktük çıkardık hala iş bitmedi söküyoruz çıkarıyoruz şimdi dünya bu işi yakından takip eder hale geldi. Ülke olarak cinayetin üstünün örtülmesine müsaade etmemekte kararlıyız. Yeni delillere ulaştıkça muhataplarımızla paylaşacağız.''