Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda şehit yakınları ve gazilere verilen yemekte konuştu. Erdoğan, 'FETÖ' içinde faaliyet gösterenlerin vatan haini olduğunu belirterek, vatandaşlara 'FETÖ'cüleri ihbar etme çağrısını yineledi. Fethullah Gülen cemaatinin amacının sadece Türkiye'yi ele geçirmek olmadığını ifade eden Erdoğan, "Bunların amacı dünyayı da ele geçirmek" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Milletimiz 15 Temmuz’da ağustos ayındaki zaferleri öncüsüz bırakmamak istercesine yepyeni bir zafere imza attı. Düşman bu defa dışarıdan değil maalesef içeriden saldırdı. Esasen bu saldırı yeni başlamış da değildir. Biliyorsunuz FETÖ ile çok daha öncesinden başlayan fakat bilhassa 17-25 Aralık’tan sonra yoğunlaşan mücadelenin içindeydik. Son üç yıldır emniyet ve adalet teşkilatları başta olmak üzere devletin ve toplumun her zerresinden kazımak için gece gündüz çalışıyoruz.
"Pek çok kimse bizim bu çabamızı kişisel kavga olarak görme, yansıtma yoluna gitti. Ne zaman ki 15 Temmuz’da tepemizde savaş uçakları, helikopterleri, tanklar, askeri kamyonlar belirdi ancak o zaman meselenin şahsi bir mesele olmadığı anlaşıldı.
"Vatandaşlarımız tankların karşısına yüreklerinde imandan, ülke sevgisinden şehadete olan arzusundan çıktılar. Uçaklar, helikopterler alçaktan uçuş da yapsalar, bomba da atsalar, ateş de etseler milletimizi korkutamadı. Geri adım attıramadı. Kararlılığı görmelerine rağmen FETÖ canileri tanklarla ezerek, kurşunlar bombalar yağdırarak alçakça bir katliam yaptılar. Darbe girişimi bastırıldığında 241 vatandaşımız şehit olmuş, 2 bin 194’ü de yaralanmıştı. Bakınız, sadece şu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin çevresinde şehit edilen vatandaşlarımızın sayısı son tespitte 29 olduğu ortaya çıktı. Şu bulunduğumuz binanın önünde arkasında, aşağısında tam 29 masum vatandaşımız sırf ülkelerine bayraklarına ezanına geleceklerine sahip çıkma iradesini ortaya koydukları için katledildi. Kendi milletine karşı böyle bir ihaneti sergileyenlerin bu milletle herhangi bir ilgilerinin olması mümkün mü?
"Kıymetli misafirler, yüce dinimizin değerlerini istismar eden FETÖ ve DAİŞ gibi örgütlere karşı uyanık olmak zorundayız. Düşünmemiz mukayese etmemiz için akıl vermiş. Birçok ayette Rabbimiz bize şöyle buyuyor: Hiç akletmez misiniz? Düşünmez misiniz? Çünkü bizim dinimiz düşünenler için var. İrade vermiş bunun yanında. Yolumuzu kolayca bulalım diye rehber olarak kitabımız Kuran-ı Kerim’i, önder olarak da Hz. Muhammed’i göndermiş.
"Bize diyor FETÖ şah damarımızdan daha yakın diyor. Bu ifade şirktir. Yani Rabbimize ortak koşmaktır. Rabbimiz, kitabımız, Kuran-ı Kerim’de şah damarından bize daha yakın olduğunu kendisi bildiriyor.
"Millet olarak binlerce yıllık devlet geleneğine maddi ve manevi boyutlarıyla muhteşem bir medeniyet birikime sahibiz. Bütün bunlar ortada dururken aklını ve inancını ABD’de yaşan bir şarlatanın emrine verenlerin ruhunu bir dolara satanların tarihimizle kültürümüzle bir ilişkisi olamaz. Artık mesele kanma kandırma meselesi olmaktan çıkmıştır. Bu ihanet çetesinin içinde faaliyet göstermeye devam edenler vatan hainidir, bunu tekrar ilan ediyorum.
"Saklamaya gizlemeye gerek yok. Bildirin ki bunları bir an önce temizleyelim. Ülkemizin AB ile Batı ülkeleri ile yaşadığı krizlerin bir tarafında mutlaka bunlar vardır.
"Sosyal ve ekonomik kriz teşebbüslerinin bir yerinde mutlaka FETÖ’nün parmak izlerine rastlanmaktadır. Tüm sistemi felç etme gayretinin bunların en başından beri izlediği bir taktik olduğunu gördük. Elimize geçen şemaya baktığımız zaman hesap sadece Türkiye değil, dünyayı ele geçirmek. Şemada 'kainat imamı' diyor. Onun için 170 ülkede faaliyet gösteriyorlar. Dostlarımız bunun farkında değil. Ne zaman farkında olacaklar? Bizim gibi farkında olduğumuz gibi fark edecekler, o zaman da iş işten geçmiş olacak. Hepsini tek tek arıyoruz. Devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına anlatıyor. TSK’nın içindeki askeri üniformaya bürünmüş olan bir grup terörist işte o gece neler yaptı ortada.
"Değerli kardeşlerim, acımasızca, alçakça bizim verdiğimiz paralarımızla alınan silahları bize karşı kullandılar. Bu millet, bu asil, kahraman millet bir taraftan bakıyorsun o ana “Yapma yavrum” diyor, hala acıyor, seni de tutuklarlar diyor. O uyuşturulmuş beyin hala o anacığını orada aldırmıyor. O insanların üzerine nasıl tankları sürdüklerini izlediniz, gördünüz. TSK başta olmak üzere emniyetten adliyeye, eğitimden sağlığa her kurumu tezgahladıkları kumpaslarla adeta kirlettiklerini zamanla hep birlikte fark ettik.
"İhanetlerinin finansmanını milletimizin eğitim, hayırseverlik duygularını istismar ederek devasa bir kaynakla yürüttüklerini gördük. Ne zaman ki dershaneler kapatılsın dedik, ne zaman ki kamuya personel alımını mercek altına aldık bunlar adeta altlarında ateş yakılmış gibi hopladılar. Bütün iş orada koptu. Niye? Çünkü sadece dershanelerden gelirleri yılda bir milyarın üstündeydi. Yani eski rakamla bir katrilyon. Bu tedbirler, FETO’nun hem insan hem finans kaynaklarının kurutulması anlamına geliyordu.
“15 Temmuz’da başlayan şer hareketi milletimizin için büyük bir hayra vesile oldu. Yaşadığımız hadiselerden çıkardığımız dersler ışığında devletimizi her alanda tepeden tırnağa yeniden yapılandırıyoruz. Onun için kimse kusura bakmasın, bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur buyumdur demesin. Bunlara kim bulaşmışsa bunları bu devletten evet, kazımak durumundayız. Eğer bunu yapmazsak şehitlerimize biz bunun hesabını veremeyiz. Millet olarak sağladığımız bu güzel birlik beraberlik iklimini güçlendirerek 2023 hedeflerine ulaşmak için çalışmalıyız. Aksi takdirde bu hesabı vermek zor. Gazilerimizle beraber yaşıyoruz, gördüğümüz her yerde bunu bize soruyorlar. Bu dünyada bizden şüphesiz ki davacı olma hakkına sahiptirler. 26 Ağustos ruhunun da 30 Ağustos ruhunun da bu şekilde yaşatılabileceğini biliyoruz. Ümit var olmak için bugün düne göre çok daha fazla sebebimiz var.
“Türk milleti asker millettir, ordu millettir derler. Sadece meslek olan askerliği seçenleri değil, gencinden yaşlısına tüm fertleriyle ortaya çıkıp kahramanca mücadele edebilen bir milletiz. O üzerine gelen tankın palet dişlileri arasına elindeki demiri sokacak kadar yiğit ve o işi adeta bilen bir nesil, bir millet. O bunun özel eğitimini mi aldı? Ferasetiyle baktı, tedbiri orada attı. Türkiye öyle sanıldığı gibi 570 bin kişilik değil 79 milyonluk bir orduya sahip olduğunu dosta düşmana gösterdi. Ülkemizde FETÖ, bölücü terör örgütü PKK dinimizi istismar eden DAİŞ Suriye’nin kuzeyinde PYD, YPG farklı isimler altında bir avuç hain hala var mı? Var.
"Bugün bizi yakan ateşin yarın size de değmesi kaçınılmazdır. O ateş sizi de yakacaktır. Tüm terör örgütleriyle mücadelemizi, hukuk içinde sürdürdük, sürdüreceğiz. Bu hafta Gaziantep’teydik, on binlerce kardeşimiz 53 şehide rağmen orada o meydanda toplandılar. Onlarla bir arada olduk, hastanede gazilerimizi ziyaret ettik. 5 yaşında, 6-7-9-10 yaşındaki gazilerimizi gezdik. Tebessüm eksik olmuyordu. Tabii ki 54 şehit az bir rakam değil.
"Bir parti hala bunları istismar ediyor, bunların defnine gidenleri taşlama yoluna gidiyorlar. Niye? Bunların bizim inancımızla, dinimizle alakalası yok. Bunlarda edep adap diye bir şey yok. Defnin edebi adabı nedir? Utanmadan sıkılmadan bunlar bizim de partimizin üyesidir gibi üyesidir yalanları uyduruyor. Partinin üyesi olsa, bu yapılır mı böyle bir günde? TSK, içine sızan hainlerden temizlendikçe daha da güçleniyor. TSK’nın her başarısı bizim için övünç kaynağıdır.
"Bizim ordumuz temizlenmekte olan bu askerdir. FETÖ denen ihanet çetesinin mensupları o şerefli üniformayı zaten hak etmemiştir. 15 Temmuz milletimizin TSK’ya değil, FETÖ denen ihanet çetesinin mensuplarına karşı ülkesine, istiklaline, istikbaline sahip çıkışının sembolüdür. TSK’nın hiçbir mensubunun başı öne eğik olmasın. Askerlerimizden başları dik şekilde hem içimizdeki hainlerle hem dışımızdaki düşmanlarla mücadeleyi çok daha kararlı olarak sürdürmelerini bekliyorum. Askerimizin içinde varsa bunu gerekli olan yere bildirmelerini istiyorum."