Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rainews24 kanalına verdiği röportajda, muhabirin Bilal Erdoğan'ın İtalya'daki durumunu sorması üzerine, "Benim oğlumla uğraşmayı bıraksın da İtalyan kendi mafyasıyla uğraşsın" dedi.
Rainews24 muhabiri Lucia Goracci'nin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Avrupa Birliği'nin vize serbestisine onay vermezse, göçmen anlaşmasının bitecğini dile getirdi.
DHA'nın haberine göre; Erdoğan, darbe girişimi sonrası bir gazetenin muhabiri ya da bir üniversitenin öğretmeni olmanın, tutuklanmak için yeterli olup olmadığının İtalyan kamuoyunca sorguladığını aktaran Goracci'ye şöyle cevap verdi: “Şu anda ben size enteresan bir örnek vereyim; şu anda İtalyan yargısı benim oğlumla (Bilal Erdoğan) ilgili İtalya´yla yakından uzaktan hiçbir yer yok, İtalya´ya şu anda girmiş olsa veya girecek olsa benim oğlumu belki de tutuklayacaklar. `Nedir, söyleyin bakalım´ dendiğinde söyleyebildikleri hiçbir şey yok. Bolonya´da doktorasıyla alakalı mezuniyetini verecek, benim oğlumla ilgili işte aynı bu yapı orada böyle bir dava açma yoluna gidiyor. PKK Bolonya´da oturduğu yerlerde beni diktatör olarak ilan ediyor, İtalyan yönetimi nerede, niye bunlara müdahale etmiyor Türkiye Cumhuriyeti´nin Cumhurbaşkanına kalkıp orada diktatör diyenleri niye sahipleniyor Ve benim oğluma nasıl oluyor da böyle bir yolla, böyle bir güya hukuk, kusura bakmasınlar, İtalyan hukukunun kendini bir defa çek etmesi lazım, böyle bir anlayış olamaz. Bu, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkileri bile sıkıntıya sokar.”
Oğlunun parlak bir insan olduğunu ve kara para aklayıcısı olarak gösterilemeyeceğini de dile getiren Erdoğan, “Benim oğlumla uğraşmayı bıraksın da İtalyan kendi mafyasıyla uğraşsın” dedi.
Muhabir Goracci, AB'nin darbe girişimini kınadığını ancak hukukun üstünlüğüne saygı duyulması uyarısında bulunduğunu belirterek, "Avrupa'dan daha fazla ne bekliyorsunuz?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi: “Şimdi ben önce şunu söyleyeyim. Bu yapı hâlâ tam olarak anlaşılabilmiş değil. Bu yapı, sizin P2 Locanıza benziyor. Aynen bu yapıya benzeyen bir organizasyon. Dini olarak tanımlanan bir suç şebekesi. Avrupa Konseyi Başkanı Türkiye’ye ziyarete gelecek ve ona da Fethullah Gülen organizasyonunun mafyadan daha beter olduğunu açıklayacağım. Bayan Mogherini ise dışarıdan konuşmamalıydı, her şeyden önce Türkiye’ye gelmeliydi. Paris’te aynı şey olduğunda, 5-6 kişi öldüğünde herkes oraya koşuyor. Türkiye´de demokrasiye karşı bir darbe yapılıyor, 280 şehidimiz var, ancak ne yazık ki şimdiye kadar kimse gelmedi bizi ziyaret etmeye. Ne AB’den, ne Avrupa Konseyi’nden.”
Erdoğan, “Soruyorum, İtalyan parlamentosu bombalansa tepki ne olurdu Mogherini bir İtalyan olarak nasıl tepki verirdi ‘Bombalayarak iyi yaptılar’ mı diyecek Bu olayın ardından yapılan soruşturmalardan endişe duyduğunu mu söyleyecek” diye sözlerini sürdürdü. Erdoğan, “Size soruyorum, ‘Batı demokrasiden yana mı, darbeden yana mı’ Ben bu açıklamaları, bunlar darbeden yana diye düşünüyorum. Eğer bunlar demokrasiden yana olsaydılar, bütün açıklamaları bu istikamette olurdu. Ama kendilerini ele verdiler” diye konuştu.
Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Ekim ayına kadar vize serbestisi olmaması halinde AB ile yapılan sığınmacılara ilişkin anlaşmayı geri çekecekleri yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise, “Doğru söylemiş. Çünkü burada vize olayı olması halinde geri kabul işler. Vize olayı olmadığı halde geri kabul biter” dedi.
Avrupa’nın, Türkiye’de idam cezasının geri getirilmesi konusunda hoşnutsuz olduğu da hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda kara Avrupa´sının dışında başka ülkelerde de idam var. Söyleyeyim, ABD, Çin, Bahreyn, Hindistan, Endonezya, Bangladeş, İran, Pakistan, Tayvan, Belarus, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Dominik Cumhuriyeti, Küba, Bahamalar. Bakın bütün bunlarda hala idam var. Sadece AB ülkeleri idamı kaldırdı. Türkiye´de halkın talebi var. Kamuoyu araştırmaları, Türklerin yüzde 75´inin idam istediğini gösteriyor. Meclisimiz idamı onaylarsa kimse bir şey diyemez” diye konuştu.