Erdoğan, 'yastık altı'nı işaret ederek, "Ülkemizde yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin top altın bulunduğu bilinmektedir. Bu altınların finansal sisteme dahil edilerek ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla birlikte yeni araçlar geliştirilecektir." dedi.
SWAP anlaşması yapıldığı yönündeki iddialara da yanıt veren Erdoğan, "Kambiyo rejimi türü tartışmalar açarak ülkesini ve milletini sırtından hançerlemeye çalışanların hangi sinsilikler peşinde koştuklarının farkındayız" açıklamasını yaptı.
"Geçtiğimiz hafta İstanbul'da Türkiye Afrika ortaklık zirvesini gerçekleştirdik. Zirve marjında Afrikalı mevkidaşlarımızla ikili ilişkilerimizi ve bölgesel değerlendirmelerimizi yapma fırsatım oldu. Afrika ile ticaret hacmimizi 5,4 milyar dolardan, 11 ayda 30 milyar dolara çıkardık. Ticaretimizi önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşımaktır. Türkiye-Afrika ortaklığında yeni bir döneme girdiğimize inanıyorum.
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen 2022 yılı bütçesinin, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bütçemiz üzerine oturttuğumuz stratejik programlarla hedeflerimize katkı sağlayacaktır. Gelecek projeksiyonların odağını oluşturan 2053 vizyonunun ilk adımı olan Yeşil Kalkınma Projesi, çevreci yönleriyle öne çıkmaktadır. Faiz dışı açık, 38milyar lira olarak hesap edilmektedir. Yine bütçede tarımsal desteklere 26 milyar lira, yatırım harcamalarına 148 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Bütçe hazırlık sürecinde emeği geçen kurumlarımız ile sürece katkı veren milletvekillerine teşekkür ediyorum."
Türkiye geçtiğimiz 19 yılda ortalama %5,1 büyüme başarısı göstermiş bir ekonomiye sahiptir. Salgının tüm dünyayı kasıp kavurduğu 2020 yılında herkes küçülürken biz %1,8 büyüdük. Hükümetlerimiz döneminde nüfusun 65 milyondan 84 milyona çıkmasına rağmen istihdamımızı 29 milyona yükseltmek suretiyle milletimizin iş ve aş sahibi olmasını sağladık. Eğitimde sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide ve tarımda tüm dünyada her alanda herkese dudak ısırtacak adımları attık.
"Salgında herkes küçülürken biz yüzde 1,8 büyüdük"
Salgında herkes küçülürken biz yüzde 1,8 büyüdük. Hükümetlerimiz döneminde ülkemizin nüfusu 65 milyondan 84 milyona çıkmasına rağmen istihdamımızı 29 milyona yükseltmek suretiyle milletimizin iş ve aş sahibi olmasını sağladık.
3,5 trilyon dolarlık altyapı ve üst yapı yatırımı sayesinde bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan bir Türkiye inşa ettik. Tüm dünyada her alanda önemiyle gerçekten herkese dudak ısırtacak adımları attık. Her adımda hangi engellerle karşılaştığımızı en iyi aziz milletimiz biliyor
Vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine, terör saldırılarından uluslararası ambargolara kadar nice engeli aşarak ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Biz her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna, medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız güçle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele bulunmadığına inanan insanlarız.
"Kurdaki dalgalanmayı durdurarak yeni araçları devreye alıyoruz"
Finans hareketlerinin, fahiş fiyat artışlarının yol açtığı sıkıntılar elbette hepimizin canını yakıyor. Bu konjonktürel sıkıntılara başa çıkabilecek iradeye sahibiz. Hükümet olarak gereken adımları atıyoruz. Stokçuluk, fahiş fiyatla günlük hayatı zorlaştıranlar hakkında bakanlıklar ve ilgili kurumlarımız harekete geçmişlerdir."
Kurdaki dalgalanmayı durdurarak yeni araçları devreye alıyoruz. Şimdi sizlere bu çerçevede önümüzdeki günlerde hayata geçireceğimiz başlıkla ifade etmek istiyorum. İnsanlarımız bankadaki TL varlığını mevduattan fazla ise bu getiriyi elde edecek. Bu kazanç stopaj vergisinden de muaf tutulacak. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın kur daha yüksek olacak diye mevduatını TL'den dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak. Devlet iç borçlanmaya talebi arttırmak için buradaki stopajı %0'a indiriyoruz. İhracat ve sanayi şirketleri için kurumlar vergisinde 1 puanlık indirim planlıyoruz. Bu adımla amacımız kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, ihracatı özendirmek, firmalarımızı KDV yoluyla finansa hızlı erişimini sağlamaktır.
Türkiye'yi de Dünyayı da doğru okuyamadıkları ortadadır. ABD'ye baksınlar Batıya baksınlar şu anda onların faiz politikaları nasıl çalışıyor onu görsünler. Görecekler ki ABD başta olmak üzere 0 faiz.
Birkaç ay sonra enflasyon da nasıl düşmeye başlayacak hep beraber görmeye başlayacağız. Türkiye'nin artık böyle bir dönüşüme hazır olduğun teorik çerçevesiyle verilerle anlatıyoruz. Biz bugün bu ülkede göreve gelmedik. 19 yıl önce göreve geldiğimizde enflasyon faiz neredeydi. Biz enflasyonu nereden nereye çektik buna bir baksınlar ve görsünler.
Biz burada kalkıp da ekonomi nedir bundan anlamayanların ağzına bakacak halimiz yok. Biz yaşadık, uyguladık ve yaşayışımızla enflasyonu da faizi de nereden nereye çektiğimiz ortada. Ülkemizi bu günler için hazırladığımızı ifade ediyoruz. Ülkemizde durum buyken dünyada durum nedir. Dünya ekonomisinin yüzde 80'ini oluşturan ülkeler. Amerika Merkez Bankası'nın, Avrupa Merkez Bankası'nın da, Çin Merkez Bankası'nın da para politikaları istihdamı korumaya yönelik olarak belirlenmektedir.
Çılgınca para basan faizleri sıfıra yakın ve hatta ekside tutan merkez bankası bilançolarını neredeyse milli gelirli seviyesine çıkartan bu ülkeler belirsizlik batağından hala kurtulamadıklarını bizzat kendileri itiraf ediyor.
Avrupa ülkeleri Avroya geçiş sürecinde paralarını bir gecede yüzde 50 devalüe edilmiştir. Hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz emekler, fedakarlıklar sayesinde sanayimizi ayakta tutmayı, ticaretimizi ve ihracatımızı geliştirmeyi başardık. Dünya 90 trilyon doları kamuya ait olmak üzere toplamda 220 trilyonu geçen borç batağında yüzerken Türkiye'ye faizlerin yükseltmesini dayatmak insanların aklıyla dalga geçmekten öte bir anlam taşımaz.
Geçmişte ülkemizi hazırlıksız şekilde gümrük birliğine girmeye zorlayanlar ekonomimizin beklenmedik şekilde uyum sağlamasıyla umdukları kadar vakit kazanamamışlardır. Buna rağmen özellikle hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz emekler ve yaptığımız fedakarlıklar sayesinde sanayimizi ayakta tutmayı, ticaretimizi ve ihracatımızı geliştirmeyi başardık.
Enflasyonları ile faiz oranları arasında 10 kata varan farklar bulunan ülkeleri görmezden gelerek bizdeki tabloyu bir felaket habercisi olarak anlatanları sorgulamak bizim de hakkımızdır.
Salgın döneminde yaşadığı sağlık krizine ve toplumsal kırılmalara karşı yetersiz kalan siyasi ve ekonomik sorunlara çözüm bulmakta zorlanan bir sisteme bir umut bağlayanları tüm bu hakikatleri görmeye davet ediyoruz.
Mesela hazinemizin borçlanma faizlerini belirleyen risk primlerinin yüksekliğinin türk ekonomisinin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmadığını vicdan sahibi tüm iktisatçılar hakkını teslim ediyor.
Küresel ekonominin değişen yapısı içinde üretim, inovasyon yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm gibi konular öne çıkarken hala eski kalıplarla ülkemizi değerlendirenler önce kendilerini yenilemelidir. Biz zamanın ruhunu okuyarak milletimize yeni bir vizyon teklif editörüz yegane malzemesi istemezükçülük olanların milletimize teklif ettiği tek şey ise eski Türkiye'yi geri getirmektir. Biz milletimize eski Türkiye alışkanlıkları değil 2023 hedefleri 2053 vizyonu türkiyesine hizmet etmeye devam edeceğiz.
Enflasyonu da bu şekilde dizginleyeceğiz. Hedeflerimize de bu şekilde ulaşacağız. Sevgili milletim, biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz. Siz bize inanın. Bugüne kadar inandınız güvendiniz ve 19 yıl Türkiye'nin altyapısıyla üst yapısıyla nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyorsunuz biliyoruz.
Sözde büyük ekonomiler kendi aralarındaki kavganın faturasını diğer ülkelere kesmek istiyorlar. Biz işte bu oyuna gelmeyeceğimizi söylüyoruz. Bunun için yatırım diyoruz. Bunun için istihdam diyoruz. Bunun için üretim diyoruz. Bunun için ihracat diyoruz. Bunun için cari fazla diyoruz. Bunun için cari fazlayla büyünür diyoruz.
Türkiye cumhurbaşkanı olarak ülkemizde yatırımları durduracak istihdamı azaltacak üretimi düşürecek ihracatı engelleyecek hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi buradan bir kez daha ilan ediyorum. Artık bu ülke yüksek faizle parasına para katanların cenneti olmayacak.
Artık bu ülke ithalat cenneti olmayacak. Artık bu ülke kendi alın teriyle elde ettiği kazancıyla başkalarının istikrarını, refahını finanse eden bir ülke olmayacak. Artık bu ülke IMF programlarıyla ekonomisini ve siyasetini rehin veren bir ülke de olmayacak.
Bay Kemal hadi bakalım nereden aldık biz bu borç yükünü? sizlerden aldık. Merkez Bankamızın döviz rezervi neydi? 27,5 buçuk milyar dolar. Hamdolsun şimdi 120 milyar dolar civarındayız. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolar seviyesine kadar çıkmıştık.
Ama biz yine o 135'leri, 150'leri yakalayacağız biz buna inanıyoruz buna güveniyoruz bizim bu gücümüz bu imanımız var artık bu ülke sıcak para hülyasıyla avutulup ekonomisi asıl ihtiyaç duyduğu atılımlardan uzak tutulan bi ülke olmayacak bunun yerine kaynaklarımızı. Bunun yerine kaynaklarımızı yatırımcımızın sanayicimizin, turizmcimizin, çalışanlarımızın emrine vereceğiz.
Bak burdan sesleniyorum butun yatırımcılarımız lütfen kamu bankaları onların her zaman yanındadır emrindedir ama kamu bankasından krediyi alıp bunu bir başka yere aktarmak suretiyle paradan para kazanma yoluna yöntemlerine başvuranlarında alnını karışlarız. Projeye bağlı her turlu yatırıma destekte varız proje bazlı olacak.
Buyursunlar yatırımlarını yapsınlar. TUSKOM, bu konuda TÜSİAD hadi gidin yatırımlarınızı yapın bakalım. Biz önünde miyiz yoksa destekçi miyiz? Bunları da göreceksiniz. Üretimin bir kısmı ithalata bağlı olduğu için sanayinin ve tarımın istediğimiz noktalarda olmadığını biliyoruz.
Ülkemizde bir kesimin hala döviz kurundan kazanç elde etme peşinde koştuğunu üzüntüyle takip ediyoruz. Onun içinde başta tabi hazine maliye bakanımız buraları gayet iyi takip ederek geç saatlere kadar yaptık burdan taviz vermeyeceğiz yeterki yatırımcı karşımıza bu tur spekülatif adımlar atmak için gelmesin samimi olarak projesiyle gelsin ve biz bu proje bazlı adımlara destek vermekte her an hazırız inş bu kötü alışkanlıkların sonunuda getireceğiz.
Körfez sermayesi başta olmak üzere çeşitli kaynaklarla çok ciddi kaynaklarda yatırım ve finans işbirliği yapıyoruz. Son dönemde sadece 2 ülkeyle yaptığımız yatırım anlaşmaları 30 milyar dolarlık bir hacme sahiptir. Yerli ve uluslararası yatırımcılar, milyar dolarlarla ifade edilen projeleri hayata geçiriyor.
Bunun son örneği geçtiğimiz günlerde yapılan kamu özel iş birliğiyle gerçekleştirilecek ant hava limanı kapasite artırımı ihalesidir. Yapım süresi 36 ay işletme süresi 25 yıl olan bu ihaleyi evet burdan milletime sesleniyorum 8 Milyar 555 milyon Euro ile en yüksek teklifi veren girişim grubu kazanmıştır. Türkiye burada, çökmedi.
Ey TÜSİAD bak Türkiye nerede? Ve bu ihalenin içinde yerlisi var, Fransa'sı var Almanya'sı var. Siz hala acaba bu iktidarı nasıl indiririz diye bunun hesabını yapıyorsunuz. Bir taraftan da utanmadan sıkılmadan Bay Kemal'le erken seçim konuşuyorsunuz.
Boşuna sayıklamayın bunlar rüyadır rüya. Haziran 2023'ü bekleyeceksin. Ve ifade ettiğim rakamın KDV'si ile birlikte 2 milyar 138 milyon avro yu bulan yüzde 25 i 90 gün içinde peşin olarak ne yapılacak ödenecektir biz bu ülkeyi böyle yönettik
Biz bu ülkeyi böyle yönettik. PPP... Bay Kemal diyorki bu nedir? Bize bunu neden açıklamıyorlar. Bu PPP ne bu yap işlet devret ne hani ekonomistlerin vardı öğren onlardan. Biz bu ülkeyi böyle bugünlere getirdik. Bugün havalimanlarımızdan tutunuzu otoyollarımıza kadar tutunuz bunları bu sistemle yaptık.
Biz dünyada Antalya G-20'de bu kardeşinize o zaman bütün liderler siz bu PPP ile ne yaptınız bunu bize bir anlatın. Ve ben orada Antalya'da bütün liderlere yap işlet devletin ne olduğunu örnekleriyle anlattım.
Sağlıkta, bu şehir hastanelerini niye yapılmasını istemiyorlar? İstemiyorlar çünkü benim halkım benim vatandaşım modern bu hastanelere kavuşmasın. Ve biz bunları yaptık. Hala yapmaya devam ediyoruz. Şu anda önümüzde 5-6 tane yapılan şehir hastanesi var.
Aslında ülkemizde döviz kıtlığı değil döviz bolluğu var. Döviz taleplerinin dönemsel yükselişidir. Döviz alımına yönelik psikolojik eğilim ortadan kalktığında hep birlikte bu bolluğun nimetlerini görmeye başlayacağız.
Bir müjde de üniversite öğrencilerimize vermek istiyorum. Ülkemiz en kapsamlı burs ve kredi sistemine sahiptir. 2021 yılında 449 bin 355 öğrencimize burs 1 milyon 32 öğrencimize kredi verdik. Bu yıl yüzde 20 artışla 180 bin evladımız burs imkanından faydalanacaktır. Bu ülkede üniversite harçlarını kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Hatırlayın o günleri, harçlardan dolayı yapılan eylemleri hatırlayın. Biz harçları kaldırdık.