Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kiralarda düzenlemelere gidiyoruz, kısa zamanda açıklayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kiralarda düzenlemelere gidiyoruz, kısa zamanda açıklayacağız

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Koronavirüs salgınından etkilenen esnaf için kiralarda düzenlemeye gidileceğini duyururken, kabine toplantısının ardından düzenlemenin açıklanacağını söyledi. Avrupa Birliği ile ilişkilere değinen Erdoğan, "Her zaman diyalogdan yana olduk. AB'nin tutumunu doğru bulmuyoruz. Türkiye ile AB ilişkilerinin bir iki devletin ayak oyunlarına esir edilmesi son derece yanlıştır" diye konuştu.

Gaziantep Düzbağ İçme Suyu İsale Hattı ve Doğanpınar Barajı Açılış Töreni'nde konuşan Erdoğan, "Çiftçiyi, esnafı asla unutmadık. Bunun yanında kiralarda vesaire düzenlemeye gidiyoruz. Onu da kısa zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığımız olarak büyük ihtimalle Kabine toplantımızın ardından açıklayacağız." dedi. 

Konuşmasında CHP'ye de yüklenen Erdoğan, "Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar, bunu ülkenin ve milletin çıkarlarını koruma kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar" diye konuştu. 

Türkiye ile AB ilişkilerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Köklü Türkiye - AB ilişkilerinin bir iki devletin ayak oyunlarına esir edilmesi son derece yanlıştır. AB, Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafından içine çektildiği cendereden bir an önce kurtulmalıdır"  dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

"Milletimizin hiçbir ferdini salgın döneminde yalnız bırakmadık. Salgının dünya ile birlikte ülkemizi de etkilediği bir dönemde ne sağlık hizmetlerimizden ne de yatırımlarımızdan taviz veriyoruz.

İnşallah vaka ve ağır hasta sayılarının hedeflediğimiz seviyelerin altına düşmesiyle sınırlamaları peyderpey kaldırmaya başlayacağız.

"Çiftçiyi, esnafı asla unutmadık. Kiralarda düzenlemelere gidiyoruz onları da kısa zamanda büyük ihtimalle Kabine Toplantımızın ardından açıklayacağız.

Pek çok destek programını hayata geçirdik. Böylesine kapsamlı bir sağlık ve ekonomi krizini herhangi bir yıkıma izin vermeden bugüne kadar getirdik.

Çıkış yolunun yatırım, üretim, ihracat, istihdam olduğu inancıyla ülkemizi yeniden cazibe merkezi yapacak reformların hazırlıkları içindeyiz. Ekonomik alanda ülkemizi ilk 10'a sokmayı hedefliyoruz.

Aşı çalışmalarında gelinen seviye itibarıyla inşallah önümüzdeki döneme çok daha umutlu bakıyoruz. Yerli aşımızın devreye gireceği tarihe kadar ihtiyacımız olan aşıların bağlantılarını büyük ölçüde tamamladık.

Kurak bir yıl geçiriyoruz. Yağış oranlarının neredeyse yarı yarıya azaldığı şu dönemde hep birlikte su tasarrufuna önem vermemiz gerekiyor. Elimizdeki imkanları küçük tedbirlerle destekleyerek, barajlarımız yeniden suyla dolana kadar dikkatli hareket etmeliyiz.

Gaziantep ve Kilis arasındaki bölgeyi ülkemizin en önemli tarım üretim merkezlerinden biri haline dönüştürüyoruz. Halen ön hazırlıkları yürütülen 500 hektarlık bir alanda kurulacak lojistik köy projesiyle Gaziantep'e, Mersin ve İskenderun limanlarıyla irtibatlı bir kuru liman kazandıracağız."

"CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur"

Bu ülkede her rekabeti her kavgayı her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmek mümkündür ama yatırım düşmanlığına anlam vermek mümkün değildir. Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır.

CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar, bunu ülkenin ve milletin çıkarlarını koruma kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar.

"Haklı davasında Türkiye'yi cezalandırmaya çalışarak hiçbir yere varılamaz"

AB ile olan ilişkimizde her zaman iyi niyetli ve diyalogla çözüm bulma yolunda yoğun çaba sarfetmemize rağmen gösterdikleri tutumu doğru bulmuyoruz. Köklü Türkiye AB ilişkilerinin bir iki devletin ayak oyunlarına esir edilmesi son derece yanlıştır. AB, Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafından içine çektildiği cendereden bir an önce kurtulmalıdır. Haklı davasında Türkiye'yi cezalandırmaya çalışarak hiçbir yere varılamaz.