Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı

NATO liderler zirvesi için Londra'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Londra'daki Old Billingsgate binasında Türkiye vatandaşlarıyla bir araya geldi.

"Bugün dış politikadan bağımsız bir Türkiye var" diyen Erdoğan "Herkes bize akıl veriyor. 'Sizin Suriye'de ne işiniz var?'. Bizim onlara verdiğimiz bir cevap var. 'Sizin Suriye'de ne işiniz var?' Sizin Suriye'de sınırınız var mı?" diyerek konuşmasını sürdürdü.

Erdoğan "Terör örgütlerine on binlerce TIR'la silah, mühimmat gönderenler bize paramızla silah vermediler. Ama biz bütün bunlara rağmen çalıştık, gayret ettik ve şimdi kötü komşular bizi ev sahibi yaptı" şeklinde konuştu. 

Birleşik Krallık'ta yaklaşık 500 bin nüfuslu bir Türk toplumu olduğunu, ticaret hacminin iki milyar doları bulduğunu söyleyen Erdoğan "Ama ne yazık ki vatandaşlarımızın ekonomik alanda elde ettikleri başarıyı siyasi alana yansıtamadıklarını görüyoruz. Milli hassasiyeti yüksek STK'lara Birleşik Krallık'ta çok ihtiyacımız var" dedi. 

Dünyada ırkçılığın yükseldiğini belirten Erdoğan "Medya ve sorumsuz siyasetçiler bu önyargıları besledi. Yükselen İslam düşmanlığı sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. Neo-Nazi örgütler bugün insanlık için en az DEAŞ kadar PKK kadar tehlikelidir" dedi. 

Erdoğan'ın öne çıkan açıklamaları şöyle:

"12'sinde seçim var. Bu seçimde önemli rol oynayacağınıza inanıyorum.

Türkiye emin ellerde. Türkiye huzur ve barış içinde. Bugün 17 yıl öncesinde göre çok daha güçlü bir Türkiye var. Üzerinde oyun oynayan değil, bölgesinde oyun kuran bir Türkiye var. Yardım için el açan değil, yardım dağıtan bir Türkiye var.

Viyadükler, kavşaklar, tüneller, havalimanıyla ulaşım altyapısını tamamlamış bir Türkiye var.

Ege'de, Doğu Akdeniz'de donanmasını koruyan bir Türkiye var. Bugün 4 milyonu aşkın mağdura kucak açan bir Türkiye var.

Peki AB ne yaptı? Söz verdiği halde sadece 2016'da 3+3, 6 milyar destek vereceğim dediği halde sadece 3 milyar avroyu Kızılay'a, AFAD'a STK'lara verdiği destek var. Bu para bizim milli bütçemize girmiyor. Biz 30 milyar dolardan fazla harcama yaptık.

"Bugün dış politikada bağımsız bir Türkiye var. Herkes bize akıl veriyor. 'Sizin Suriye'de ne işiniz var?'. Bizim onlara verdiğimiz bir cevap var. 'Sizin Suriye'de ne işiniz var?' Sizin Suriye'de sınırınız var mı?

Teröristler bize ateş ediyor. Bizim şehitlerimiz, yaralılarımız var. Biz orayı temizleyene kadar çıkmayacağız. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama gözü olanlar lütfen terk etsin. 

Biz sadece 82 milyonun güvenliğini değil, yurtdışında yaşayan 6,5 milyon vatandaşının da haklarını savunan diplomasi güçlü bir Türkiye'yiz. Bu Türkiye'nin kendine inandığının, potansiyelini hayata geçirdiğinin işaretidir. Bu başarı hepimizindir. Bu aziz milletimizin başarısıdır.

Sizlerden kalbinizi ferah tutmanızı istirham ediyorum. Sizlerden Türkiye'ye inanmanızı, devletinize güvenmenizi istiyorum. Türkiye'yi terörle, şantajla terbiye edeceklerini zannedenler hedeflerine ulaşamamanın hezimetini yaşıyor.

Üzgünüm. Zira daha büyük bir salon bulamadık. Bulamadığımız için dışarıda binlerce kardeşimiz soğukta kaldı. Haklarını helal etsinler.

Ülkemiz, hem bekasını hem de bölgesinin istikbalini garanti altına alacak adımlar atıyor. 

Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki muhabbetimizin 400 yıllık mazisi vardır. Bu köklü ilişkimizin günden güne geliştiğini, güçlendiğini görüyoruz. Birleşik Krallık'ta nüfusu yarım milyonu bulan dinamik ve üretken bir Türk toplumu bulunuyor. Bugün bu ülkede çok daha etkili bir diasporaya sahibiz. Türk girişimciler kurdukları iş yerleriyle Birleşik Krallık'ın ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. İki milyar dolarlık ticaret hacmi seviyesini yakaladık. 

Vatandaşlarımızın ekonomik alanda elde ettikleri başarıyı siyasi alana yansıtamadıklarını görüyoruz. Milli hassasiyeti yüksek STK'lara Birleşik Krallık'ta çok ihtiyacımız var. Sizin burada dayanışma içinde hareket etmenizi diliyoruz.

"Bugün NATO toplantısında ben de başsağlığı dileklerimi ilettim. Biz 40 yılda teröre çok kurban verdik. Bütün bunlar olurken maalesef bizim kapımız çalınmadı, arayıp soran olmadı. Terör örgütlerine on binlerce TIR'la silah, mühimmat gönderenler bize paramızla silah vermediler. Ama biz bütün bunlara rağmen çalıştık, gayret ettik ve şimdi kötü komşular bizi evsahibi yaptı.

"Terörle mücadelede bize akıl verenlere aklınızı kendinize saklayın diyoruz. 'İslami terör' diyenlere, bu kelimeyi kullananlara 'Gidin aynaya bakın' diyorum. Barış dini olan dinimize asla terörü yaklaştıramaz, terörün yanına sıfat olarak İslamı koyamazsınız. Bu ifadeyi kullananları, kusura bakmasınlar, ben de lanetliyorum.

Yeni Zelanda'da  müslümanları namaz esnasında şehit edenler kimdi? Hıristiyan. Biz Hıristiyani terör diyor muyuz? Kullanmayız. Dinimiz İslam buna müsaade etmez. Bu nedenle ikili görüşmelerimizde bunu kullanmayın dedik. Bizim dinimizde bir yanağa vurulunca diğer yanağı çevirmek yoktur. O yanağa da vurmamak gerekir, bizim dinimizde zulümdür.

Gençlerimizin ülkesiyle bağlarının güçlenmesi gerekir. Asimilasyon politikaları hiçbir ülkede başarılı olamamıştır. 

Diyanet Vakfının katkıları ve Yusuf İslam kardeşimizin çabalarıyla vücut bulan Cambrigde Camisi'ni yarın açacağız. 

Brexit süreciyle haklarınızın geri gitmemesi için çabalıyoruz.

"Maalesef ırkçılık, islamofobi, antisemitizmin arttığını görüyoruz. Medya ve sorumsuz siyasetçiler bu önyargıları besledi. Yükselen İslam düşmanlığı sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. Neo-Nazi örgütler bugün insanlık için en az DEAŞ kadar PKK kadar tehlikelidir.

Türkiye olarak her platformda ırkçı akımlara ve nefret söylemlerine karşı tepkimizi koyuyoruz. Haklarınızı korumak için hem sahada hem masada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizlerden de bu ülkede meydanı PKK'lı YPG'li teröristlere FETÖ'cü alçaklara bırakmamanızı istiyoruz. Terör örgütlerin fanatizminin gençlerimizin heyecanını yönlendirmesine izin vermeyiniz. Haksızlıklara karşı mücadele ederken hukuk ve demokrasi zemininden ödün vermeyiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu çabalarınızda her zaman yanınızdadır."