Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi dolayısıyla Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen törende vatandaşlara hitap etti. "15 Temmuz gecesi milletimiz anında bu girişimin arkasında FETÖ ihanet çetesi olduğunu tespit etmiştir" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Sırtındaki tişörtünü tankın egzoz borusuna tıkamak suretiyle affedersiniz, çalışamaz hale getiren imandır" şeklinde konuştu.
"Teröre karşı mücadele" mesajı veren Erdoğan "Bu hainlerin kafasını kopartacağız" ifadelerini kullandı, parlamentonun idamı kabul etmesi halinde yasayı onaylayacağını yineledi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak "15 Temmuz kontrollü bir dabe değildir. Ama CHP'nin başındaki zat kontrollü bir şekilde oraya getirilmiştir, başından beri kendisini oraya getirenlere sadakatini göstermiştir" diye konuştu.
Muğla'da Cumhurbaşkanı'na suikast girişimi davasından yargılanan bir askerin mahkemeye "Hero" (Kahraman) yazılı bit tişörtle gelmesine de atıfta bulunan Erdoğan, "Bunlar darbecilerin daha iyi günleri, Başbakan'ımızla da konuştuk, bunları Guantanamo'da olduğu gibi tek tip elbise ile çıkaralım" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Tam bir yıl önce burada bir ihanet girişimi başlamıştı. Tanklarıyla buraya gelen darbecilerin köprüyü kapatmasıyla bir süredir anlam verilemeyn hareketin sebebi artık anlaşıldı. Köprüyü kapatan darbeciler kendilerince tüm Türkiye'ye 'Kontrol bizim elimizde' mesajı vermek istiyorlardı. Ankara'da da benzer işgal girişimleri haberleri geliyordu. Ben de Enerji bakanım ve eşim ile bu tarafa hareket etmiştik.
Milletimiz anında bu girişimin arkasında FETÖ ihanet çetesi olduğunu tespit etmiştir. Türkiye'nin bir işgal girişimine maruz kaldğını gören milletimiz hemen harekete geçmiştir.
Sayın Başbakanın ve şahsımın yaptığı çarğıyla milyonlarca vatandaşımızı darbecilere karşı sokakları, meydanları, kışla önlerini doldurmuştu. En kanlı saldırılar İstanbul ve Ankara'da yaşandı. Diğer illerimizde darbeciler harekete geçmeye fırsat bulamadan derdest edilmişlerdir. Köprüyü kapatan tankların önünde tam 36 vatandaşımız şehit oldu.
Onların karşısında dikilen milletimizin neyi vardı? Benim vatandaşımın elinde sadece aynen bugün olduğu gibi bayrağı vardı. Ama bunun yanında çok daha etkili bir silahı vardı. O silah da imanıydı. Bir tarafta imanlı olan halkım vardı ama öbür tarafta imansız darbeciler vardı. Dünyanın en modern silahlarına galebe çalındı. Sırtındaki tişörtünü tankın egzoz borusuna tıkamak suretiyle affedersiniz, çalışamaz hale getiren imandır. Sağında solunda onlarca kişi vurulduğu halde geri dönmeyi aklından geçirmeyen bu milleti kim durdurabilir?
Ah şu köprünün dili olsa da o gece yaşanan kahramanlıkları bir anlatsa... Şehit kanlarıyla sulanan her karış toprağın dili olsa da yiğitlik nasıl olurmuş dünyaya anlatsa...
15 Temmuz gecesi bu hilal uğruna batan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar bizim güneşlerimizdir. O gece yaralansa da eğilmeyen tüm başlara şükranlarımızı sunuyorum.
2193 kardeşimiz o gece yaralanarak milyonlarca kardeşimizin umudunu yaşattı. Bu fedakarlıkların karşılığında elde ettiğimiz istiklalimize de, istikbalimize de değer biçemeyiz. Biz de burada sembolik bir makam hazırladık.
Unutmayacağız, unutturmayacağız. Rastgele bir araya gelmiş insan topluluklarıyla milletler arasındaki fark budur. Milletlerin ortak geçmişleri vardır. Bunlar uğrunda gerektiğinde canlarını vermeyi göze alırlar.
15 Temmuz ilk saldırı değildir, son saldırı da olmayacaktır. Terör örgütlerinin kuyruk acılarının çok iyi farkındayız. FETÖ'nün sadece FETÖ olmadığını, DEAŞ'ın sadece DEAŞ olmadığını, PKK'nın sadece PKK olmadığını çok iyi biliyoruz. Arkalarında kimlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Piyonları almadan vezirleri alamayız. Önce bu hainlerin kafasını kopartacağız.
Kandil'de, Küpeli'de, Bestler Deresi'nde şu anda askerimiz, polisimiz, komandolarımız, tüm güvenlik güçlerimiz oralarda tek tek temizliyorlar.
Diğer mesele ise parlamentonun meselesidir. Parlamento bu konuda kararını vermesi halinde ben de onaylarım."
Bizi ne terör örgütlerinin alçakça saldırıları ne de onların kullananların sinsi oyunları çökertebilir. Gerekirse bir ölecek ama bin dirileceğiz. Ölümü, ölümle korkutarak yolumuza devam edeceğiz. Sırtımızdan teri hiç eksik etmeden çalışacağız. Bazıları ısrarla ne diyor? Kontrollü darbe!
Milletimizin bu şanlı direnişine kara çalmaya çalışıyorlar. Bu terbiyesizliktir. Bu ahlaksızlıktır. Doğru. O gece 23.15'te havalimanına iniyor. Tanklar önünde. Önce korkuyor. Bekliyorlar, görüşüyorlar. Görüşmeden sonra tankların koruması altında bu zat oradan çıkıp Bakırköy Belediyesi'ne gidiyor. Biz Yenikapı buluşmasına bilseydim davet etmezdim. Önce davetime olumsuz cevap verdi. Son anda gelebileceğini bildirdiler. Fakat Yenikapı ruhundan da hiçbir şey alamamış ki, kontrollü darbe dedi. Bu 250 şehidimize saygısızlıktır. 2193 gazimize saygısızlıktır, hakarettir.
Bu millete saygısızlıktır, hakarettir. Bu millet senin gibi ürkek, korkak değil. Bu milletin yüreği var. O sende yok.
Bu mücadele ödleklerin mücadelesi değildir. Bu sözü iki kesim ısrarla kullanıyor. Birincisi FETÖ'cüler ve onları destekleyen yabancılar kullanıyor. İkincisi ise ana muhalefetin başındaki bu zat yapıyor.
TBMM Darbe Komisyonu'nunn raporunu bahane ederek FETÖ ile aynı çizgideki politikasının üstünü kapamaya çalışmaktadır.
15 Temmuz gecesi Meclis'te aslanlar gibi darbecilere karşı duran CHP'lileri tenzih ederek söylüyorum. 15 Temmuz kontrollü bir dabe değildir. Ama CHP'nin başındaki zat kontrollü bir şekilde oraya getirilmiştir, başından beri kendisini oraya getirenlere sadakatini göstermiştir. Sen o makama CD ile getirildin. Bugün hala Parlamento'da sıkılmadan bunları söylüyor. İlk defa FETÖ'yü darbe örgütü olarak bugün kabul etti, onu da söyleyeyim. Milletimizle beraber yürümeye devam ediyoruz, devam edeceğiz.
15 Temmuz'u unutmamak, unutturmamak tarihimize karşı da en büyük sorumluluğumuzdur. Müslüman akıllı insandır. 15 Temmuz'u yapanların nasıl bu güce ulaştığı ortadadır. Bu gerçekleri çok iyi biliyoruz. Her 15 Temmuz anması şehitlerimizi yad etmenin yanında bu konuda ne kadar mesafe kat ettiğimizin muhasebesini yapmaya da yöneltmelidir."
Bu örgütün üzerine gittik. Kamuda çalışanları temizledik. 111 bini buldu... Açığa alınanlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Bu teröristlere para vermeye devam mı edeceğiz. Gitsin nerede çalışırsa çalışsın. FETÖ ile bağlantısı tespit edilen 5 binin üzerinde kuruluş kapatıldı. Malvarlıkları da hazineye teslim edildi. Yine bu ihanet örgütü ile bağlantısı olduğu tespit edilen özel şirketler de kayyum ataması yoluyla kontrol altına alındı. PKK için de benzer tedbirlere başvuruldu. ,
Geçen gün Sayın Başbakanımızla da konuştum. Artık bunlar (FETÖ sanıkları) mahkemeye çıkarken Guantanamo'da olduğu gibi bunları da tek tip elbise ile çıkaralım. Tek tip elbise."