Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD'da Mustafa Koç'un 'ananas' ve 'tespih' konuşmalarıyla Gülen cemaatine yüklendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD'da Mustafa Koç'un 'ananas' ve 'tespih' konuşmalarıyla Gülen cemaatine yüklendi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu toplantısında yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla yürütülen 17-25 Aralık soruşturmaları sürecinde internete düşen ve Fethullah Gülen'e ait olduğu belirtilen ses kayıtlarına da gönderme yaptı. Erdoğan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ve Onursal Başkanı Rahmi Koç'un da ön sırada dinlediği konuşmasında, Gülen'in konuşmasında geçen Uganda'daki rafineri için Koç grubuna teklif götürülmesi, ananas ve tespih hediye edilmesi ifadeleri üzerinden "Ananas meselesinde, tespih meselesinde kimse ağzını açmadı" dedi. Erdoğan, "bazı işadamlarının 'paralel yapı' olarak nitelediği cemaate destek verdiğini" belirterek "Bazılarının paralel yapıyı açık açık desteklediğini görüyoruz. İçeriden ihanet şebekelerine destek verenlere rağmen bu kervan yürümeye devam edecek. Paralel şebeke ve destekçisi uluslararası medya birlikte hareket ediyor, buradan da bir işadamı çıkıp bunlara destek veriyor" diye konuştu.

 

Mustafa Koç 'ananas' ve 'tespih' için ne demişti?

 

Mustafa Koç, Erdoğan'ın bir "şifre" olarak yorumladığı ananas ve tespih hediyelerine ilişkin olarak, "Yok o ananas değilmiş de elmasmış, yok o bir şifreymiş. Bana ananas yollandı. Ben de aradım teşekkür ettim. Bu kadar basit. Bildiğiniz ananas yani, bu arada gayet de lezzetliydi. Sonra öğrendik ki Uganda, rafinerisiyle değil de ananasıyla meşhurmuş hakikaten" demişti.

Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan (2 Mart 2014) Koç, Gülen ile görüşüp görüşmediği konusunda, "Hangi kulvardan olursa ülkemizde önemli ve etkili olan tüm isimlerle görüşebilirim ve görüşürüm. Bu da kimseyi ilgilendirmez. Bu bağlamda, ben kendisiyle görüştüm" açıklamasını yapmıştı.

Erdoğan, başbakanlığı döneminde sert tartışmalara girdiği ve ağır ifadelerle suçladığı TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Kurulu toplantısının açılışına katıldı. 

Gülen cemaati ile ilgisi nedeniyle tepki gösterdiği Bank Asya için "Batmış zaten. Fakat bu, taşıma suyla ayakta durmaya çalışıyor" diyen Erdoğan'ın konuşmasında Gülen cemaatine tepki gösterdiği bölümler şöyle:

İnanın Gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık çok farklı Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe girişimi. Bazılarının paralel yapıyı açık açık desteklediğini görüyoruz. 17-25 Aralık darbe girişimi aynı zamanda eski Türkiye'yi diriltme girişimidir. İstedikleri zaman 24 saat içerisinde hükümeti götürürüz, yenisini getiririz mantığı. Faiz lobileri adeta ellerini ovuştururdu. Bütün dert bu.

Emniyette dönemin başbakanı diye tutanaklar tutuluyor. Bu tutanakları tutanları ihanet çetelerini kol kanat germeye çalışanlar oldu. Sonra çıkıp uluslararası itibarı zedelendi diyorlar. ABD medyasında 3 haber çıktı diye bu ülkede itibar zedelenmez.

 

'Bu kervan yürümeye devam edecek'

 

Ankara'da Hacıbayram Camii'nde Cuma namazı kıldık orada resmimizi çektiler. New York Times IŞİD'in yatağı burasıdır diyor. Böyle bir nalayış, böyle bir dezenformasyona karşı ülkemizinm STK'Ları ile birlikte hep birlikte tavır almamız gerekmez mi? İçeriden ihanet şebekelerine destek verenlere rağmen bu kervan yürümeye devam edecek. Paralel şebeke ve destekçisi uluslararası medya birlikte hareket ediyor buradan da bir işadamı çıkıp bunlara destek veriyor. Eski Türkiye artık açılmamak üzere kapanmıştır.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına bak? Hangi ölçüte göre bu notu veriyorsun. Batmış ülkeye 6 derece yukarı not veriyorsun. Böyle birşey olabilir mi? Büyümesi en iyi olan 0,8 ile Almanya. Biz 2'nin üzerinde büyüme kaydediyoruz sen kalkıp böyle bir not veriyorsun. Siyaseten deviremedik, ekonomik olarak devirelim mantığı bu. Bu hepimizin sorunu. S&P böyle birşey yaptı ben onlara çıkışta bulundum, siyasi karar veriyorsunuz dedim. Şimdi aynısını bunlar yapıyor. OECD Genel Sekreteri bana onların söyledikleri önemli değil siz bizim söylediklerimize bakın diyor. Her türlü algı operasyonunu gerçekleştiriyorlar. Falanca kredi kuruluşları ne söylerse söylesin biz buraya onlarla gelmedik.

Bir işadamı için sanayici için de hukuk sistemi de hayati derecede önemli. Hukuk sistemi adalet dağıtmıyorsa orada yatırım da olmaz istihdam da olmaz. Türkiye'ye gelmesi için hukuk sisteminin güvenilir olduğunu görmesi lazım. En başta iş dünyası şikayetçi olması lazım hukuk sistemine sızmış paralel yapıya dair. Bu yapıya dair bugün ilk kez kararlı bir ses duydum teşekkür ediyorum.

Bunlar bugün yargıya sızmış paralel yapıyla rant elde ediyor olabilir. Yarın bu yapı döner onu destekleyenlere vurur.

 

'O banka zaten batmış'

 

Dün bir açıklama duyuyorum çok enteresan ve örnek, o da manidar. İşte 2000'li yıllarda malum 26 bankanın battığını söylüyor beyfendi, şimdi diyor bir bankanın batırılması için çalışılıyor. Bir bankanın batırılması için çalışılmıyor. O banka şu anda batmış zaten. Fakat bu, taşıma suyla ayakta durmaya çalışıyor.

O, 26 batık bankanın olduğu dönemden biz farklı bir finans dünyasını devraldık. Şu anda bankalarımızın geldiği nokta çok açık net ortada. Şimdi bu batan böyle bir finans kuruluşunu, biz de o dönemde olan yanlışları tekrarlayarak aynen devam mı ettirelim? 

STK'lar, vatandaş, istediği şekilde kalkıp yürüyüş miting yapamaz. Yerler bellidir, siz gider o yerlerde mtiingini yaparsınız. Kolluk kuvvetleri o zaman müdahale etmez korur. Bunu siyasi partinin genel başkanı olduğu zaman biz belirlenen yerde yapıyoruz da onlar neden orada yapmıyor.

Paralel ihanet çetesinin yaptıkları da bunların yaptığıyla aynen paralel. Bugüne kadar istikrar içinde birlik, kardeşlik içinde hep birlikte kazandık. Hiç kimse başka yollara tenezül etmesin. 15 yıl önce bu ülkede başörtüsü yasağını savunanlar, katsayı engelini savunanlar darbeleri açık açık destekleyenler bugün çıkmış demokrasiden bahsediyor. Bu ülkede benim baş örtülü kardeşim de aynı imkanlardan istifade edebilmeli. Bunlar aynı imkanları neden istifade etmesin. Kutuplşma deniliyor. Bu imkanların verilmemesi kutuplaşma değildir. Devlette bu imkanı sağladık. Umarız özel kuruluşlar da bu imkanları sağlar.

Gezi ve paralel yapıya destek veren yapıları da biliyoruz. İçeride ve dışarıdaki medya kuruluşları, STK'ları kimleri fonladığını tek tek biliyoruz. Kaybeden sadece onlar olacak. Biz özgüven içinde olacağız. Çiftçimizle sanayicimizle birlikte yürüyeceğiz. Enerjinizi kutuplaşmaya değil Yeni Türkiye'ye sarfedin. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı olarak benim birincil görevim budur. Çözüm sürecini ileriye taşıyarak, paralel yapıyı tasfiye ederek 2023 hedeflerine ulaşacağız.