Erdoğan: Saray'da Osmanlı’yı görürsünüz çünkü Osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi

Erdoğan: Saray'da Osmanlı’yı görürsünüz çünkü Osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi

Saray'da 81 ilden gelen vatandaşlara verilen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Dışarıdan bakıldığında Selçuklu’yu görürsünüz. İçeride Osmanlı’yı görürsünüz. Çünkü Osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi" dedi. 

Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:

Konserden sonra bir gazeteci salondan çıkan birine konseri nasıl buldunuz diye sorar. Sivaslının cumhuriyet diye dayatılan bu etkinlikle ilgili görüşü enteresandır. Sivas Sivas olalı, Timur’dan  beri böyle zulüm görmedi. Cumhuriyet adına milletimiz taciz ediliyordu. Makbul vatandaş dışında milleti yok saydılar, cumhur kabul etmediler.

Birazdan ünlü besteci Mozart’ın Türk marşını icra edilecek.

Bir yanda fraklı, valsli, şampanyalı Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yapılırken, kapının hemen dışında, ayağına giyecek ayakkabı, sırtına ceket bulamayan, yarı aç-yarı tok hayatını sürdürmeye çalışan bir millet, şaşkınlıkla bu manzarayı seyretmektedir.

Cumhurda ayrım olmaz, sen şurada, ben burada olmaz. Bugün olduğu gibi. Hepimiz bir aradayız. Çünkü burası cumhurun evi. Burası milletin evi. Burası benim şahsımın çalışma yaptığı yer, ama sizlerle beraber.

Tabi bu günlere gelmek kolay olmadı. 28 Şubat’ı hatırlarsınız. Dönemin milli iradeden güç alarak işbaşına gelen hükümete yapılan tüm saldırılar cumhuriyet kisvesine saklanarak yapılıyordu. Cumhurun iradesi yerle bir edilmeye çalışılıyordu. Aynı zamanda, 2007’de cumhuriyet mitingleri yapıldı. Cumhuriyetin adı kullanılarak cumhurun iradesine saldırıldı. Özgürlüğe, hukuka, yani milletin kazanımları hedef alınarak cumhuriyet lafzı kullanıldı. Cumhuriyetle en ufak ilgisi olmayanlar kendi çıkarlarını, gizli iktidarlarını sürdürmek adına bu kavramı istismar ettiler. Bu istismar en çok cumhuriyet kavramına zarar vermiş.

 

"Osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi"

 

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de devletle milletin buluşmasının sembolüdür. Tarihimizden ve kültürümüzden ilham alınarak bizzat tasarladık. Bizzat ilgilendim. Dedim ki biz Selçuklu’dan geliyoruz, Selçuklu’yu burada görmemiz lazım. Dışarıdan bakıldığında Selçuklu’yu görürsünüz. İçeride Osmanlı’yı görürsünüz. Çünkü Osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi. Dedik ki burası akıllı bina olacak, çevreci bina olacak. Hep görüyorsunuz bak altınlarla kaplı burası. Şu gördüğünüz sarımsı renkleri altın zannediyorlar.

Bizim biliyorsunuz tuvaletler de altın kaplama. Geçmişte Cumhurbaşkanlığı makamı tek bir hayat biçiminin hakim olduğu, kapıdan sadece bu formata sahip kişinin girebildiği bir yer olmuştu. Cumhurbaşkanlığı’nda 27 Mayıs’ın, 12 Eylül’ün temsilcilerinin oturduğunu gördük. Hiçbir zaman bu makam bu saldırıya, eleştiriye, hakarete uğramadı. Darbecilerin oturmasına ses çıkarmayanlar, bu makamda şahsımın bulunmasına tahammül edemiyorlar.

Bunların ne cumhuriyete, demokrasiye inançları  var. Ne de milli iradeye saygıları var.  Artık cumhuriyetin sahibi milletimizdir. Sembolü de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’dir. Kimse cumhuriyetin tehlikeye düştüğü iddiasıyla vesayet hevesini hayata geçirmeye çalışamayacaktır. Bu değişim sadece simgesel değildir. Çok güçlü bir altyapıya, arka plana da sahiptir. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılanlarla, son 12 yılda yapılanlara bakılınca kimin istismarcı, kimin gerçek cumhuriyetçi olduğunu ortaya çıkacaktır.

Ülkemizin ve milletimizin geleceği için geliştirdiğimiz vizyona 2023’ü hedef olarak belirledik. Bugün kutlama törenleri kapsamında bir araya geldiğimizin cumhuriyetimizin yıldönümü farklı bir öneme sahiptir. Yarın inşallah hipodromdaki kutlamalar da çok farklı olacak. Yakın çevrelerden gelenleri de orada bekleriz. Cumhuriyetin sembolü olan bu mekana geldiğiniz için şükranlarımı sunuyorum.