Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun cezai ehliyeti yoktur; bizim için artık ana muhalefetin genel başkanlık koltuğu boştur!

Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun cezai ehliyeti yoktur; bizim için artık ana muhalefetin genel başkanlık koltuğu boştur!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Aile Bakanı Ensar Vakfı'nın önüne yatmıştır" sözleri nedeniyle hedef aldığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "cezai ehliyetinin olmadığını" savunarak, "Artık bizim için ana muhalefet partisinin koltuğu boştur, sarkıktır. Bu zat bizim için yok hükmündedir. Kendisi cezai ehliyeti olmayan biridir. Siyasetin konusu olmaktan çıkmış, artık tıbbın konusu haline gelmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu için "Siyasi sapık" benzetmesi yapmış, CHP lideri de "Cinsel sapıklığın da, siyasi sapıklığın da adresi Recep Tayyip Erdoğan'dır" sözleriyle Cumhurbaşkanı'na karşılık vermişti. 

Erdoğan, IŞİD'le mücadele konusuna ilişkin olarak, "IŞİD'le mücadelede sonuçları bakımından dünyada Türkiye kadar mücadele eden bir ülke yoktur" iddiasında bulundu. "Biz DAEŞ, El Kaide, Eş ŞebabBoko Haram gibi örgütleri terör örgütleri olarak görüyoruz" diyen Erdoğan, "Terörün iyisi kötüsü olmaz, hepsiyle aynı şekilde mücadele edilmeli diyoruz" ifadesini kullandı.

Erdoğan, tarihi eserlerin restore edilmesinin önemine dikkat çekerek, "Eskiden yılda 5-10 restorasyon yapılırken, biz bunu yılda 500'e çıkardık. Ülke genelinde 4500 tarihi eserin restorasyonu gerçekleştirildi." dedi. 3. Boğaz Köprüsü'ne de değinen Erdoğan, "Hedef 26 Ağustos'a kadar köprüyü bitirip, açılışını yapmak" diye konuştu.

Zeytinburnu'nda toplu açılış törenine katılan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Ah diyorum; şöyle 25 yıl öncesi Zeytinburnu nerede, şimdiki Zeytinburnu nerede? Mesele bir zihniyet değişimiydi. İşte şimdi buralara geldik. Yeterli mi? Değil ama azimliyiz. Her cami medeniyetimizin bu topraklara vurulmuş bir mührüdür. Türbelelerimiz sadece bir kabirden ibaret değildir. İşte bugün açılışını yaptığımız Merkez Efendi Camii; bunlara sadece taş toprak olarak bakanın gönül gözü kapalı demektir. Burada bir medeniyetin inşası gerçekleştiriliyor. Ülke genelinde 4500 tarihi eserin restorasyonu gerçekleştirildi. Eskiden yılda 5-10 restorasyon yapılırken, biz bunu yılda 500'e çıkardık. Bunların yanında belediyelerimizin, STK'ların, hatta vatandaşlarımızın yaptırdıkları restorasyon var.

Geçen biliyorsunuz ABD'de bir açılış yaptık. Neydi bu açılış? Orada Türk Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi'nin açılışını yaptık. Bizim için adeta bir gurur abidesi oldu. Orası artık ABD'deki dünya Müslümanlarının bir merkezi haline geldik. Biz şu anda bunları yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Ecdadımız İstanbul'un her karışını ilmik ilmik örmüş. Biz bir yandan bunlara sahip çıkarken, bir yandan da yeni projelerle ecdadımıza sahip çıkmanın derdindeyiz. Cezaevine girdiğimde bedenim oradaydı, ama kalbimi İstanbul'da bırakmıştım. Cezaevinden çıkıp yeniden siyasi çalışmalarıma başladım. Yine zihnimin her köşesinde İstanbul vardı. Ne diyor Üstad Necip Fazıl; Ana gibi yar, İstanbul gibi diyar olmaz...

 

3. Köprü 26 Ağustos'ta açılıyor

 

İstanbul'un sadece raylı sistemlerine 15 milyar yatırım yaptık. Marmaray gibi asrın projesi denilen bir projeyi tamamladık. Avrasya Tüneli'ni de inşaallah bu yıl sonunda bitireceğiz. İki katlı bir tünel. Bitmedi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü... Şimdi hedef 26 Ağustos'a kadar köprüyü bitirip, açılışını yapmak. Ne diyorlardı; "Bunlar yapamaz..." Kardeşlerim bitmedi. Yeni havaalanının inşaası süratle devam ediyor. 2018'de ilk etabının açılışını yapıyoruz.

Galatasaray'dan sonra Beşiktaş'a da dünya çapında bir stad kazandırdık. İnşallah yarın da onun açılışını yapacağız. Aklınıza gelen her alanda Yeni Türkiye'ye layık olma yolunda hızla devam ediyor. Bu bir sevda işidir. Bu bir aşk işidir. Gece gündüz çalışıyoruz, mücadele ediyoruz.

 

"196 ülkenin kaderini BM'deki 5 tane daimi ülkenin iki dudağı arasına mahkûm edemeyiz"

 

Sevgili kardeşlerim; eskiler 'Derdi olanın ahı dinmez' derlerdi. Biz dertliyiz. Suriyelisiyle, Arabıyla, Türkmeniyle tüm bölgenin insanların derdiyle dertliyiz. Ne diyoruz; dünya 5'ten büyüktür. Dünyada 196 ülkenin kaderini BM'deki 5 tane daimi ülkenin iki dudağı arasına mahkûm edemeyiz. O Birinci Dünya Savaşı'ndaydı. Artık bu işleyişin reforme edilmesi lazım. Bu 5 ülkenin tamamı Hristiyan ülkelerden oluşuyor, 1 tane Müslüman ülke yok. Bu adil mi? Değil. Biz adil bir dünya için çabalıyoruz.

Terörün iyisi kötüsü olmaz, hepsiyle aynı şekilde mücadele edilmeli diyoruz. Mültecilere sahip çıkın diyoruz. Çevre meselesi önemlidir. Sorunun kaynağı gelişmiş ülkelerken, geride kalmış ve gelişmekte olan ülkelere yüklenemez.

 

" Dünyada Türkiye kadar DAİŞ'le mücadele eden başka ülke yoktur"

 

Biz bunları söyledikçe, böyle davrandıkça karşımıza şer çok garip ittifaklar çıkıyor ve bizi tehdit ediyor. Dünyanın anlı şanlı ülkeleri kimi açıktan kimi gizli saklı terör örgütlerinin arkasında duruyor. Biz diyoruz ki; sizin yardım ettiğiniz terör örgütü ha PKK ha PYD ha DHKP-C farkı yok. Gövde aynı. Bu eylemlerin görülmemesi Allah korusun yarın Londra'daki terör saldırısının da görülmemesi demektir. Biz DAEŞ, El Kaide, Eş Şebab gibi örgütleri terör örgütleri olarak görüyoruz. Kimse İslam'a terörü yakıştıramaz. Dünyada Türkiye kadar DAİŞ'le mücadele eden başka ülke yoktur.

 

"Suriye üzerinden yapılan hesapların bedelini insanlar canlarıyla ödüyor"

 

Suriye ve Irak üzerinde yapılan hesapların bedelini insanlar kanları, canları ile ödüyor. Hiçbir stratejik kaygı kaybedilen onca insanın üstünde olamaz. İnsanlık son yıllarda verdiği bu en büyük sınavı maalesef kaybetmek üzere. Biz böyle bir enkazın olduğu bir dönemde insanlığın onurunu kurtarmanın mücadelesindeyiz. Bu günler gelip geçecek, geride işte bu sorular kalacak. İstanbul yarım milyon göçmene kapsını açarak tarih önünde kendini ibra etmiştir. Kilis'te tüm insanlığa örnek olmuştur. Yaşanan hadiseler bizi kendi hedeflerimizden asla alıkoymayacaktır.

İşte en son Kasım ayında G20 Zirvesi'ni yaptık. 20 ülke bu zirvede bir araya geldi ve ülkemiz yüz akı olarak çıktı. 14 -15 Nisan'da yine uluslararası toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 13. Zirvesi İstanbul'da gerçekleşecek. Zirveye şu an 58 ülkeden katılım bekliyoruz. Bu zirve ile dönem başkanlığı ülkemize geçecek. 2 yıl boyunca bu görevi yürüteceğiz. Ülkemiz yıl boyunca 2 etkinliğe daha ev sahipliği yapacağız. 23. Dünya Enerji Kongresi de İstanbul'da olacak. Bu kongrenin enerji politikalarının geleceğine yön vereceğini düşünüyorum. 2023 hedefleri doğrultusunda dünyanın gelişmiş 10 ülkesinden biri olacak.

 

"Vatan için şehitler lazım"

 

Biz hep hizmetlerimizle, projelerimizle, eserlerimizle konuştuk. Türkiye tarihinin en önemli terörle mücadele operasyonlarını sürdürüyor. Cizre, Silopi, Sur ve İdil'deki operasyonlar başarıyla tamamlandı. Nusaybin ve Yüksekova'da devam ediyor. Terör örgütü ciddi kayıplar vermeye devam ediyor. Tabii biz de şehitler veriyoruz. Bir kez daha tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bizim Rabiamız var değil mi? Bunun birincisi tek millettir. Bu tek millet 79 milyon. İki tek bayrak. Başka bayrak asla, paçavralar maçavralar bizim ülkemize sunulamaz. Onu o teröristler kendi leşlerinin üzerine sersinler. Üçüncüsü toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır. Bir ülkenin vatan olabilmesi için uğrunda ölecek şehitler lazımdır. Dört tek devlet. Ne o ya; paralel devlet, ne paralel devleti. Bunlara filan artık prim yok. Paralel devlet, şu devlet, mu devlet oyuna gelmeyin sakın.

 

"1000 yıldır bedel ödüyoruz"

 

Pensilvanya'daki zat ve onun peşinden gidenlere sesleniyorum; kardeşlerim şu aklımızı kiradan kurtaralım. Bizim dinimizde kula kulluk yok. Allah'a kulluk vardır. Maalesef kula kul olanlar kayıpta. Biz bu coğrafyayı kendimize vatan kılmanın bedelini 1000 yıldır kesintisiz ödüyoruz.

Mesele bugünün meselesi değil, mesele bölgedeki ilçelerimizde, mahallelerimizde, hatta zaman zaman İstanbul'daki bazı mahallelerimizde kendilerince örgütçülük oynayanların meseselesi değildir. Mesele mazlum ve iyinin yanında yer alma meselesidir. Biz ülkemizde, bölgemizde yanan zulüm ateşine bir damla değil, gönlümüzün taşıyabildiği kadar suyu alarak mücadelemize devam ediyoruz.

 

"Kılıçdaroğlu'nun cezai ehliyeti yok; ana muhalefetin genel başkanlık koltuğu boştur!"

 

Bir zat biliyorsunuz edepsizlikleri ve pişkinlikleri ile adeta milletimizle alay ediyor. Ama gözümün önünde insanlara, bir hanımefendiye böylesine hakaret ve alçakça saldırı karşısında susamayız. Bu meselenin Cumhurbaşkanlığının tarafsızlığıyla ilgisi yok, insanlık sorunudur. Karşımızdaki kişi öylesine seviyesiz ki... Onların sınırları olmayabilir ama bizim var. Tüm arkadaşlarımdan rica ediyorum; artık bizim için ana muhalefet partisinin koltuğu boştur, sarkıktır. Bu zat bizim için yok hükmündedir. Kendisi cezai ehliyeti olmayan biridir. Siyasetin konusu olmaktan çıkmış, tıbbın konusu haline gelmiştir. Dedim ya siyasi sapıktır. Ana muhalefet lideri o koltuğu ne zaman siyasi ehliyet sahibi birisine teslim ederse o zaman ana muhalefeti muhatap alırız."