CUMHURBAŞKANI GÜL: "TERÖRLE BİR ŞEY OLMAZ" DİYARBAKIR (A.A) 

-CUMHURBAŞKANI GÜL: "TERÖRLE BİR ŞEY OLMAZ" DİYARBAKIR (A.A) - 30.12.2010 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Hepimizin birbirimizi sevmeye, hepimizin iç barışa çok büyük ihtiyacı vardır. Size çok açık söyleyeyim terörle şiddetle silahla hiçbir şey olmaz. Sadece akan kanlar, gözyaşları... Olan buna olur ve bu hepimizi derinden üzer. Hangi eve ateş düşse o ev yanıyor. Bunların hiçbirinin faydası söz konusu değildir" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Dicle Üniversitesini ziyaretinin ardından Diyarbakır Valiliğince Şatopark'ta düzenlenen akşam yemeğinde yatırımcı iş adamlarına plaket verdi. Gül, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Diyarbakır'ı ikinci defa ziyaret ettiğini, ilk ziyareti kapsamında birkaç ilde incelemelerde bulunduğunu ancak bu ziyarette Diyarbakır'da etraflıca incelemelerde bulunma ve kenti görme fırsatını yakaladığını söyledi. Diyarbakır'ın tarihi güzelliklerinin bulunduğunu ve adeta bir açık hava müzesi niteliğini taşıdığını dile getiren Gül, bu güzelliklerin değerinin de iyi bilinmesi gerektiğini ifade etti. Diyarbakır'da binlerce yıldır bulunan bu eserlerin hepsinin ayakta durduğunu gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, bununla birlikte kentin sadece siyasetle gündeme geldiğini söyledi. Gül, "Diyarbakır'a gelmeyen insan zanneder ki burada sokaklarda gezmek tehlikeli. Zanneder ki buraya gelince sokağa çıkılamaz. Zanneder ki burada iş yaparsanız zor. Bu çok yanlış bir imaj. Bu gerçekten çok yanlış bir imaj. Anadolu'da bu kadar gelişmiş caddeleri, bu kadar geniş, imarı bu kadar düzgün çok fazla şehir yok. Parkları ile üniversitesindeki büyük kampüsü ile bu şehrin güzelliklerini gündeme çıkartmamız gerekir" diye konuştu. -"FARKLILIKLARIMIZI TEHLİKE GİBİ GÖRMEYE BAŞLARSAK..."- Farklılıkların Türkiye'nin zenginlikleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, "Farklılıklarımızı bir tehlike, yanlış gibi görmeye başlarsak esas sıkıntı o zaman doğar" dedi. "Bizler hepimiz büyük bir milletin, bir milletin mensuplarıyız. Büyük millet olunca büyük milletin içerisinde tabii ki farkılıklar olacaktır" diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu farklılıklar zenginlik olarak görüldüğünde milletin tamamının zengin olacağını, bu gözle bakılması gerektiğini söyledi. Yapıcı gözle bakıldığında, olaylar yapıcı şekilde değerlendirildiğinde, eleştirilerin yapıcı cümlelerle yapılması halinde sorunların çözümünün kolaylaşacağını ifade eden Gül, şöyle devam etti: "Şu bir gerçek ki memleketimizde vicdanlara ters gelen birçok şeyler vardı. Bunları niye saklayalım ki? Bunları herkes biliyor, hepimiz yaşadık. Sadece burada değil ki bütün bunlar başka yerlerde de yaşandı ama Türkiye gelişiyor, Türkiye sadece ekonomik olarak büyümüyor, Türkiye'de özgürlükler, hukuk standartları, demokratik standartlar, bütün bunlar da yükseliyor. Bütün bunlar da yükselirken o zaman şunu görüyoruz ki dün 'tabu' dediğimiz, dün korktuğumuz, 'aman konuşulursa bir şey olur' diye korktuğumuz konular, bugün hayatımızın bir parçası haline geliyor. Herkes elini şöyle bir vicdanına koysun, 5-10 sene içerisinde bugüne geldiğimizdeki gelişmelere, şikayetlerimizle ilgili gelişmelere şöyle elini vicdanına bir koyup baksın. Hatta son üç sene ile ilgili baksın. Ben 'Türkiye'de iyi şeyler olacak, bütün konularla ilgili iyi şeyler olacak' dediğimden bu yana bile olup bitenlere herkes elini şöyle bir vicdanına koyup baksın, neler oldu. Biz kendimize güvendikçe, biz kendimizi saydıkça ve sevdikçe, biz kendimize ayrılıkçı olarak değil kardeş olarak baktıkça, cümlelerimizi, konuşmalarımızı hep yapıcı bir üslupla kullandıkça göreceksiniz ki bu ülkede çok daha fazla şeyler olacak. Bunlardan hiç korkmamamız lazım ama Allah korusun korkacağımız şeyler de var tabii ki. Eğer bu, bir olan milletin içine nifak sokacak şekilde, birbirimizden sanki ayrı, inançlarımız ayrı, geleneklerimiz ayrı, temel meselelerde ayrı, sanki bu vatan müşterek vatanımız değilmiş gibi davranmaya kalkarsak o zaman tabii ki bu korkulacak bir ortam oluşturur. Onun için hepimizin çok sorumlu olması lazım." Ülkede herkesin eşit olduğunu, herkesin her yerde yaşayabileceğini belirten Gül, her makamın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese açık olduğunu söyledi. Türkiye'nin her bölgesinden herkesin bir yerlere geldiğini, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili olabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin hiçbir sorununun görmezlikten gelinemeyeceğini, yanlışların, noksanların geçmişteki hataların görülerek çözümlenebileceğini söyledi. Diyarbakır'ın en üst derecede teşvik verilen bir il olduğunu, ancak buraya yatırımların gelmediğinin görüldüğünü dile getiren Gül, "Hala burada fabrikalar açılmıyor. Güzel şeyler var, büyük binalar yapılıyor, mağazalar, alışveriş merkezleri bunlar çok güzel ama bakıyorum bütün bu teşvike rağmen buraya hala çok büyük yatırımlar gelmiyor" dedi. Diyarbakır'ın büyük zenginlerinin yanı sıra dışardan kimsenin gelip ilde yatırım yapmadığını belirten Gül, Adıyaman, Mardin, Batman gibi illerde yatırımların yapıldığını gördüğünü kaydetti. Diyarbakır'ın da çok önemli bir merkez olduğunu ifade eden Gül, böyle bir şehre insanların akın akın gelip yatırım yapmamasının, fabrika kurmamasının nedenini herkesin düşünmesini istedi.  Herkesin el ele verip bir sinerji oluşturması gerektiğini dile getiren Gül "Hepimizin birbirimizi sevmeye, hepimizin iç barışa çok büyük ihtiyacı vardır. Size çok açık söyleyeyim terörle şiddetle silahla hiçbir şey olmaz. Sadece akan kanlar, gözyaşları... Olan buna olur ve bu hepimizi derinden üzer. Hangi eve ateş düşse o ev yanıyor. Bunların hiçbirinin faydası söz konusu değildir" diye konuştu. -"İNSANIN BU ARAZİYİ GÖRÜNCE İÇİ YANIYOR"- Irak yeniden yapılanırken, Suriye kalkınırken tüm Körfez ülkelerinde çok büyük yatırımlar olurken bunların Diyarbakır'dan beslenmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, her ilde yatırımların desteklenmesine büyük önem verdiğini ancak her yatırımın devlet eli ile yapılamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, gün içerisindeki temaslarında vatandaşların kendisine çeşitli notlar ilettiğini aktararak, her yaşta insanın verdiği bu notlarda iş taleplerinin yoğunlukta olduğunu, huzur ve barış ortamı sağlanması halinde iş adamlarının daha çok yatırım yapabileceğini ifade etti.  Türkiye'nin değişik yerlerinden gelenlerin de Diyarbakır'a yatırımlarının ancak bu ortamda gerçekleştirilebileceğini belirten Gül, Diyarbakır'da bunun sağlanması için herkesin gece gündüz çalışması gerektiğini kaydetti. GAP Eylem Planı içerisinde kanalların bir an önce tamamlanmasını yakından takip ettiğini, geçmiş yılların büyük ihmalleri neticesinde bu konuda çok gecikildiğini belirten Gül, "Uçaktan bakınca insanın bu araziyi görünce içi yanıyor. Bu arazi yıllarca arazimiz olacak, Dicle bir taraftan akacak, Fırat öbür taraftan akacak. Burada baraj imkanları olacak, barajlar yapılacak ama biz bu gördüğünüz toprakları hala sulamayacağız tam olarak" dedi. Gül, burada bir milyon hektar sulanacak arazinin bulunduğunu, bütün bunların olması halinde işin, aşın oradan sağlanacağını dile getirerek, zenginleşmenin de böyle sağlanabileceğini söyledi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Varsa yoksa siyaset. Diyarbakır akla gelince sadece bu olursa bu söylediğim gelişmeler gerçekleşemez. Onun için şehrinize sahip çıkacaksınız. Diyarbakır önce sizden sorulur. Siz burada yaşayan insanlarsınız, Diyarbakırlılar şehirlerine sahip çıkacak ve bu ortamı, bu iklimi hep beraber oluşturacağız. Ben Cumhurbaşkanınız olarak bu konuları yakından takip edeceğim. Diğer Türkiye'nin demokratik standartlarının yükseltilmesi ile ilgili konular, insani ve vicdani olarak bize ters gelen konuları, bunları muhakkak elbirliğiyle düzelteceğiz. Yoksa Türkiye zaten büyük, güçlü, en gelişmiş demokratik ülke olamaz. Bunları halledeceğiz ama bunları hallederken tekrar söylüyorum bir ayrışma algılaması yaratacak şekilde olmayacak bunlar. O zaman çok yazık olur, o zaman yük oluruz. 'Bu memleketin insanları, Türkiye'nin her tarafında yaşıyor' dedim. O zaman o insanlara yük oluruz. O zaman gayet sorumlu bir şekilde davranmamız gerekiyor ve ülkemize, vatanımıza ve şehirlerimize, halkımıza sahip çıkacağız. İnşallah Türkiye'yi ve bütün halkımızı çok daha mutlu edeceğiz." Kendisinin moral vermek ve moral almak için burada bulunduğunu dile getiren Gül, "Birbirimizi sayacağız, seveceğiz ve elbirliği içinde sinerji oluşturacağız. Yoksa zamanlarımız boşa geçer. Geçen zamanı da hiç kimse getiremez. Hepimiz yeteri kadar tecrübe edindik, dersler aldık onun için lüzumsuz, gereksiz, Türkiye'ye yakışmayan, bizim milletimize yakışmayan yollara asla sapmayalım, o söylemlere asla girmeyelim ve hepimiz birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirelim" dedi.