Ergenekon davasında çıkan karar hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yargı bugün bir karar verdi. Bu karar nihai bir karar değildir. Bunun biliyorsunuz Yargıtay’da tekrar masaya yatırılması söz konusudur. Yargıtay’ın vereceği karar da aslında nihai değildir. Bunun yargı noktasındaki sürecin nihayete ermesine kadar bir yargı sürecidir" dedi.
Bayram namazı sonrası gündemle ilgli önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından satırbaşları:
Biliyorsunuz Türkiye’de yasama yürütme yargı kuvvetler ayrılığını oluşturmaktadır. Dolayısıyla kanaatlerimizi söylerken bu kanaatlerimiz anayasanın amir hükümlerine ters düşmeden olmak durumundadır. Ben o zaman kanaatimi çok açık net ifade ettim. O kanaatimde sapma söz konusu değildir. Tabi yargı da bugün bir karar verdi. Bu karar nihai bir karar değildir. Bunun biliyorsunuz yargıtay’da tekrar masaya yatırılması söz konusudur. Yargıtay’ın vereceği karar da aslında nihai değildir. Bunun yargı noktasındaki sürecin nihayete ermesine kadar bir yargı sürecidir. Temenni ederiz ki adalet yerini hakkıyla bulsun.
Bu arada bir şeyi daha söylemem lazım. Ana muhalefet ve diğer muhalefetin açıklamaları çok çirkindir. Ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı açıklamalar bana göre suç teşkil etmektedir. Ben bu mahkemenin savcılarını tanımıyorum gibi ifadeler yargı içerisinde değerlendirilebilecek kanaatler değildir. Bu tamamen yargıya müdahale gibi bir anlayışın içine girmektedir. Bu gerçekten Türkiye’de siyaset yapmanın edebinin ne noktaya geldiğinin göstermesi bakımından çok önemli.
MHP genel başkanının yapmış olduğu açıklamalarda çok çirkin açıklamalardır. Konuyla ilgili olarak da madem ki bu insan böyle bir örgütün başıydı, buna başbakan niçin imza koydu gibi yaklaşımlar çocukça yaklaşımlar.
Ana muhalefet genel başkanı hala genel müdürlükten sıyrılamadı. Bir siyasetçi gibi çalışmıyor. Siyasetçi olması lazım. Neyi nasıl değerlendireceğini çok daha iyi öğrenir. Bu konuda atamalar nasıl yapılır bunu öğrenmesi lazım. Suçu sabit olmamış bir insan için şöyledir böyledir diyemezsiniz.
Bunlar ne zaman ortaya çıktığına baktığımızda da gördüğünüz gibi emekli olduktan sonra ortaya çıkan olaylardır. Buralardan kendine göre bir şeyler çıkarmanın gayreti içerisinde. En önemli savcı, en önemli hakim millettir. Onun için zaten egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. Yargıda da biliyorsunuz son söz milletindir denir.
Bunlar ne zaman ortaya çıktığına baktığımızda da gördüğünüz gbii emekli olduktan sonra ortaya çıkan olaylardır. Buralardan kendine göre bir şeyler çıkarmanın gayreti içerisinde. En önemli savcı, en önemli hakim milletdir. Onun için zaten egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. Yargıda da biliyorsunuz son söz milletindir denir.
Dün gerçi başbakanlıktan arkadaşlarım açıklamayı yaptılar. Ağırlıklı olarak Suriye ve Mısır konularını görüştük. Suriye’de müşterek ne gibi adımlar atabiliriz bunu konuştuk.
PYD - El Kaide bunların kendi aralarındaki kapışmalar onlarca vatandaşımızın şehit olmasına neden olmuştur. Biz bunu ülkelerle değerlendirerek Suriye’de ne gibi tavır oluşturmamız lazım, uluslararası hukuk konusunda zemin oluşturma ve üzerimize düşeni yerine getirmek zorundayız.
Mısır’da şu anda bir darbe hükümeti söz konusudur. Bu hükümet görüldüğü gibi önce yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını görevden almıştır. Görevden alan kimdir? Sayın Mursi’nin milli savunma bakanlığına getirdiği Sisi’dir.
'Mursi kucaklamadı' diyorlar. Yahu neyi kucaklayacak? Diğer üçte ikisi ise Mübarek yönetiminde kalmış insanlardı. Çok daha manidar.
Bir ekonomik ambargo biliyorsunuz Mursi’ye uygulandı. Darbe hükümeti hemen 16 milyar dolar gibi bir destek gelmiştir. Batılı ülkeler hala darbe diyemiyorlar. Müdahale diyorlar. Daimi üyelerin hepsiyle görüştük. Biz de sizin düşüncenizi paylaşıyoruz diyorlar. Ama darbe diyemiyorlar.
Ama biz bu noktada biz bu darbecilerin yanında olmayacağız. Yüzde 65 oyla kabul edilmiş bir anayasayı askıya aldılar. Tahrir’de toplananı millet kabul ediyorsun, İskenderiye’de toplananı millet kabul etmiyorsun.
Bayram programında demokratikleşme paketi çalışmalarımı sürdüreceğim. İstanbul dışında olacağım. İstanbul’da olursam beni rahat bırakmazsınız. Tüm İslam dünyasındaki kardeşlerimizin ramazan bayramını tebrik ediyorum.
Ergenekon sanıklarından birisi “Sonbahar çok sıcak geçecek” dedi. Arınç’ta gezi parkı eylemlerinin yeniden yapılabileceğini söyledi? Ben bu yollara tevessül etmenin ülkemiz için bir sıkıntı nedeni olabileceğini söyleyebilirim. Ama bu yola tevessül edenler bu ülke tüm güvenlik güçleriyle gereken cevap neyse, haddini bilmeyenlere hadlerini bildirir. Neyiniz eksik? A’dan Z’ye temel hak ve özgürlükler noktasında cumhuriyet tarihi noktasında verilmemiş olan hakları Ak Parti iktidarı vermiştir. Görülmemiş noktaları yakalamıştır. Bütün bunlar açık net ortada. Bütün bunların karşısında bir yanlış yapılması halinde iktidarımız gereken neyse onu yaparız.
Dün gerçi başbakanlıktan arkadaşlarım açıklamayı yaptılar. Ağırlıklı olarak Suriye ve Mısır konularını görüştük. Suriye’de müşterek ne gibi adımlar atabiliriz bunu konuştuk.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bayram namazı çıkışı, Ergenekon kararlarıyla ilgili "Varsa bütün yanlışlar düzeltilir, toplumun vicdanını rahatlatan kararlar çıkar" dedi. Gül, Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'ı öldürdüğü iddia edilen zanlıların tutuklanması hakkında da "Ümit ederim ki bu tür olaylar tekrarlanmaz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayram namazını Emirgan Camisi'nde kıldı. Cumhurbaşkanı Gül, bayram namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Bayram sabahı tüm vatandaşlarımın bayramını tebrik ediyorum" diyen Gül, "Ramazan bayramının tüm insanlığa huzur getirmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Ergenekon kararları ve İlker Başbuğ'a verilen cezanın sorulması üzerine Gül, "Yargı süreci bitmiş değil, uzun bir süreç. Tutuklamaların ve cezaların kesinleşmesi için Yargıtay safhaları vardır, AİHM vardır. Sayın Genelkurmay Başkanı'yla ilgili üzüntü duyuyorum. Cezalar kesin değildir, kanun yolu açıktır. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönem içinde gerek Yargıtay, gerek diğer safhalarda varsa yanlışlar bunlar düzeltilir ve kamoyuonunun vicdanını rahatlatan kararlar çıkar" yanıtını verdi.
Gül'e Gezi parkı olayları ve Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'ı öldürdüğü iddia edilen zanlıların tutuklanmasıyla ilgili de soru soruldu.
Cumhurbaşkanı Gül, "Bütün bu olaylarda hayatını kaybedenler için büyük acı duydum hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Ümit ederim ki bu tür olaylar tekrarlanmaz. Barışçıl bir biçimde insanlar görüşlerini ifade eder. Gösteri yapma itiraz etme hakkı şüphesiz vardır ancak bunlar kanunlar çerçevesinde yapılırsa daha etkili olur, dikkate alınır. Bu ülke hepimizin ülkesidir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur" şeklinde konuştu.