Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Uçan araçlara geldiğimizde artık dünya liderliğine oynayacak bir Türkiye göreceksiniz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı b, elektronikte, otonomda ve bilişimde sektöre lokomotiflik yapacak ve aynı gelişmiş olan yan sanayiye lokomotiflik yapacak ayrı bir sektörün ayağa kaldırılması olduğunu belirterek, “Uçan araçlara geldiğimizde artık dünya liderliğine oynayacak bir Türkiye göreceksiniz” dedi.
Oktay, ATO Congresium’da kurulan Verimlilik Teknoloji Fuarı’na katıldı. Oktay burada yaptığı konuşmasında, artık yapay zekâ, otonom araçlar, robotik üretim sistemleri, artırılmış gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi çığır açan yeni ve yenilikçi teknolojilerin insanın hayatının birer gerçeği haline geldiğini vurgulayarak, “Bugün verimliliği etkileyen tüm faktörler dijital teknolojiden ve teknolojik gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir. Yüksek teknoloji, yüksek verimlilik ve yüksek katma değer demektir. Öngörüye göre, bulut bilişim gibi çığır açan teknolojilerin 2030’da küresel ekonomiye yaklaşık 16 trilyon dolar katkı yapması bekleniyor. Bir başkası ise Covid-19 sonrası işinizin geleceği raporunda otomasyonun verimlilik ve büyüme üzerindeki olumlu etkisi sayesindeki 2030 yılına kadar yaklaşık 11 milyon kişiye yeni iş alanlarının oluşturulacağını düşünüyorum’ demişti” değerlendirmesini yaptı.
Oktay şu ifadeleri kullandı:
“Ben buna inanlardanım. Her gelen teknoloji aslında kendi sektöründe ve kendi istihdam alanlarıyla birlikte gelir. Bilginin ikiye katlanma prensibi üzerinde yine Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalara göre insanoğlunun yararlandığı bilgi geçtiğimiz yüz yılda 25 yılda bir kere ikiye katlanırken, özellikle nesnelerin interneti ve makine öğrenmesinin hayatımıza girmesiyle bu süre yarım güne kadar düşmektedir. Yarım günden bahsediyorum. Bu hem kamu yönetiminde hem özel sektör yönetiminde hem de bilgi ve teknolojinin yönetiminde öğretme ve öğrenme teknolojilerindeki gelişimle ilgili bizlere yüklediği sorumluluğun aslında çok basit bir göstergesidir”
“Bunun katbekat fazlasını kurmak için yine çalışıyoruz, çalışacağız. 60 milyar dolarlık hacmin üzerinde 750 savunma sanayii projesi yönetiyoruz. Bu sayıyı da yine proje hacmini de yükseklere taşıyacağız. Dünyayı izleyen değil dünyanın izlediği bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız demiyorum kuruyoruz. 805 gruba ait kamu hizmetini e-devlet üzerinden vatandaşımıza sunduk. Bu sayıyı da yerel yönetimler ve özel sektörü de dahil ederek daha da artıracak, büyük verinin analizi ile karar alma süreçlerine katkı sağlayacağız”
“Savunma Sanayiinde elde ettiğimiz gelişmeyi ve başarıyı burada ekosistemi de ayağa kaldırarak, yalnızca aşıda değil ilaç sektöründe ve tıbbi cihazlarda da aynı başarıyı yakalayacağımıza hep birlikte şahit olacağız”
“Uçan araçlara geldiğimizde artık dünya liderliğine oynayacak bir Türkiye göreceksiniz”
“Elektronikte, otonomda ve bilişimde sektöre lokomotiflik yapacak ve aynı şekilde gelişmiş olan yan sanayiye lokomotiflik yapacak ayrı bir sektörün ayağa kaldırılması. Sadece elektrikli araçlarda artık biz de varız diyen bir Türkiye’nin ötesinde bir sonraki aşamaya yaptığımız yatırımlar var. Yani uçan araçlara geldiğimizde artık dünya liderliğine oynayacak bir Türkiye göreceksiniz”
"Eğer onların hezeyanları ile vakit kaybetseydik, ‘Milli Uzay Strateji’mizi oluşturup somut adımları atabilir miydik?"
“Eğer onların hezeyanları ile vakit kaybetseydik, ‘Milli Uzay Strateji’mizi oluşturup somut adımları atabilir miydik? Asla. Birilerinin karamsarlığına, ‘istemezük’ zihniyetine uysaydık, Atak, Anka, Akıncı semalarda olabilir miydi? Olamazdı. Milli muharip uçağımızı veya şu andaki İHA’larımızı konuşuyor olabilir miydik? Konuşamazdık. Polonya, Ukrayna, Tunus gibi birçok ülkeye ihracatımızı bu alanlarda yapıyor olabilir miydik? Olamazdık. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara müsaade etmiş olsaydık Türksat 6A gibi yerli milli haberleşme uydularımızın ya da yerli otomobilimiz TOGG’un tasarımına ve üretimine başlayabilir miydik? Başlayamazdık. Onlar zaten hiç başlayamazlar. Bizim yaptıklarımıza onların hayalinin yetişmesi dahi mümkün değil. Milletimiz bunların hepsinin farkında ve kimin laf ürettiğini, kimin iş ürettiğini de çok iyi biliyor. Bu millet kiminle selamı-sabahı keseceğini de Aşık Veysel’in dediği gibi ‘Hangi cahille sohbeti keseceğini’ çok iyi biliyor. 19 yıldır nasıl yatırımlarımızla , somut iş ve icraatlarımızla gönüllere girdiysek inşallah bundan sonra da yolumuza devam edeceğiz.” (İHA)