Cumhurbaşkanlığı: Putin’in “aranmadık” deyip telefonlara çıkmaması izahı zor bir durum

Cumhurbaşkanlığı: Putin’in “aranmadık” deyip telefonlara çıkmaması izahı zor bir durum

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, 29 Ocak’ta Rus uçağının Türkiye hava sahasını ihlal etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le telefonla görüşme talep ettiğini söylerken “Rus tarafı yine olumlu bir tavır sergilememiştir. Daha önce 'Türkiye bizi aramadan önce neden hemen NATO'yu ve NATO müttefiklerini arıyor, bizimle neden temas kurmuyor' diyen Rus tarafının Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmekten kaçması oldukça düşündürücüdür. Bu, ister istemez 'Sayın Putin, Cumhurbaşkanımızın telefonundan neden kaçıyor' sorusunu akla getirmektedir. Hem 'Aranmadık' diye tepki göstermek hem de aranınca telefonlara çıkmamak izahı zor bir durum” ifadelerini kullandı.

Cenevre görüşmelerinin büyük sorunlarla başladığını ve dün itibarıyla de 25 Şubat'a ertelendiğini hatırlatan Kalın’ın açıklamaları şöyle:

Bunun temel sebebi, 30 Eylül'den bu yana devam eden Rus hava bombardımanı destekli rejim saldırılarıdır. Aylardır hiçbir ayrım yapmadan devam eden bu saldırılarda yüzlerce masum Suriyeli, kadın ve çocuk hayatını kaybetmiştir. On binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Rusya'nın bu saldırılarının hedefinin DAİŞ olmadığı açıktır. Rus saldırılarının yüzde 90'ı sivilleri ve ılımlı muhalifleri hedef almıştır. Rusya'nın amacının DAİŞ'le mücadele etmek değil, meşruiyetini yitirmiş ve savaş suçları işlemiş Esed rejimini ayakta tutmak olduğu ortadadır.

Bu saldırılar, Cenevre müzakerelerinin temelini oluşturan BM 2254 tasarısının temel ilkelerine aykırıdır ve netice olarak görüşmelerin tıkanmasına neden olmuştur. Rusya, Türkiye'ye yönelik asılsız ve gülünç iddialar ortaya atmak yerine, Suriye'de öldürdükleri sivillerin hesabını vermelidir."

Esed rejiminin müzakereler konusunda ciddi olmadığının açık şekilde görüldüğünü belirten Kalın, Amacı sadece zaman kazanmak. Şu ana kadar BM'nin insani yardımların ulaştırılması ve ateşkes sağlanması taleplerini dahi ciddiye almamış, tersine sürekli oyalamış ve engellemiştir.

"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, 'Rus destekli Esed güçlerinin sivillere saldırılarını durduramayan dünya, bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor'. Bunu hangi mantıkla izah edebiliriz? Binlerce insan Rusya destekli saldırılar yüzünden evlerinden kaçıp Türkiye'ye sığınırken, bu akımı kim nasıl durdurabilir? Bu masum insanlara 'Evlerinizi terk etmeyin, ölümden kaçmayın' mı diyeceğiz? 

"Hem DAİŞ terörünün hem de mülteci krizinin sebebi, Esed rejiminin kanlı savaşı ve ona destek verenlerdir. Dünya bu sorunları gerçekten çözmek istiyorsa, bu kirli ve kanlı savaşın sona ermesi gerekir. Suriye'de meşru, demokratik ve çoğulcu bir siyasi yapıya geçiş için gerekli adımlar atılmalıdır. 400 bin insanın ölümünden ve milyonlarca insanın mülteci haline gelmesinden sorumlu olan Esed rejimini ayakta tutmaya çalışmak ne Suriye'ye ne de bölgeye barış getirmeyecektir."