Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 21 kişinin yaşamını yitirdiği Cizre'deki operasyonlar hakkında, "Burada yaşananlarla ilgili yerel ve uluslarararası basında abartılı haberler yapıldığını görüyoruz. Belirtmeliyim ki güvenlik güçlerimiz ne yapması gerektiyse yapmıştır" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a şehit cenazesi önünde selfie çektiren kapağı sonrası derginin o sayısı toplatılarak sitesine erişim yasağı getirilen Nokta dergisine yapılan baskın hakkında da konuşan İbrahim Kalın, "Cumhurbaşkanlığı makamına hakareti ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Küçük skorlar yapmak için Cumhurbaşkanı'na saldırmak gazetecilik değildir, militarizimdir" görüşünü dile getirdi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Kasım seçimi için tekrar meydanlara ineceği yolunda çıkan haberlere ilişkin olarak ise, "Meydanlara inme ifadesi çok anlam yüklenen bir ifade haline geldi. Cumhurbaşkanımız milletimizin her kesimiyle buluşmaya devam edecek. Halkla her buluşmasını 'seçim kampanyası yürütüyor' gibi yansıtılmasını yanlı ve kasıtlı olarak değerlendiriyoruz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda konuşan İbrahim Kalın'ın açıklamaları özetle şöyle:
Devletimiz ilgili bütün kurumlarıyla yoğun bir mücadele vermektedir. Sokak çatışmalarına yönelmek, toplumu bölmek sadece ve sadece terör örgütünü sevindirir.Toplumuzun büyük bir sağduyu içerisinde hareket etmesini temenni ediyoruz.
Bu ülke coğrafyasındaki her vatandaşımızın özgür, refah bir hayat yaşaması için mücadele veriyoruz. Terör örgütünün Cizre gibi yaptığı girişimlere hiçbir demokratik ülkede müsama gösterilemez. Güvenlik birimlerimiz de bu konuyla ilgili kararlı bir mücadele vermiştir. Burada yaşananlarla ilgili yerel ve uluslarararası basında abartılı haberler yapıldığını görüyoruz. Belirtmeliyim ki güvenlik güçlerimiz ne yapması gerektiyse yapmıştır.
Vatandaşlarımızın, STK'ların Türkiye'nin her tarafında sağduyu ile hareket etmesi önem taşıyor. Perşembe günü Ankara'da yapılacak yürüyüş, sevindirici bir gelişmedir. Pazar günü de STK'lar İstanbul'da büyük bir miting düzenleyecek bilgisi var. Buradan da barış ve dostluk mesajları verilecek.
Terör propagandası yapmak, terörü şirin göstermek terör gibi bir suçtur.Ülkemizde de uluslararası basında da basın özgürlüğünün kısıtlandığı konusunda haberler yapılıyor. Bu konuya açıklık getirmek gerekiyor. Bir çok AB ülkesinde terör propagandası yapan kişilerle ilgili bir yasa çıkartıldı. Terör propagandasına alet olmamak, yetkileri hedef göstermemek de önemlidir.
Avrupa'nın mülteci krizini çözme yolunda adım atacağına olan ümidimizi koruyoruz. Türkiye mültecileri ülklesinde ağırlamak suretiyle insanlığın yüzünü ağartıyor. Nüfusu 500 milyonu aşan Avrupa hala 10 bin mülteciyi alıp almamayı tartışıyor.
Müslümanların girişinin engelleyen İsrail askerleri, onlarca kişinin ölümüne neden oldu.Oraya aşır ırkçı Yahudi yerleşimi yapılması planlanıyor.Kirli postallarıyla kutsal topraklara basmalarını kınıyoruz.
Mescid’i Aksa’daki her işgal hareketi ateşle oynamaktır. Bütün Müslümanların kutsal mekanıdır, Müslümanlar, Yahudiler herkes barış içerisinde yaşadılar. İsrail ateşle oynamaktadır. Buradan İsrail yönetimine açık çağrı yapıyoruz, provokasyonları sona erdirsinler. Filistin devlet başkanıyla Sayın Cumhurbaşkanımız konuştu, görüşmeler devam etmektedir.
Türkiye-Suriye sınırında terörden arındılmış bölgeler kurma çalışmalarımız devam etmektedir. Yabancı savaşçılar meselesinde herkesin üzerine sorumluluk düşmektedir. Bütün sorumluluğu Türkiye'ye yıkmak kabul edilemez.
Meydanlara inme ifadesi çok anlam yüklenen bir ifade haline geldi. Cumhurbaşkanımız milletimizin her kesimiyle buluşmaya devam edecek. Halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanımız var şuanda. Cumhurbaşkanımız anayasanın kendine verdiği yetkiler çerçevesinde hareket etmektedir. Normal olan milletimizin her kesimiyle kucaklaşmaya devam etmesidir. Bazen külliyede, bazen vatandaşlarımıza hitap şeklinde de olur. Halkla her buluşmasını "seçim kampanyası yürütüyor" gibi yansıtılmasını yanlı ve kasıtlı olarak değerlendiriyoruz. Cumhurbaşkanımız milletin içinden gelmiştir, milletin içindedir.
Doğan Medya'ya başlatılan hukuki süreçle ilgili benim yorum yapmam doğru olmaz. Hukuki süreci görmemiz gerekiyor. Tabloyu net gördükten sonra değerlendirme yapmak daha isabetli olur diye düşünüyorum.
Nokta dergisinin Cumhurbaşkanlığı makamına hakareti ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Küçük skorlar yapmak için Cumhurbaşkanı'na saldırmak gazetecilik değildir, militarizimdir.