Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Sultana ne kadar yakın olursanız, ateş o kadar yakıcı olur

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Sultana ne kadar yakın olursanız, ateş o kadar yakıcı olur

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı programda işini ‘biraz stresli ve gerilimli’ olarak tanımlarken, "Yöneticiye, sultana ne kadar yakın olursanız ateş o kadar yakıcı olur" dedi.

Armağan Çağlayan’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gör Beni’ programında açıklamalarda bulundu. YouTube'da yayınlanan söyleşide Kalın, yerine getirdiği işi 'biraz stresli ve gerilimli' olarak tanımladı.

Armağan Çağlayan'ın sorduğu "Çok gergin bir çalışma ortamınız mı var?" sorusuna İbrahim Kalın, "Dönem dönem çok gerilebilir, daha nispeten rahat olduğumuz dönemler de oluyor. Ama iş tanımı gereği biraz tabi, stresli, gerilimli bir iş" yanıtını verdi.

Gerginliğin yaptığı işin doğasında olduğunu ifade eden Kalın, "Eskilerin güzel bir tabiri var: 'Kurb-i sultan ateş-i suzan' derler. Yani yöneticiye, sultana ne kadar yakın olursanız ateş o kadar yakıcı olur" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın sözlerini şöyle devam ettirdi:

"Bunu göze almazsanız, bu işe girmemeniz lazım. Konular ağır çünkü. Meseleler büyük. Aldığınız her bir karar bu ülkenin, bu memleketin, bu topluluğun her bir ferdinin hayatını doğrudan ilgilendiriyor. Geleceğini belirliyor. O sorumluluğu taşımak kolay bir şey değil.

Şimdi ben bunu söylerken, şunu da ifade etmek isterim; sorumluluğun en ağırını taşıyan sayın cumhurbaşkanımız, devletin lideri, başkanı olarak... Biz onun yanında yükünü almaya çalışan, ona yardımcı olmaya çalışan insanlarız. Cumhurbaşkanımız o konularda müthiş iş disiplini olan bir insandır. Hiçbir işini savsaklamaz, hafife almaz. O anda mevcuttur. Bir konuyu arz ettiğimizde zihni oradadır. Ne olursa olsun konu… Bunun getirdiği bir başka iş disiplini var, bize. Lider böyle çalışıyorsa, sen de böyle çalışmak zorundasın. Böyle lakayt, hazırlıksız, birikimsiz, test edilmemiş bilgilerle gelip bir cumhurbaşkanının önüne çıkamazsınız. En ciddi konular, karara bağlanıyor, talimata dönüşüyor, politika haline dönüşüyor. Bunun ciddiyetini kavrayarak çalışmak zorundasınız. Bunun getirdiği bir ağırlık, bir gerilim oluyor ama kötü manada değil."