Cumhuriyet: "Cem Küçük'ün marifeti ölüm tehdidine vardı, bu sıradan birinin hezeyanı değil, sahibi ortaya çıksın!"

Cumhuriyet: "Cem Küçük'ün marifeti ölüm tehdidine vardı, bu sıradan birinin hezeyanı değil, sahibi ortaya çıksın!"

"MİT TIR'larını ABD'de New York Times yayımlasaydı bu iş hukukla çözülmezdi" diyen Star yazarı Cem Küçük'ün sözleriyle ilgili açıklama yapan Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, "Siyasi iktidarın sahibine biat etmeyip çok ağır baskılara rağmen gazetecilik yapmaya çalışanların üzerine saldırtılan Cem Küçük’ün marifetleri, Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’nin devlet tarafından hâlâ öldürülmemesinin eleştirilmesine kadar geldi" dedi.

Akın Atalay, yazılı açıklamasında "Açıkça öldürme amaçlı bir hedef gösterme anlamı taşıyan bu tehdidin, kişisel bir husumetten kaynaklanmadığı ortadadır. Tersine bu tehdit, devletin, “Suriye’ye gönderilen insani yardım malzemesi” olarak açıkladığı şeyin, büyük çapta silah ve mühimmat malzemesi olduğunu belgeleyen görüntü ve bilgilerin yayımlanmasından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, sıradan birinin hezeyanları sayarak gülüp geçmek yerine, bu hezeyan sahibinin sahiplerine sesleniyoruz: Bir açıklamanız olacak mı?" ifadelerine yer verdi.

Cem Küçük: Cem Küçük: MİT TIR'larını New York Times yayımlasaydı, ABD bu işi hukukla çözmezdi

Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (17 Ağustos 2015) nüshasında yayımlanan, "Sahibi kimse çıksın ortaya" başlıklı açıklama şöyle:

Siyasi iktidarın sahibine biat etmeyip çok ağır baskılara rağmen gazetecilik yapmaya çalışanların üzerine saldırtılan Cem Küçük’ün marifetleri, Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’nin devlet tarafından hâlâ öldürülmemesinin eleştirilmesine kadar geldi.

Cem Küçük adındaki kişiyle bir işimiz olmaz; akıl sağlığına dair ciddi kuşkularımız olan birini değil, bu kişiyi her akşam ekranına taşıyanları, gazetelerinde bu kişiye sütun açanları, onun tehditlerine yol veren devlet yöneticilerini, görmezden duymazdan gelen savcıları, onu, basını susturmak için piyon olarak kullanan karanlık güçleri dikkate alıyoruz. Ve onlara sesleniyoruz:

Bu piyonun arkasına gizlenerek kurtulamazsınız! Bunun hesabını sorarız! Peşinizi bırakmayız!

Siyasi iktidarın sahibine biat etmeyip çok ağır siyasi, ekonomik, hukuki baskılara karşın gazetecilik yapmaya çalışan kişi ve kurumların üzerine saldırtılan bu kişinin marifetleri, en sonunda Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’nin devlet tarafından hâlâ öldürülmemesinin eleştirilmesine kadar gelmiştir. Bunu söyleyen, herhangi biri değildir; devletin (başta istihbarat kurumu olmak üzere) çeşitli kurum ve yetkilileriyle samimi ilişkide ve irtibatta olduğu bilinen birisidir.

Bu vahim olayı savcılığa, adliyeye götürmenin bugünlerde pek sonuç alıcı bir yol olmadığının bilincindeyiz. Yargı kurumunun son dönemdeki performans ve işlevini dikkate aldığımızda, anılan kişiyi ve söylemini aklama ihtimalinin de çok kuvvetli bir ihtimal olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı, bu vahim olayı tarihe ve geleceğe kayıt düşmek için kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Açıkça öldürme amaçlı bir hedef gösterme anlamı taşıyan bu tehdidin, kişisel bir husumetten kaynaklanmadığı ortadadır. Tersine bu tehdit, devletin, “Suriye’ye gönderilen insani yardım malzemesi” olarak açıkladığı şeyin, büyük çapta silah ve mühimmat malzemesi olduğunu belgeleyen görüntü ve bilgilerin yayımlanmasından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, sıradan birinin hezeyanları sayarak gülüp geçmek yerine, bu hezeyan sahibinin sahiplerine sesleniyoruz:

Bir açıklamanız olacak mı?

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı

AKIN ATALAY