"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla dördü tutuklu yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davanın dördüncü duruşmasında dosyaya son anda, tutuksuz "sanık"lardan Aydın Engin'in, gazete yazarlarından Ahmet İnsel ve Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ile yaptığı yazışmalar da dahil edildi.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ tarafından okunan ve 2 Ekim 2017 tarihli yazışmalarda Engin, Kavala'ya Cumhuriyet çalışanlarına yapılan ödemelerde güçlük çektiklerini ve Avrupa Birliği fonlarına başvurmak istediklerini anlatıyor.
Osman Kavala, 18 Ekim'de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Kavala'nın gözaltı süresi, 25 Ekim'de bir hafta daha uzatılmıştı.
Duruşmada okunan yazışmalar şöyle:
Aydın Engin: Osman, aşağıda Ahmet İnsel'e gönderdiğim mesaj. Ahmet'le daha sonra telefonda da konuştum. O da bana burada (Brüksel'de) kimlerle, hangi kurumlarla konuşmam gerektiği üstüne Osman'a danışalım dedi. Ahmet, 11 ayın sonunda mali darboğazın en dar noktasına geldik. Maaşları ödemekte aşırı zorlanıyoruz. Ay başında pek çok kişinin ücret ödemesini sünnetli yapacağız. Kimilerimize (Mesela ben, Akın, Murat, Bülent vb…) ise onu da yapmayacağız. Belli yerlerden reklam desteği ya da borç bularak bu ayı, Ekim sonunu, hatta Aralık ayını zor bela ve eksik gedik halledebiliriz ama sonrası için durum berbat. Daha kalıcı bir çözüm için Avrupa Birliği fonlarına ya da benzer kaynaklara başvurup destek istemeyi düşündüm. Konuştuğum (içerideki ve dışarıdaki) arkadaşları da ikna ettim. Benim yurt dışı çıkış yasağım var, o yüzden sana yazıyorum. Cumhuriyet son bir yıl boyunca AB ülkeleri medyasının ve siyasetinin en tepelerinden büyük ilgi gördü. Konumum gereği ev sahipliğini ben yaptığım, onlara ben bilgi verdiğim için bunun dolaysız tanığıyım. Bu yüzden AB fonlarından ya da AB ülkelerindeki meslek örgütlerinden ya da AB ülkelerindeki sivil toplum örgütlerinden Cumhuriyet'e mali destek için koşulların çok çok elverişli olduğu kanısındayım. Şimdi… Brüksel'e gitsen ve bu fonlarla ilgili neyi nasıl yaparız, ne gibi projeler sunmalıyız ve hangi fonlara başvurmalıyız gibi konularda ön görüşme ve bilgilenmeyi üstlensen. Tek bir fondan değil birkaç fondan sorunların üstesinden geliriz. Sonrası allah kerim. Aksi takdirde ceza davası ve vakıf davasından yenilmeyeceğiz ama mali darboğaza yenik düşebiliriz; hatta düşeceğiz. O yüzden AB yetkilileri ile görüşmede mali destek için aksi takdirde Cumhuriyet'in susacağını iyice anlatmak ve açıklamak gerek. Yani rastgele bir tanıdık bunu beceremez. Bunu senden istemem işte bu yüzden. Acele oluşu da şu yüzden: 2018 bütçeleri bugünlerde yapılacak. Sonra iyi olur ama bütçeler yapıldı" mazereti ile karşılaşırız. Ne dersin? Beni gecikmeden cevapla e mi? Sevgiler Aydın Not: Brüksel gezisi için yol ve konaklama giderlerini ben hallederim.
Osman Kavala: "Sevgili Aydın. Mailini aldım. Yarın falan görüşelim mi?"
Aydın Engin: "Ben mi sana geleyim (ofisin değişmediyse) yoksa sen mi bana (gazeteye) gelirsin?"
Osman Kavala: "Çok zahmet olmazsa gelebilir misin? Eski ofise. Elmadağ Kahve Dünyası'nın üstünde 3. Kat. Saat 12, 14 veya 18 olabilir"
Aydın Engin: "18.00'de sendeyim. OK?"