Cumhuriyet davasında karar duruşması avukatların savunmalarıyla sürecek

Cumhuriyet davasında karar duruşması avukatların savunmalarıyla sürecek

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla biri tutuklu yargılanan Cumhuriyet yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkındaki davanın sekizinci ve karar duruşmasının görülmesine bugün (24 Nisan 2018) Silivri'de başlandı. Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, eski Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı ve köşe yazarı Kadri Gürsel, karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Utku ve Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'nun esas hakkındaki mütaalaya cevaplarının ardından savunma avukatlarının bir kısmının söz almasıyla birlikte saat 17.30 sıralarında yarın devam etmek üzere duruşmaya ara verildi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın bugünkü duruşmasında sözü ilk olarak Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay aldı. İktidara yakınlığıyla bilinen gazeteci Cem Küçük'ün "Cumhuriyet gazetesi FETÖ’nün elinde oyuncak olmuş, FETÖ’nün ele geçirdiği Cumhuriyet, mahkeme kararıyla asıl sahiplerine iade edilecek" ifadesini hatırlatan Atalay, "Burada Cumhuriyet gazetesinin yayın faaliyeti suç olarak görülmektedir, gazetecilik suç olarak görülmektedir. Ne demektir bir bütün halinde yayıncılık faaliyetini yargılamak ve gazeteciliği suçlamak? Tehlikenin farkında mısınız?" diye konuştu. Atalay, hakkındaki suçlamaları reddetti.

24 Temmuz 2017'de görülmeye başlanan dava kapsamında Atalay, 541 gündür tutuklu bulunuyor.

Ardından sözü eski Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı ve köşe yazarı Kadri Gürsel devraldı. "Erdoğan Babamız Olmak İstiyor" başlıklı yazısı nedeniyle yargılandığını belirten Gürsel, sözlerine "34 günlük yayın danışmanlığım mı delildir? Haftada iki gün köşe yazısı yazmak mı delildir? En son tarafıma yapılan arama Cumhuriyet davasından 6 ay öncesine gitmektedir" diye devam etti. 

"Yaklaşık 40 yıldır karikatür çiziyorum"

Karikatürist Musa Kart, esasa ilişkin savunmasında kırk yıldır karikatür çizdiğini belirterek "Bu süre içinde pek çok siyasi dönme ve liderliğe tanıklık ettim. Yaşadığımız bu dönem için hukuktan ve adaletten en uzak olanıydı diyebilirim" dedi. Cezaevinden çıktıktan sonra pek çok insanla el sıkıştığını, kucaklaştığını ifade eden Kart, "İçlerinden biri bile 'Sizin davanız siyasi değildi' demedi, diyemedi" diye konuştu. 

Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Utku da, davanın karar aşamasına geldiğini vurguladı ve yaşananları "tiyatro"ya benzetti. Utku, "Dram, trajedi, komediden ögeler taşıyan oyunda hangisinin ön plana çıkacağı "hüküm"le belirginleşecek. Ve yargılama boyunca süren zorunlu beraberliğimiz bitecek. Yollarımız ayrılıyor" ifadesini kullandı.

"Bir parçası olmaktan onur duyduğum gazetem..."

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet'in bir parçası olmaktan onur duyduğunu söyledi. Gazetenin tarih boyunca doğrulardan şaşmadığı için demokrasinin zaafa uğradığı dönemlerde iftiraya, saldırıya uğradığını, çalışanlarının hapse girdiğini veya kurşunların hedefi olduğunu belirten Sabuncu, hakkındaki suçlamaları reddetti. Sabuncu, şunları kaydetti:

"Bize atılan iftiraların teker teker çürütüldüğü siyasi davanın sonuna geldik. Onurumuzla başımız dik girdiğimiz bu salondan karar ne olursa olsun yine başımız dik çıkacağız. Abdi İpekçi'nin, Uğur Mumcu'nun, İlhan Selçuk'un, Hrant Dink'in, Musa Anter'in Metin Göktepe'nin yolundan ayrılmayacağız. Onların uğradıkları tüm haksızlıklara rağmen bu topraklara, burada yaşayan tüm insanlara duydukları aşk rehberimiz oldu.Doğru ve cesaretli haberciliğe memleketi ve mesleği aşkla sevmeye devam edeceğim."

Mart 2011'de "FETÖ" soruşturmasında hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışına kaçan eski savcı Zekeriya Öz'ün yürüttüğü Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve gazeteci Nedim Şener'le birlikte 375 gün cezaevinde kalan Ahmet Şık esasa ilişkin savunmasında hakkındaki suçlamaları reddeti. "Yine mesleki faaliyetlerim suçlama konusu edildi" diyen Şık, "Her zamanki gibi sözlerimin de yaptıklarımın da arkasındayım. Çünkü gazetecilik suç değildir" ifadesini kullandı.