Cumhuriyet gazetesi davasında 3. duruşma: 'Bu arkadaşlardan terörist, FETÖ'cü olmaz'

Cumhuriyet gazetesi davasında 3. duruşma: 'Bu arkadaşlardan terörist, FETÖ'cü olmaz'

Cumhuriyet gazetesinin 18 çalışanı ve yöneticisinin de aralarında olduğu 20 kişi hakkındaki davanın üçüncü duruşması bugün İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nda başladı.

Duruşmada tanıklığına başvurulan gazetenin eski yöneticilerinden Alev Coşkun, Nisan 2013'te vakfın bir üyesinin vefatı üzerine yapılan seçime itiraz ettiklerini, bu seçimin hukuka aykırı olduğuna inandıklarını ve bu seçimin Cumhuriyet gazetesi ve vakfı için bir kırılma noktası olduğuna inandığını söyledi.

Kendilerinin bu ve akabinde yapılan yeni seçime de itiraz ettiklerini ve bu minvalde bir iptal davası açtıklarını söyleyen Coşkun, "Bizim açtığımız dava iptal davasıdır. Şu anda görülen dava ceza davasıdır. Bizim açtığımız dava ile bu dava arasında en ufak bir ilişki, hukuki irtibat yoktur" diye konuştu.

Alev Coşkun, "Ekim ayında arkadaşlarımız tutuklandığında buna itiraz eden ben ve arkadaşlarım olduk. Bu tutukluluğa karşı olduğumuzu, onaylamadığımızı söyledik, hala da karşıyız" dedi.

Coşkun, "Bu arkadaşlardan terörist olmaz, FETÖ'cü olmaz. Tutuksuz yargılanmaları için talepte bulunuyorum" ifadelerini kullandı.

Duruşmada ayrıca Bursa Cezaevi'nde halen tutuklu bulunan Fatih Aydoğdu'nun SEGBİS sistemi üzerinden tanıklığına da başvuruldu.

Mahkeme heyeti başkanı Abdurrahman Dağ, eski Cumhuriyet çalışanı Mehmet Faraç'ın ise hazır olmadığı gerekçesiyle bugünkü duruşmada tanık olarak dinlenmeyeceğini ifade etti.

Cumhuriyet gazetesi çalışanları ve yöneticilerine yönelik davada, gazetenin 18 çalışanından 5'i davada tutuklu olarak yargılanıyor.

Yedi sanığın ise 24 Temmuz 2017'de görülen ilk duruşmada tahliyelerine karar verilmişti.

Davanın birinci ve ikinci duruşmasında sanıkların ifadelerine başvurulmuştu.

Ayrıca Cumhuriyet Vakfı'nın eski yönetim kurulu üyelerinden İnan Kıraç'ın da aralarında bulunduğu 7 kişi tanık olarak dinlenmişti.

Davanın ilk duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda, ikinci duruşması ise İstanbul Adalet Sarayı'ndaki salon küçük olduğu gerekçesi ile Silivri Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki duruşma salonunda yapılmıştı.

Soruşturmanın açılmasından 156 gün sonra hazırlanan iddianamede, sanıkların 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapisleri isteniyor.

İddianamede, Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerine 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlamaları yöneltiliyor.

Ayrıca gazetenin yayın politikasının son üç yıllık dönemde, bilhassa da 15 Temmuz darbe girişimine giden süreç ve sonrasında değişime uğradığı, gazetenin 'yıkıcı ve bölücü' haberlere imza attığı, 'terör örgütü liderlerini sevimli ve meşru göstermeye' çalıştığı gibi suçlamalara da yer veriliyor.