Cumhuriyet gazetesi yazarlarına Erdoğan'a hakaretten soruşturma

Cumhuriyet gazetesi yazarlarına Erdoğan'a hakaretten soruşturma

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şikâyetiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Cumhuriyet gazetesinin üç yazarı ve bir muhabiri hakkında soruşturma başlatıldı.

Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel, Özgür Mumcu’nun 18 Mart tarihli “Zalim ve Korkak” yazısıyla ilgili şikâyet dilekçesinde, “Müvekkilimi yıpratmaya yönelik mezkur, haksız ve gerçek dışı itham ve iddialar tamamen kasıtlı ve su-i maksatlıdır. Bu paylaşımlarla müvekkilim toplumun kin ve nefret duygularına maruz bırakılmaktadır” ifadelerine yer verildi. Cüneyt Arcayürek’e 19 Mart tarihli “Üçlü cephe” yazısından dolayı, Meriç Velidedeoğlu’nun ise 20 Mart tarihli “Allah’ın Gölgesi’nden ‘Allah’ın Elçisi’ne mi?” yazısı nedeniyle soruşturma başlatıldı.

 

Urla villaları

 

Cumhuriyet gazetesinin İzmir muhabiri Emre Döker’in 19 ve 20 Mart tarihli “Etten duvarlı keşif” ile “Valilik koya girişleri yasakladı” haberleri hakkındaki şikâyet dilekçesinde, şu ifade yer aldı: “Urla villalarının müvekkilime armağan edildiği iddiası tamamen bir safsatanın ürünüdür. Bu haber, müvekkilimi kamuoyu nezdinde küçük düşürmek amacıyla ‘çamur at, izi kalsın’ gayretinden ibarettir. Bu şekilde müvekkilim sanki ‘rüşvet alıyor’ gibi gösterilerek kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur.”

 

'Zalimlikten keyif alıyor'

 

Özgür Mumcu’nun yazısındaki şikayet edilen bölüm şöyle: “Zalimliğini bu denli pervasızca ortaya sermekten neredeyse keyif almasına inanamamıştım. Meğer onlar iyi günlerimizmiş. O vakitler zalimliği ölenin şahsına yönelikti.... Hitabetini ustaca kullanarak Berkin Elvan’ın annesini nasıl yuhalattığını görünce, Erdoğan’ın sınırının olmadığı iyice anlaşıldı... Öleni düşman bellediyse, ölene de ölenin yakınlarına da saygısı yok. Saygıyı geçtik, ölene ve yakınlarına düşmanlığını südürmekten de çekinmiyor. Hem de bu ölümler talimatı ben verdim dediği bir ortamda olmasına rağmen... Zalimdir ve fakat zekidir... Erdoğan’ın zalimliğinin ve öfkesinin sınırı yok.”

 

Hitler-Erdoğan karşılaştırması

 

Meriç Velidedeoğlu’nun yazısının neredeyse tamamı suç duyurusunda yer aldı. Velidedeoğlu yazısında şöyle yazdı: “Bırakın dört dörtlük bir tepkiyi, kendisinden tık çıkmadı; demek ki dinimizin temel yapısıyla ilgili ve bu boyutta ters bir görüşün ortaya konması onu tedirgin etmemişti; evet öyle, çünkü kendisini ‘yücelten’ bir söylemdi bu... Böyle bir övgüyü kabul eden birine -bu övülme boyutuna oranla- oldukça hafif kalan bir eleştiri karşısında, örneğin diktatör denilince tutumununu ne olacağını da bize gösterdi Erdoğan.” Velidedeoğlu, yazısında Hitler ve Erdoğan’ın da söylemlerini karşalıştırdı. Hitler’in kadınları “kuluçka makinesi” gibi algılamasının, Erdoğan’ın “en az üç çocuk” çağrısına denk düştüğünü yazmıştı.

 

Bankaya savaş açtı

 

Cüneyt Arcayürek’in soruşturmasına neden olan ifadelerinden bazıları şöyle: “Cehaletin temsilcisi bir cahilin örneğin faiz konusunda Merkez Bankası’na ve başkanına açtığı savaş, halkımıza 90 milyar yeni yüke mal oldu.

Medyamız başımızdaki ekonomi cahilinin Türkiye’ye döviz şoku yaşattığından, milletin fakirleştiğinden, ekonomiyi dar boğaza ittiğinden bugünlerde tek satır söz etmiyor... Doları tırmandırarak halkın yaşam koşullarını bir ölçü daha yoksullaştıran sanki kendisi değil gibi, sıkılmadan hala başkanlık sisteminin neresi diktatörlük diye sağda solda nutuk atıyor. Bir de diktatörlüğünü sağlayacak yeni anayasa yapacak siyasal güçte olursa artık yaşamımıza, özgürlüklerin başına neler gelebileceğini elbette tahmin edebilirsiniz. Şimdi de Anayasa’yı ayaklar altına alıyor, halkı tatlı vaatlerle uyutarak ülkeyi bambaşka iklimlere sürüklüyor...”