Cumhuriyet gazetesine karşı operasyonda isimsiz dilekçeyle Cumhurbaşkanlığı da devreye girdi!

Cumhuriyet gazetesine karşı operasyonda isimsiz dilekçeyle Cumhurbaşkanlığı da devreye girdi!

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, 'birileri' olarak nitelediği bazı isimlerin Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu seçimlerinin usulsüz yapıldığı iddiasıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a şikayette bulunduğunu söyledi. Akın Atalay, "Birileri, son çare olarak Beştepe'deki Saray'a gitmişler: 'Cumhuriyet'in bu yönetimin elinden alınması için son ümidimiz sizsiniz, ne olur, devreye girin ve Cumhuriyet'i bize verin' demişler" dedi. Akın Atalay, Twitter'dan yaptığı açıklamada "Üzüntü verici olan, 'Atatürkçü', 'Yurtsever', 'Cumhuriyetçi' geçinip, bu gazete sayesinde hâlâ itibar gören bazı muhterislerin, hırsının akıllarının önüne geçmesidir. Saray'ın destek ve himayesinde Cumhuriyet yönetimine gelmek için kirli işbirliği hangi aklın ürünüdür? Saray'dan tescilli Atatürkçü  Cumhuriyet fikriniz enteresan olmuş:-)) Sayenizde gazeteye kayyım atayabilirler" ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet'in 4 Ekim tarihli başyazısında adları verilmeyen, ancak "bir eski bakan ile bir milletvekili" ifadesiyle işaret edilen eski Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve Turizm Bakanı Alev Coşkun ile CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın, siyasi iktidarla aynı amaçla gazeteye karşı hareket ettikleri savunulmuştu. Başyazıda, "Uzun yıllar bu gazetede yöneticilik ve yazarlık yapmış olan biri eski bakan, diğeri halen milletvekili, iki eski Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu üyesinin, siyasi iktidarla aynı amaçta ve yolda birleşmelerini üzülerek izliyoruz" ifadesi kullanılmıştı.

Cumhuriyet, 92 yıllık tarihinde ilk kez, iki eski yöneticisini, 'gazeteye karşı iktidarla işbirliği yapmak'la suçladı

Akın Atalay, iddialarla ilgili Twitter'dan açıklama yaptı. Akın Atalay'ın attığı tweetler şöyle:

Birileri, son çare olarak Beştepe'deki Saray'a gitmişler: 'Cumhuriyet'in bu yönetimin elinden alınması için son ümidimiz sizsiniz, ne olur, devreye girin ve Cumhuriyet'i bize verin' demişler. CB'lığı da bu dilekçenin gereğinin yapılması için Vakıflar Gen. Md'ne yollamış. Saray'dan gelen talimat üzere derhal harekete geçen Gen.Md. aynı konuda bir yıl önce denetim yaptıklarını ve rapor verdiklerini unutup, emrin gereğini yerine getirmek için acilen yeni bir rapor düzenlettirmiş. Eskisinin tam tersi. Hukuken bir kıymeti, hükmü yoktur.

Üzüntü verici olan, 'Atatürkçü', 'Yurtsever', 'Cumhuriyetçi' geçinip, bu gazete sayesinde hâlâ itibar gören bazı muhterislerin, hırsının akıllarının önüne geçmesidir. Saray'ın destek ve himayesinde Cumhuriyet yönetimine gelmek için kirli işbirliği hangi aklın ürünüdür? Saray'dan tescilli Atatürkçü  Cumhuriyet fikriniz enteresan olmuş:-)) Sayenizde gazeteye kayyım atayabilirler.

Saray'dan himmet, yardım dilenerek, Cumhuriyet'e müdahale edilmesine fırsat yaratmanız takdire şayan(!), size minnettar olacaklar. Ammavelakin, gazeteye/vakfa kayyım ya da yönetici olarak sizi atayacaklarına inanacak kadar avanak ya da saf mısınız gerçekten? Saray'ın himayesinde bu gazeteyi ele geçiremezsiniz, izin vermeyiz. Bunun için daha çok skandala, kepazeliğe, çamura batmanız gerekecek.