Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar ve çalışanlarının "terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan hapis cezasına çarptırılması Avrupa'da siyasetçilerin ve gazetecilik meslek örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.
Alman Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karenbauer Twitter'dan yaptığı paylaşımda karara tepki gösterdi. Kramp-Karenbauer, "Türkiye'de endişe verici gelişme. Cumhuriyet gazetesinde olduğu gibi basın özgürlüğüne her müdahale ile Türkiye Avrupa'dan uzaklaşıyor. Bu nedenle de, Almanya'da Türk seçim kampanyası olmamalı" ifadesini kullandı.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri de, Cumhuriyet Gazetesi yönetici, yazar ve çalışanlara yönelik hapis cezası kararına Twitter üzerinden tepki gösterdi. Hollandalı parlamenter mesajında "Cumhuriyet kararında adaletin hiçbir izi yok. Türkiye'nin en eski gazetesinin 15 gazetecisi ve çalışanı gülünç bir terörizm suçlamasıyla hüküm giydi" dedi.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına yönelik kararı kınadı. IPI tarafından yapılan yazılı açıklamada, "IPI, suçlamaların siyasi olduğu ve Türkiye'nin kalan birkaç bağımsız gazetesinden biri olan Cumhuriyet'i susturmaya yönelik olduğu görüşünde" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, IPI Genel Müdürü Barbara Trionfi kararı "büyük bir adaletsizlik" olarak nitelendirerek, gazeteciliğin suç olmadığını vurguladı. Cumhuriyet Gazetesi yazar ve çalışanlarının "haber vererek sadece işlerini yaptıkları" için yargılandıklarını belirten Trionfi, temyiz sürecisince serbest olmalarına rağmen "bu kararın Demokles'in kılıcı gibi onların ve Türk gazeteciliğinin üzerinde asılı kalacağını" kaydetti.
Alman Gazeteciler Birliği (DJV) da kararı kınayan yazılı bir açıklama yaptı. Alman Gazeteciler Birliği Başkanı Frank Überall, "Bu adalete değil Türk despot Erdoğan'ın iktidar fantezilerine bağlı olan yargının aldığı keyfi bir karar" sözleriyle mahkemenin kararına tepki gösterdi. Avrupa'daki demokratik ülkelerin, Cumhuriyet Gazetesi yazar ve çalışanlarının serbest bırakılması için harekete geçmesi talebinde bulunan Überall, "Meslektaşlarımız eleştirel ve bağımsız haber yapmaktan başka hiçbir şey yapmadılar" dedi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Almanya temsilcisi Christian Mihr de, karara Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla tepki gösterdi. Mihr dün yaptığı paylaşımda kararı "Bu Türkiye'deki basın özgürlüğü açısından yeni bir şok" sözleriyle değerlendirdi. Mihr, bugün yaptığı paylaşımda ise "Cumhuriyet iddianamesi içerik açısından hatalarla doluydu. Dün gece alınan karar Türkiye'deki hükümet için bir utanç" dedi.
Cumhuriyet Gazetesi'nin 20 yönetici, yazar ve çalışanının İstanbul 27'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada dün karar açıklanmıştı. Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay 7 yıl, 13 ay, 15 gün; Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, yazar Aydın Engin ve muhabir Ahmet Şık 7 yıl 6 ay; Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Orhan Erinç ve yazar Hikmet Çetinkaya 6 yıl 3 ay; Avukat Bülent Utku 2 yıl 4 ay; yazarlar Önder Çelik, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör ile Okur Temsilcisi Güray Öz ve karikatürist Musa Kart 3 yıl 9 ay; muhasebe çalışanı Emre İper 3 yıl 1 ay 15 gün ve eski Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı ve yazar Kadri Gürsel 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
DW,dpa/JD,ÖA © Deutsche Welle Türkçe