Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen cezaya ilişkin olarak, "Herkes yazıyor bir şeyler... Ben de yazayım: Bu esas olarak 2024 belediye seçimlerine yönelik atılmış bir adım.İmamoğlu’nu oradan alacaklar. Yerine utanmaz bir kukla atayacaklar veya seçecekler. (Doğu’da HDP’nin belediyesi mi kaldı!) Büyükşehir’in kaynaklarını seçimler için seferber edecekler... Yağma Hasan'ın börek talanı yeniden devreye girecek.." değerlendirmesini yaptı.
Bursalı yazısında, "Yahu tam 3 yıl önce!!! Karmaşık bir cinayet olayı değil. Bilinmezlikleri sıfır. Tek sözcük: Ahmak! Tek celsede bitecek bir dava iken... Beklettiler beklettiler, seçime az kala talimatı verdiler: Hadi bitirin davayı.. Saray’ın şimdi vicdan yapmaya yeltenen kalemleri, bir süre önce, Samsun’dan bu mahkemeye atanan, ancak “Vicdanım ceza vermeye elverişli değil” diyerek baskıları dile getiren ve gerisi geriye Samsun’a gönderilen yargıç skandalı ortadayken davanın tamamen İmamoğlu’nun defterini dürmek için Cumhurbaşkanlığı HSK Sistemi tarafından güdüldüğünün farkında mı değillerdi?! Yoksa, Saray yazarları ve adamlarının “Bu işin istinafı var, Yargıtay’ı var, yanlışlıktan dönülür” lafazanlıkları, Saray ile bu dava arasında hiçbir illiyet bağı olmadığı yalanını yaymak için mi? Evet, bu nedenle şimdi yukarıda verdiğim artı puanı çift eksiye çeviriyorum!.. Milleti yalan propaganda ile aldatmak suçundan! Yahu Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın neden nasıl beş yıldır siyasi esir edildiği konusunda zerre tahmininiz de mi yoktu!" ifadesini kullandı.