Cumhuriyet yazarı: Kılıçdaroğlu ve İnce, basiretsizlikleriyle CHP'yi eritiyor

Cumhuriyet yazarı: Kılıçdaroğlu ve İnce, basiretsizlikleriyle CHP'yi eritiyor

Cumhuriyet yazarı Emre Kongar, CHP içindeki tartışmaları odağına aldı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve 24 Haziran seçimleri için Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Muharrem İnce'ye yönelik, "Kılıçdaroğlu ve İnce, basiretsizlikleriyle CHP’yi eritiyorlar" eleştirisinde bulunan Kongar, "Koltuk aşkı politikacıların basiretlerini bağlıyor; birçok yanlış kararın altına imza attırıyor" dedi.

Cumhuriyet yazarı, "Politikacının basiretsizi!" başlığıyla (10 Ağustos 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

“Basiret”, mevcut durumu doğru değerlendirerek geleceğe en uygun olan tutum ve davranış biçimini seçebilme yeteneğidir. Türk Dil Kurumu internet sitesine bakarsanız şu karşılıkları görürsünüz: 

“Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, vizyon.” 

TDK, örnek olarak da Falih Rıfkı’nın bir cümlesini alıntılamış: 

“Kanal’ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler.”

***

Ben de “Basiret” sözcüğünü olumsuz biçimiyle kullanarak birkaç örnek vereyim: 

Deniz Baykal’ın basiretsizliği 1999 seçimlerinde CHP’yi Meclis dışında bıraktı. 

Erdoğan/AKP iktidarının basiretsizliği, toplumun ortak değerlerini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıktı; kendi yönetimini zora soktu. 

Kılıçdaroğlu ve İnce, basiretsizlikleriyle CHP’yi eritiyorlar.

***

Annem, göz göre göre yanlış yaptığı zaman “Basiretim bağlanmış” derdi. 

Bu anlamda “Basiret”, gerçekleri ve bu gerçeklerin sonuçlarını görmek anlamını taşıyor! 

İnsanın basireti neden bağlanır? 

1) Korkudan: 

Erdoğan/AKP iktidarının her önüne geleni PKK ve FETÖ’cülükle suçlayıp“Terör örgütüne üye olmadan yardım etmekle” cezalandırmasından korkanlar, sahtekârların “Banka hesabınız terör örgütü tarafından kullanıldı” iddiasından korkup, paralarını dolandırıcılara kaptırıyorlar. 

Koltuklarını kaybetmekten korkan politikacılar, basiretleri bağlandığı için, ülkeye, partilerine ve kendilerine zarar veriyorlar. 

2) Açgözlülükten: 

Sahtekârların en çokkullandıkları yöntem, kurbanlarının açgözlülüğünden yararlanıp insanları, ucuza mal veya karşılıksız para beklentisi ile dolandırmaktır. 

Politikacılar, kudrete, paraya, iktidara doymadıklarından basiretleri bağlanıyor ve yaptıkları yanlışları görmüyorlar. 

3) Telaştan: 

Sınırlı olanaklar, para, kaynak veya zaman baskısı altında iş yapanların, telaştan, aceleden, basiretleri bağlanıyor; gerekli ihtimalleri hesaplamadan veya önlemleri almadan yaptıkları işler başarısız oluyor. 

Lider olmak için acele eden veya oturdukları koltuğu koruma telaşında olan politikacıların da bu nedenle basiretleri bağlanıyor. 

4) Aşktan: 

Aşktan gözü kör olan insanın basireti bağlanıyor; sonradan pişman olduğu pek çok yanlış karar veriyor. 

Koltuk aşkı politikacıların basiretlerini bağlıyor; birçok yanlış kararın altına imza attırıyor.

***

Türkiye ne çekiyorsa, “Basiretsiz politikacılardan” çekiyor:  Aklı başında olanlar politikadan soğuyor, demokrat seçmen partisine küsüyor, meydan “Basiretsiz politikacılara” kalıyor. 

DİREN ORTAK AKIL...  DİREN DEMOKRAT SEÇMEN...  DİREN DEMOKRATİK CUMHURİYET!