Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, referanduma taşınması için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasını bekleyen anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak "Hayır'ın 41 sebebi" başlıklı bir yazı kaleme aldı. "Bana göre 'hayır' ile yurtseverlik arasında bir bağ kurmak, nedenlerin daha açık paylaşılmasını gerektiriyor" diyen Toker, "Cep doldurma, makam-koltuk hırsı, iş kaybetme korkusuyla motive olan iktidar kontrolündeki büyük propaganda makineleri ve bunların ürettiği yalan üzerine kurulu tekrarların, toplumsal belleği tahrip eden kıyıcı gücü karşısında da bu bir ihtiyaç çünkü" diye yazdı.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (5 Şubat 2017) nüshasında yayımlanan 'Hayır’ın 41 sebebi' başlıklı yazısı şöyle:
Toplumsal, hukuksal, insani, vicdani.
Savunduğum bütün değerler ve yurtseverlik anlayışım, tek adam rejimini anayasallaştırmayı hedefleyen referandumda hayır dememi gerektiriyor.
Bu tercihin yazdıklarımı bunca zamandır okuyanları şaşırtacağını tabii ki düşünmüyorum.
Dahası, bu yanıyla neden açıklama gereği duyduğum merak edilebilirbile.
Bana göre “hayır” ile yurtseverlik arasında bir bağ kurmak, nedenlerin daha açık paylaşılmasını gerektiriyor.
Cep doldurma, makam-koltuk hırsı, iş kaybetme korkusuyla motive olan iktidar kontrolündeki büyük propaganda makineleri ve bunların ürettiği yalan üzerine kurulu tekrarların, toplumsal belleği tahrip eden kıyıcı gücü karşısında da bu bir ihtiyaç çünkü.
Olağanüstü Hal koşullarında referandum yapmak yanlış olduğu için.
Özgürlüğün olmadığı ortamda seçme özgürlüğünden söz edilemeyeceği için.
“Hayır” diyecekler, korkutma ve yıldırmayla hizaya getirilmek istendiği için.
Anayasa değişikliği TBMM’de vekillere angarya yaptırılarak geçirildiği için.
Gizliliği anayasa kuralı olan oylama göstere göstere yapılıp, uyarılarkabalıkla, meydan okumayla karşılandığı için.
6 milyon oyu temsil eden bir siyasi partinin, HDP milletvekillerinin tutuksuz yargılanması mümkünken, tutuklu yargılanmaları demokrasiye uygun olmadığı için.
Üç çocuktan sezaryene, kürtajdan evde çocuk bakımına kadar toplumsal hayatın gericileştirilmesine dönük hamleler aile kutsallığı makyajı altında kadınların üzerinden tasarlandığı için.
Başkanlığı savunan hiç kimse şu basit soruya ikna edici cevap veremediği için:
Milli Eğitim Bakanlığı, Atatürk’ü müfredattan çıkarmayı planladığı için.
Evrim teorisi müfredattan kaldırılıp bilimsel ve laik eğitim reddedildiği için.
Türkiye’nin adını dünyanın her köşesinde temsil etmesi gurura vesileolması gerekirken Fazıl Say adı eğitim müfredatından çıkarıldığı için.
Cezaevlerinde devlete emanet çocuklar dövülerek öldürüldüğü için.
Kız çocuklarının okulda başörtü örtmesini mümkün kılan kurallar Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirildiği ve dinsel saiklerle yapılan bu değişiklik özgürlük olarak sunulduğu için.
Aladağ’da yanarak ölen 11 kız çocuğunun mahkûm edildiği derme çatma yurtlar yerine, inşaat teknolojisi, bütçesi, uygar mimarisiyle pırıl pırıl devlet yurtları yapmak pekâlâ mümkünken bu temel ihtiyaç, tarikatlara taşere edildiği için.
15 Temmuz darbe girişimini planlayan darbecilerle mücadele etmek ve olası tehditleri ortadan kaldırmak amacıyla ilan edilen OHAL rejimi kalıcılaştırıldığı için.
OHAL, iktidarı eleştiren kesimler üzerinde tasfiye aracına dönüştürüldüğü için
OHAL kararnameleriyle, OHAL ile hiç ilgisi bulunmayan onlarca yasa ve yaşam alanı yeniden düzenlendiği için.
OHAL KHK’leriyle avukat hakları, dolayısıyla savunma hakkına büyük kısıtlamalar getirildiği için.
Fotoğrafları rahatlıkla servis edilen gözaltında işkence meşrulaştırıldığı için.
Gazetemizden 98 günü 10 arkadaşımız, 37 günü de bir arkadaşımız olmak üzere toplam 11 arkadaşımız haber, manşet, yayın politikası gibi nedenlere dayalı sorular dışında bir maddi delil olmaksızın tutuklu olduğu için. 11 arkadaşımızla ilgili iddianame hâlâ hazırlanıp doğal hâkim önüne çıkarılmadıkları için.
Kadın cinayetlerinin sıradanlaşması ile toplumu “evdeki kadın” “annekadın” üzerinden yeniden inşa politikası arasında politik bağ olduğu için.
Yasadışı yeraltı faaliyetleriyle bilinen tanınmış bir isim “hayır” diyecekleri videoyla tehdit etme cesaretini bulabildiği için.
Suçu ve cezası sabit uluslararası üne sahip bir katilin kanbağı olmayan kişilere cezaevi ziyareti mümkünken, haberlerinden başka delil sunulamayan cezaevindeki gazetecilere meslek örgütü ziyaretiyapılamadığı için.
Roboski’de 34 çocuğun terörist sanılarak savaş uçaklarının bombardımanıyla parçalandığı davada adalet sağlanamadığı için.
Ekonomi
Bugün itibarıyla vatandaşların kullanılabilir gelirinin yarısından fazlasıborca gittiği için.
Büyük altyapı projelerine döviz kuru üzerinden garanti verildiği halde, “Devletin cebinden bir kuruş çıkmadı” denildiği için.
Şehir hastanelerinde devlet her bir hastane için, hastaneyi yapanşirketlere 25 yıl kiracı olmayı kabul ettiği, yatak garantisi verdiği ve toplamda ne ödeyeceğini açıklamayıp bunu ucuz bir yol gibi sunduğu için.
Köprü ve tünel projelerinde araç geçişi, havalimanında 10-15 yıl sürelerle yolcu garantileri verildiği için.
Bu yolla, Türk Lirası üzerinden hazırlanan milli bütçelere, peşin peşinmüteahhit şirket paraları ayrıldığı için.
Az sayıda şirket iktidar aktörü haline getirildiği için.
Çocuklarımızın geleceği, şirket çıkarlarına rehin edildiği için.
Cerattepe’de olduğu gibi Çevresel Etki Değerlendirme raporları, çiğnenip geçilen birer formaliteye dönüştüğü ve doğal zenginliklerin talanına engel olmaktan çıkarıldığı için.
Sadece ocak ayında 161 iş cinayeti yaşandığı için.
Kamunun dövizli alacaklarında döviz kuru sabitlenerek, iktidar eliyle kamu zararı yaratıldığı ve şirketlere servet transferi yapıldığı için.
Kamu kurumlarına TL’ye dön baskısı yapıldığı halde, davetli kamuihaleleri hâlâ döviz üzerinden bağlandığı için.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve anayasada yer verilen “herkesin düşüncelerini anlatma ve açıklama özgürlüğü vardır” ilkesi hemen her alanda ağır biçimde rafa kaldırıldığı için.
Yüz binlerce üyeyi temsil eden Kamu- Sen Başkanı, “hayır” vereceğini açıkladıktan sonra saldırıya uğradığı için.
15 Temmuz darbe girişimi ardından, etkili soruşturmalar yapılmaksızınkararnamelerle kapatılan medya kuruluşunun ardından 2300 medya çalışanı işini kaybettiği, 131 gazetecinin 2017 yılına cezaevinde girmesi umut vermediği için.
Akademisyenler, bir daha geri dönmemek üzere ve özlük hakları da kaybettirilerek ihraç edildiği için.
Hâkim ve yargıçların maddi delil gösterilmeksizin bir gecede ihraçedilmesi hukuka güveni sarstığı için.
OHAL KHK’leriyle ağır baskı altına alınan sanat, milli ve milli olmayan diye bölündüğü için.