Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk son dönemde ilahiyatçı ve muhafazakârlar tarafından artan "seks" yorumlarına ilişkin olarak, "ttı. Tabii, İslam dininin hâkim olduğu coğrafyamızda özellikle ilahiyat profesörlerine, Diyanet’e sorulan soruların içeriği de değişti ve bu durumda seks terbiyecisi imamlar, profesörler türemeye başladı" dedi.
Özgentürk'ün "Seks terbiyecisi profesörler..." başlığıyla (15 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Gelin bugün büyük politik sözleri, bir çırpıda yapılan analizleri her konuya hâkim, kendinden menkul uzmanlara bırakarak mahremin artık rafa kaldırıldığı ülkemizin seks coğrafyasında ilerleyerek biraz dalga geçelim. Bugünlerde duyduğum en güzel, fıkra gibi bir olayı sizinle paylaşıp ana konumuza geçmek istiyorum. Olay şöyle: Bodrum’un esnafı çok, esnaf iş olmadığında kapılarının önünde tavla oynayarak vakit geçiriyor. Tam o sırada şiddetli bir sallanma oluyor, oradan geçen orta yaşlı bir hanımefendi çığlık artarak esnafın yanına doğru koşuyor: “Deprem oluyor, siz ne kadar rahatsınız, oyununuzu bile bırakmadınız, nedir bunun sebebi?” diye soruyor. Esnaftan biri kadına bir bardak su veriyor, biri sandalye uzatıyor, en gençlerinden biri de “Bakın hanım ablacığım bu bölgede tam beş uygarlık depremle yok olmuş, bize de olacağıbudur, telaşa gerek yok” diyerek kadını yatıştırıyor. Ben bugünlerde çevremdekilere hep bu olayı anlatıyorum. “Olacak budur, telaşa gerek yok.” Nerede kalmıştık, ülkemizin seks coğrafyasında dolaşmaya çıkacaktık, katiyen unutmadım. Başlıyorum: Ansızın toprağa verdiğim erkek kankam Rıfat Dedeoğlu’yla pazar günleri İstanbul’un pek de bilinmeyen sokaklarında, pazarlarında dolaşıp dururduk. Günlerden bir gün, Kadıköy Kuşdili’nde her pazar açılan bir antikacı pazarına gittik. Pazarı dolaşırken, birden uzunlamasına dörtbeş masanın yan yana konduğu ve üstünde binlerce CD’nin olduğu bir bölüm keşfettik. Masaların çevresinde, her yaştan erkek vatandaş, adeta dişini tırnağına takmış, CD’lere hücum ediyordu. Ben de “Hadi” dedim, “şu CD’lere biz de bakalım”. Rıfat kolumdan çekti, “Oraya gitme, onların hepsi porno CD’si, seni ben bile kurtaramam.” Evet, o eski zamanlarda porno içeren görsellere ulaşmak epey bir çaba isterdi. Ancak internet hayatımıza girdi ve porno artık altı yaşındaki çocukların bile kolayca ulaştığı bir meta oldu. Böyle olunca da, seksi pornolardan öğrenen erkeklerin ve de kadınların sayısı hızla arttı. Tabii, İslam dininin hâkim olduğu coğrafyamızda özellikle ilahiyat profesörlerine, Diyanet’e sorulan soruların içeriği de değişti ve bu durumda seks terbiyecisi imamlar, profesörler türemeye başladı. Ben okuduklarımın yalancısıyım, örneğin belli ki, oral seks konusunda çok soru var. Gençler, orta yaşlı hatta yaşlı Müslüman erkekler, soruyorlar: “Oral seks günah mıdır?” Şimdi seks terbiyecisi profesörler, fetvacılar ne yanıt versinler? Onlarda porno izlemişler, üstelik Amerikan Başkanı Clinton bile ofisinde oral seks yaptığı için milletin gazabını çekmiş. Düşünüp taşınıp soruya şöyle bir yanıt veriyorlar: “Arada sırada oral seks yapmak, üstelik mecburiyet varsa günah değildir.” Bu arada sadece erkekler değil kadınlar da porno izliyor. Hem de çok. Bendeniz kadının internetten bulduğu bir çift ile grup seks yapıp dengeleri bozulan kapıcı bir çiftin psikolog bir arkadaşımın kapısını çalmalarının ve “Bizi bu günahtan kurtar” diye yalvarmalarının bizzat tanığıyım. Şimdi bakın internette bir duyuru dolaşıyor: “İstanbul Vajinal Sülük Kursu”. Bir kadın hastalıkları eğitmeni bu dersi veriyormuş. Tanrılar, bu tür eğitmenlerden tüm kadınları korusun. Sülük ve vajina, böyle fantezi kırk yıldır porno çekenlerin bile aklına gelmez. Geçenlerde altmışını geçen bir adam, komşusunun keçisini çok beğenmiş ve onunla bir aşk yaşamış. Keçinin sahibi bunu duyunca adamı mahkemeye vermek istemiş, yaşlı adamdan bir uzlaşma önerisi gelmiş: “700 lira vereyim, davandan vazgeç ve keçimi bana ver.” Gülmeyin, bu arada anal seks meselesini unutmayalım. İslam dininin egemen olduğu ve bekâretin pek kıymetli olduğu ülkemizde, elbette en tehlikesiz cinsel ilişki anal seks. Bunu özellikle küçük yaştaki kızlarla ve erkek çocuklarla yapan pek çok erkek var. Fetvacılar, işin içinden çıkmak için bu çeşit ilişkinin de İslam dinine aykırı olmadığını söylediler, ayrıca badelemenin bir gelenek olduğunu da! Bu arada herhangi bir tecavüz olayında bekâret bozulmamışsa, acayip ceza indirimi uygulayan hâkimlerimizi de unutmayalım. Çok örnek var ama yerim azaldı. Hadi bakalım biraz düşünün, biz pek terbiyeli bir toplumuz da!