Cumhuriyet gazetesi yazarı Şükran Soner, 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde Abdullah Öcalan'ın HDP'ye İstanbul seçimleri için yaptığı 'tarafsızlık' çağrısını hatırlattığı "Öcalan’dan oy çağrısı Cumhur’a değil miydi?.." başlıklı yazısında, "Ülke çapında oylarda net sonuçlara ulaşmak olanaksız olsa da daha kolay ölçülebilen Güneydoğu bölgelerinde zaten HDP’den sonra en yüksek oyun çoğunlukla AKP’ye gittiği bilinmez değildi. Seçimler sonrası bölge için de istenen ya da beklenen oy oranlarına ulaşılamadığı ortaya çıkmıştı. Nasıl oldu da o günlerden bugünlere Cumhur cephesinin en başta Başkan Erdoğan ile Devlet Bahçeli daha suçlayıcı bir dille, yerel seçimler, ağırlıklı büyükşehirler belediyelerinde oy patlaması yapan Millet cephesi partileri ve başkanlarını giderek tırmandırdıkları sertlikte bir üslupla PKK ile işbirliği yapmakla suçlayabiliyorlar?" ifadelerini kullandı.
Bülent Ecevit'in koalisyon hükûmetinin Devlet Bahçeli'nin çıkışıyla bozulduğunu ve Erdoğan liderliğinde Milli Görüş'ten kopan AKP'yi kuran kadroların Gülen Cemaatiyle ittifak yaptığını belirten Şükran Soner, "15 Temmuz darbe girişimi, FETÖ kimliği ile Amerikancı yeni bir darbe girişiminin başarılamaması; ülkemiz insanı, sağdan, soldan siyasetin son önemli, anlamlı derslerinden biriydi. HDP’in ülkemiz, demokrasi içinde siyasal ayakta kalabilmesinin koşulları, Millet cephesi partileri bir yana, ülkemizin genel seçmen yapısından çok daha zorlu sınavlardan geçişi gerektiriyor. İktidar gücünün, haksız, hukuksuz provokasyon araçlarını kullanmaya kalkışması, emperyal güç odaklarının tuzaklarına da düşmekle eşdeğer sonuçlar verebiliyor." diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...