Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, iş insanı Osman Kavala'nın Gezi davasından beraat ettikten sonra 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin bir dosyayla ilgili yeniden tutuklanması sonrası 'yeni Adalet Bakanı' tartışmasının tekrar başlayacağını öne sürdü.
Terkoğlu, "Öyle görünüyor ki bu olaydan sonra birilerinin cebindeki 'yeni Adalet Bakanı' kartları yeniden karıştırılmaya başlanacak. Biri Saray’da, biri önemli davalarda, biri partide olan hukukçuların kulakları çınlatılacak. Hep Soros’u tartışıyoruz ya..." düşüncesini dile getirdi.
Terkoğlu, "Yakın döneme kadar Soros’un fonladığı Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı Can Paker’di. Yine Soros destekli TESEV’in başında da o bulunuyordu. Kendi anılarında anlattığına göre Paker ile Kavala’nın yolları FETÖ meselesinden ayrıldı. Zira Kavala ve arkadaşları FETÖ kumpaslarına karşı tavır almıştı. Paker ise Pensilvanya’da yüz sürdüğü Gülen’in hızlı bir destekçisiydi. Hadi, 'Gezi' diye tartıştık da, şimdi Kavala’yı yeniden gözaltına aldıkları soruşturmanın konusu 15 Temmuz FETÖ darbesi. Bugün Pelikancıların yalısında siyaset dersleri veren Paker, kendi anılarıyla Kavala lehine tanık olur mu? Bilmiyorum, merak da etmiyorum." ifadesini kullandı.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
Benim merak ettiğim daha başka...
Pelikan medyası günlerdir “CHP, RAND, rapor, asker, darbe” kelimeleri geçen haberler yapıyordu. Haliyle herkes onların rüzgârıyla “hayali darbe”yi tartışıyordu. Ortalık karıştıktan günler sonra dün Cumhurbaşkanı çıktı ve “böyle bir şeye siz inanıyor musunuz? Bunlar tamamen bir kumpanya” dedi. İşte şaşırdığım bu. Nasıl oldu da tam da yeni partileri ya da siyasi ayakları konuşurken, Erdoğan yıllar sonra bir anda “darbe, Gezi, CHP, FETÖ, Esad...” tablosunun karşısına kendisini yerleştirebildi. Hareketinin parçalarını kendisinde toplayabildi.
Yaratıcılık mı, şans mı, lütuf mu?
Bu tabloda unutmamamız gereken başka. Hukuk, dostlarımız geldiğinde dolaptan çıkaracağımız zeytinyağlı dolma değildir. Düşmanlarını dahi tartabilen zamansız ve hassas bir terazidir. Cumhuriyetin en kalın kolonu, yurttaşlara eşitliği hatırlatacak örtüdür.
Cumhuriyetin kurumlarını mahkemelerle sakatladılar. Yeniden kuruluş belki mahkemelerde değil ama kuşkusuz mahkemelerle olacak.
Yazının devamı için tıklayın