Cumhuriyet yazarı Terkoğlu: Adli Tıp, 'kendisine verilen görevi' yaptı, emekli generaller, 80’li yaşlarında, betondan mezarlığa yollandı

Cumhuriyet yazarı Terkoğlu: Adli Tıp, 'kendisine verilen görevi' yaptı, emekli generaller, 80’li yaşlarında, betondan mezarlığa yollandı

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, 28 Şubat davasındaki tutanakları ve tanıklıkları hatırlatarak, "Kendisine 'darbe' yapıldığı söylenenlerin beyanlarına rağmen, AKP destekli Fethullahçıların başlattığı davada, mahkeme 'darbe var' dedi. Yargıtay fahiş uydurmalarla ona uydu. Adli Tıp, 'kendisine verilen görevi' yaptı. Emekli generaller, 80’li yaşlarında, betondan mezarlığa yollandı" dedi. 

TIKLAYIN - 28 Şubat davasında tutuklanan Çevik Bir’in adli tıp raporu çıktı: Cezaevinde kalmasına engel yok

Terkoğlu, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 7 Kasım 2011’de TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda “Affedersiniz ‘postmodern darbe’ tanımlamasına katılır mısınız?” sorusunda “(...) Kesinlikle katılmam. Çünkü ‘darbe’ diyorsun, nereyi darp etmiş bu? Nereyi? Meclis’i. Meclis duruyor. Öyle duruyor ki daha sonra seçime gitme imkânı oluyor. Nereyi darp etmiş? Hükümeti. Hükümet de duruyor. Nereyi darp etmiş? Anayasa... O da duruyor. Ben şunu söyleyeyim: O Meclis’in kalabilmesinde, o anayasanın kalabilmesinde ve o hükümetin kalabilmesinde benim rolüm var" yanıtını verdiğini hatırlattı. 

Terkoğlu, Çiller'in 28 Şubat davasının 89. celsesinde “MGK toplantısına katılan Genelkurmay Başkanı veya kuvvet komutanlarından kararınıza etki edecek doğrudan cebir, şiddet, tehdit gördünüz mü?" sorusu üzerine “Kimin haddine! Bir bürokrat, bir başbakana kimin haddine şiddet gösterecek!Siz bunu nasıl soruyorsunuz!” dediğini hatırlattı. 

Terkoğlu, dönemin adalet bakanı Şevket Kazan'ın dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ın 28 Şubat'tan 4 ay sonra istifa etmesiyle ilgili olarak, “Refah Gerçeği” adlı kitabında “Erbakan’ın istifası herhangi bir baskı ve dayatma sonucu değil, tamamen iki parti arasında önceden imzalanan bir protokol gereğiydi. (...) Bu istifa, üç ay içinde seçime gidilmesi şartını ihtiva ediyordu. Bu istifa, ortağımız DYP’deki çözülmeyi önlemek gibi, bir vefa duygusuna da dayanıyordu. Bu istifa, ‘Erbakan, başbakan olursa görevi bırakmaz’ diye bas bas bağıranlara, medenice ve asil bir cevap oluyordu" ifadelerine yer verdiğini belirtti. 

Terkoğlu, yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Kendisine “darbe” yapıldığı söylenenlerin beyanlarına rağmen, AKP destekli Fethullahçıların başlattığı davada, mahkeme “darbe var” dedi. Yargıtay fahiş uydurmalarla ona uydu. Adli Tıp, “kendisine verilen görevi” yaptı. Emekli generaller, 80’li yaşlarında, betondan mezarlığa yollandı.

Unutmadan...

Günah listesini çıkarmak istesek, çok uzağa gitmemize gerek yok. Bir zamanlar FETÖ kumpaslarına uğrayıp da bugün “bana dokunmayan savcı”yı oynayarak susanları mı analım? Yoksa 28 Şubat davasının, aslında yaşı kemale ermiş 14 askeri değil, dinin siyasallaşmasından beslenmeyen herkesi hedef aldığını anlatacak tek bir yayın organının bile olmamasını mı?"