Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Türkiye'de uzun yıllar sonra ilk kez solcusu, sağcısı, devrimcisi, muhafazakârı aynı anda cemaatlerin devlet içindeki konumunu tartışmaya başladığını belirtti.
Terkoğlu, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'Doğru değildir, yalandır' açıklamasını köşesine taşıyarak, "Nurcu Mehmet Fırıncı’nın cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı kıldırırken, en önde İçişleri Bakanı vardı. Cenazenin ardından Fırıncı için Rüstempaşa Medresesi’nde bir taziye programı düzenlendi. Konuşmacı Soylu idi. Belli ki sarsılmıştı. Gözyaşları içindeydi. 'Çocukluğumuzda da Fırıncı Ağabeyimizdi, bu yaşımıza geldik yine Fırıncı Ağabeyimiz' diye başladı konuşmasına. Son olarak 'Arif Abi' dediği ismin kızının nikâhında karşılaştıklarını, birlikte şahitlik yaptıklarını anlatıyordu." ifadesini kullandı.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
"Kendisinin de ifade ettiği gibi Soylu, Nurcu ağabeylerin tedrisatından geçerek bu günlere gelmişti. Nurcuların yıllarca vazgeçmediği, hatta Yeni Asya kolunun halen desteklemeye devam ettiği Demokrat Parti’de genel başkanlığa yükselmişti. Soylu’yu zaman zaman Norşin medreselerinde diz çökerken görmemiz tesadüf değil. Cemaatlere sahip çıkan açıklamasından sonra Said Yüce gibi Nurcu liderlerin ona ilk teşekkür edenler olması da.
Soylu ile Fırıncı’nın son kez buluştuğu ağustostaki o nikâhın görüntülerini izledim. Soylu’nun “Arif Abi” dediği Arif Önemli’ydi.Arşivi tararken karşıma ilk olarak bir cinayet haberi çıktı.
Bir 51 yıl önce devrimci öğrencilerin “devlet içindeki devlet” suçlaması karşısında valisini, emniyet müdürünü alıp basının önüne çıkan, Arif Önemli’nin görüntüsünü basına veren dönemin İçişleri Bakanı’nın fotoğrafına baktım. Bir de 51 yıl sonra Arif Önemli ve Mehmet Fırıncı ile çektirdiği fotoğrafın ardından “devlet içinde cemaat yok” açıklaması yapan şimdiki İçişleri Bakanı’nın açıklamasına."
Yazının devamı için tıklayın