Cumhuriyet yazarı Terkoğlu: Türkiye’nin hiçbir somut sığınmacı politikası yok, elin oğlu bu işin nasıl yapılacağını ülkemizde öğretiyor

Cumhuriyet yazarı Terkoğlu: Türkiye’nin hiçbir somut sığınmacı politikası yok, elin oğlu bu işin nasıl yapılacağını ülkemizde öğretiyor

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Türkiye'den ABD, Kanada veya Avrupa'ya gidecek sığınmacılar için Göç İdaresi'nde yapılan çalışmaları hatırlatarak, "Dünyanın en büyük sığınmacı nüfusunu barındıran Türkiye’nin hiçbir somut politikası, hiçbir ciddi sistemi yok. Biraz kafamızı kaldırsak elin oğlu bu işin nasıl yapılacağını, uzakta değil aslında bizim ülkemizde bize öğretiyor." değerlendirmesini yaptı. 

Terkoğlu yazısında, "Batılı ülkeler, önce kaç mülteciyi taşıyabileceğine karar veriyor. Sonra terör ya da uyuşturucu gibi güvenlik sorunlarına neden olmamasını netleştiriyor. Ardından hangi cinsel yönelimden, hangi inançtan, hangi yaşam tarzından olursa olsun kendi vatandaşının rahatsız edilemeyeceği bilincini mültecide oluşturuyor. Üstelik bunu depo olarak kullandıkları Türkiye’de gerçekleştiriyor." ifadesini kullandı. 

Terkoğlu şunları kaydetti: 

"Hangi ülke olursa olsun, elbette mülteci hayata çok geriden başlıyor. Ancak Batılı ülkeler entegrasyon koşullarını yaratarak onları sisteme dahil ediyor. Haliyle mülteci, ülkenin farklı ama doğal parçası olabiliyor. Üstelik buna rağmen, bize göre az sayıdaki göçmen hâlâ Batılı ülkelerin sorunu. Aşırı sağın yükselişinin nedenlerinden biri de bu.

Biz mi? Dünyanın en büyük sığınmacı nüfusunu barındıran Türkiye’nin hiçbir somut politikası, hiçbir ciddi sistemi yok. Akın akın gelenler, serbest dolaştıkları şehirlerde gettolar kuruyor. Patronlar için ucuz işgücü, fuhuş ya da uyuşturucu çeteleri için insan kaynağı, radikal gruplar için eleman deposu oluyor. Çocukları ise dillerini bilmedikleri ülkelerde, kendilerinin olmayan kaderleri yaşıyor. Zaten kendisi de açlıkla, yoksullukla sınanan Türk milleti, birkaç yılda mahallesini dolduran yabancılarla gerginliğin ortasına bırakılıyor. Sığınmacıyla kendi vatandaşını yoksullukta, başıbozuklukta, ucuz işçilikte eşitleyenler, bu ahlaksızlığa ümmet kardeşliği ya da ensar kılıfını giydiriyor.

Biraz kafamızı kaldırsak elin oğlu bu işin nasıl yapılacağını, uzakta değil aslında bizim ülkemizde bize öğretiyor."