Cumhuriyet yazarları Orhan Bursalı ve Selçuk Erez, köşe komşuları Nuray Mert'in "İslama uygun veya değil, ben de evrim teorisinin bilim yerine konmasına karşıyım" ifadesine tepki gösterdi.
Bursalı, "Mert, Evrim konusunda bir şeyler okudu mu bilmiyorum. Eğer okumadan yazdıysa ayıp. Bu yazdıkları ilk elde 'hiç okumamış, zerre bilgi sahibi değil' düşüncesini akla getiriyor" derken Erez de Mert'i tiye aldı; "Kuyruğunu kestiren insan sayılıyordu, kestirmeyene kız verilmiyordu. Çok kuyruk kesilince civardaki sırtlanlar, aslanlar kan kokusu alıp gelmeye başladılar" ifadesini kullandı.
Mert, "Yeni Türkiye’nin tarih yazımı" başlığıyla 24 Temmuz'da yayımlanan yazısında şu görüşü dile getirmişti:
"İslama uygun veya değil, ben de evrim teorisinin bilim yerine konmasına karşıyım. Adı üzerinde evrim teorisi, ne kadar bilimsel kesinlik kazandırılmaya çalışılırsa çalışılsın veya ne kadar bilimsel olarak çürütülmeye çalışılırsa çalışılsın, nihayetinde insanın oluşumuna ilişkin bir akıl yürütme biçimi ve bu şekilde değerlendirilmesinin öğrenciyi bilimden soğutması söz konusu değil."
Nuray Mert'in "evrim teorisi" hakkında bilgi sahibi olup olmadığını bilmediğini ifade eden Bursalı, "Evrim bilimcileri, Nuray Mert gibi ülkemizin güzide bir akademisyen ve siyaset bilimcisini inandırmayı hiç düşünmemiş olmalarından dolayı şiddetle kınıyorum" diye yazdı.
Bursalı'nın bugün (27 Temmuz 2017) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
"(...) Mert, Evrim konusunda bir şeyler okudu mu bilmiyorum. Eğer okumadan yazdıysa ayıp. Bu yazdıkları ilk elde 'hiç okumamış, zerre bilgi sahibi değil' düşüncesini akla getiriyor. Haksızlık yapmak istemem. Çok okumuş, hepsini zırva bulmuş olabilir. Darwin’in uzun bir gözlem sonucu geliştirdiği, bilim ve bilimsel düşüncenin büyük bir kilometre taşı olarak kabul edilen Evrim Teorisi için sunulan kanıtları inandırıcı bulmamış olabilir. Geçen 200’ü aşkın yılda, Evrim Teorisi’nin öngördükleri üzerine, canlı yaşamdaki derin ve çok katmanlı araştırmalar sonucu hem teoriye yaptıkları büyük katkıları hem de yadsınamaz bir şekilde ete kemiğe büründürmesini, hiç abartmadan belirteyim 100 bini aşmış araştırma ve sonuçlarını 'uydurulmuş' görüyor ve 'yok hükmünde' sayıyor olabilir. Evrim bilimcileri, Nuray Mert gibi ülkemizin güzide bir akademisyen ve siyaset bilimcisini inandırmayı hiç düşünmemiş olmalarından dolayı şiddetle kınıyorum. (...)"
Selçuk Erez de adını anmadan Nuray Mert'in ifadelerini tiye aldı. "Kuyruğunu kestiren insan sayılıyordu, kestirmeyene kız verilmiyordu" diyen Erez, "Çok kuyruk kesilince civardaki sırtlanlar, aslanlar kan kokusu alıp gelmeye başladılar" ifadesini kullandı.
Erez, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Maymunların Başı, 'Bundan böyle günde en çok üç kuyruk kesilecektir' buyurdu. Kuyruk kestirmek için Maymun Başı’ndan gün almak gerekiyordu. Bu kararnameden sonra çok uzun maymun kuyrukları oluştu. -Yahu sıra ne zaman bize gelecek? Kuyruk kestirmek için Afrika güneşi altında kuyrukta günlerce beklemek olumsuz tepkilere yol açıyordu. Hele, Başkan’ın belli bir ödenti karşılığında kimilerini öne aldığı ve zürafalara, çakallara ve ibibik kuşları gibi maymun olmayanlara da kuyruk kestirtip insanlık belgesi dağıttığı duyuldu; protestolar çoğaldı. Maymunların çoğu kuyruksuzlaşınca Başkan’a 'Seni insanlar değil, maymunlar seçti. Burada şimdi bir maymun değil insan milleti var. Bu nedenle biz artık maymunların seçtikleri bir başkanı istemeyiz. Seçimler yenilensin' dediler"