Türk sinemasının efsane ismi Cüneyt Arkın, 85 yaşında hayatını kaybetti. Ailesi, ünlü oyuncunun sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda cenaze programını paylaştı. Arkın, 30 Haziran perşembe günü, Teşvikiye Camii'nde öğlen namazına müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası son yolculuğuna uğurlanacak.
Usta oyuncu Cüneyt Arkın dün gece saatlerinde rahatsızlanarak Beşiktaş, Ulus’ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alındı. Eşi Betül Cüreklibatır ve yakınları hastaneye geldi. 85 yaşındaki oyuncu bu sabah hastanede hayatını kaybetti.
Arkın'ın vefat ettiği hastaneden yapılan açıklamada, "Türk sinemasının değerli oyuncusu Sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği Liv Hospital'da bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Liv Hospital Ailesi olarak Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın'ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz" denildi.
Yeşilçam anılarını sosyal medya hesabında takipçilerine anlatan Cüneyt Arkın, son paylaşımını 19 Haziran Babalar Günü'nde yapmıştı.
Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Cüneyt Arkın'ın cenaze programı açıklandı. Ailesi, ünlü oyuncunun sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, 30 Haziran perşembe günü, Teşvikiye Camii'nde öğlen namazına müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası son yolculuğuna uğurlanacağını duyurdu.
Açıklamada; "Çok acı kaybımız. Merhume Hacı Halise Cüreklibatır ve Merhume Hacı Yakup Cüreklibatır'ın değerli oğlu, Murat, Kaan ve Filiz'in sevgili babaları, Deniz ve Aslı'nın kayınpederi, Cemre, Polat, Tara, Arkın, Zeynep, Defne ve Sarp'ın dedeleri, Betül Cüreklibatır'ın kıymetli eşi, Türk sanat dünyasının duayeni kıymetlimiz Cüneyt Arkın'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Cenazesi 30 Haziran perşembe günü 10.30, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki törenin ardından öğlen namazına müteakip Teşvikiye Camii'nde kılınacak namaz sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecektir. Tüm sevenlerine ve kamuoyuna duyurulur" ifadeleri yer aldı.
TIKLAYIN - Cüneyt Arkın'ın unutulmaz filmleri
TIKLAYIN - Cüneyt Arkın’ın vefatı sevenlerini yasa boğdu: Güle güle Kara Murat…
TIKLAYIN | Hakan Aksay yazdı: Sevgili Cüneyt Arkın'a mektubumdur
CNN Türk'e Arkın'ın vefatı sonrası konuşan sanatçı Orhan Gencebay, "Hepimizin başı sağ olsun. Çok değerli bir sanatçıydı, izler bıraktı ve bırakacak. İstisna biriydi. Allah gani gani rahmet eylesin. Çok eski arkadaştık. Neticede son zamanlarda hastaymış. Durumu iyi değil diye duyuyorduk. Sinemamıza gelen atraksiyonları ile kimsenin yapamayacağı sahneleri yapmıştır. Kendisiyle Film de çektik. Birçok anımız var. Çok da güzel şeyler yaşadık. Değerini bir çok nesil iyi bilir. Ben bir sanatçı dostu olarak anlatabilirim. Çok da yakışıklı biriydi. Dünya sahasına rahatlıkla çıkabilecekti" dedi.
Usta sanatçı Cüneyt Arkın'ın ölümüyle ilgili doktoru Prof Dr. Ferah Ece, yaptığı açıklamada "Dün gece yarısından sonra ambulansla kalp durmasıyla hastanemize başvuran sanatçımız maalesef yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Ailesi başta olmak üzere sevenlerine baş sağlığı diliyoruz. Kalp durmasıyla geldiği için büyük ihtimalle kardiyak bir problem olmuştur. Belli bir yaştan sonra kalp kasları da çok kuvvetli olmadığı için kardiyak bir sebep daha doğrusu hem solunum hem kardiyak sebep diye düşünebiliriz. Akciğerlerin hasarlı olması kardiyak olarak da yük bindiriyor kalbe. Bu nedenle yaşlılığın verdiği etkiyle de organlar genç olduğu gibi kuvvetli değil" dedi.
Asıl adı Fahrettin Cüreklibatır olan Yeşilçam'ın unutulmaz sanatçısı Cüneyt Arkın 1937 yılında doğdu.
Eskişehir'in bir köyünde doğan Arkın, lise öğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi'nde gördü. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı ve doktor oldu.
1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği "sinema artisti" yarışmasına girdi ve birincilik aldı.
Kariyerindeki dönüm noktası 1963'te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü'nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması oldu. Askerlik bitince, 1964'te Halit Refiğ'in "Gurbet kuşları" filmiyle sinemaya adım attı. Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncasıyla Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın ile onlarca filmde rol aldı.
"Gurbet Kuşları" filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi.
Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktararak Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde özel bir yer kapladı.
Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç’ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam zamanla bir kült filme dönüştü. Arkın; 1980’li yıllarda Ölüm Savaşçısı, Kavga, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990’lı yıllarda polisiye dizilere yöneldi. Oyunculuğunun yanı sıra televizyon sunuculuğu ve köşe yazarlığı da yaptı.
Gurbet Kuşları, Dünyayı Kurtaran Adam, Köroğlu, Battal Gazi Destanı ve Kara Murat gibi 300'den fazla filmde rol alan Arkın, aynı zamanda yönetmen, yapımcı ve senarist olarak da pek çok filme imza attı.
Cüneyt Arkın; 1969’da İnsanlar Yaşadıkça, 1976’da da Mağlup Edilemeyenler filmleriyle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali'nde (1972) jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney'i Baba filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçmesine rağmen daha sonra siyasi baskılarla Güney'in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın'ı en iyi erkek oyuncu seçti. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetti.
Arkın’a 1999’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ve 2013’te Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü verildi.
Yine 2013’te Engelsiz Yaşam Vakfı tarafından Yaşam Boyu Meslek ve Onur Ödülü verilen Arkın, 2013’te Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün sahibi olmuştu. Arkın geçen yıl da Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüştü.
Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Arkın'ın yeni gelişen sinema oyuncusu kariyeri nedeniyle evlilik uzun sürmedi.
1968 yılında çini fabrikası sahibi olan bir ailenin kızı Betül Işıl ile tanıştı. Cüneyt Arkın, 1968 yılında boşandıktan bir yıl sonra, 1969'da Betül Işıl ile nişanlandı, 1970'te evlendiler ve 1971'de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocukları oldu.
Kızı bir şirkette genel müdürlük yapan Arkın'ın oğullarından Murat da dizilerde oyunculuk yapmayı seçti
Bir dönem alkol tedavisi gören olan Arkın, alkol, uyuşturucu ve gençliğin sorunları konulu sayısız konferans verdi, bunlarla ilgili teşekkür beratları ve onur ödülleri aldı.