Hülya Karabağlı / ANKARA
CHP, son üç yılda cüzzamda artışa dikkat çekerek Meclis araştırması istedi. TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde, “2010 yılında 8, 2011’de 3, 2012 yılının ilk üç ayında 3 hasta hastanelere başvurmuştur” denildi.
Önergenin gerekçesinde, “Hastalığa yakalanma riskinin genelde çok çocuklu, aynı odada kalan yoksul ailelerde ortaya çıktığı ve birçok hastanın maddi imkansızlık ve/veya hastalıktan utanma, içe kapanma, toplumdan uzaklaşma vb. nedenlerle sağlık kurumuna başvuruda bulunmadığı da düşünüldüğünde araştırma komisyonu kurulması talebinin önemi anlaşılacaktır” dendi. CHP’nin Meclis araştırma önergesi şöyle.
Bilindiği üzere 25-31 Ocak tarihleri arasında “Cüzzam Haftası” ve 27 Ocak 2013 “Dünya Cüzzam Günü” olarak belirlenmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1991 yılında ortadan kalktığı ilan edilen cüzzam (Lepra) hastalığından, Batı Pasifik’te yılda binlerce yeni vaka rapor edildiğini bildirerek bu ülkeleri uyarırken, cüzzamı bir halk sağlığı problemi olmaktan çıkaran Türkiye’de de maalesef yeni vakalar görülmeye başlanmıştır. Basına da yansıyan duruma göre 2002’den 2010 yılına kadar yeni vaka görülmezken, 2010 yılında 8, 2011’de 3, 2012 yılının ilk üç ayında 3 hasta hastanelere başvurmuştur.
Türkiye'de 10 bine yakın cüzzam hastasının bulunduğu 1976 yılından itibaren hedefine cüzzamla savaşı yerleştiren Profesör Dr. Türkan Saylan Türkiye'yi karış karış gezerek "Biz büyük bir aileyiz" sloganıyla hastalarını tedavi etmişi, onlar için projeler üretmiş, İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi'nin kurulmasına öncülük etmiş, Cüzzamla Savaş Derneği'ni kurmuştur.
Halk arasında cüzzam olarak bilinen lepra mikrobu, başta çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Birçok kişide soydan gelen bağışıklık bulunmakta ancak bağışıklığı olmayanlar hastaya uzun süreli temasta hastalığı kapabilmektedir. LEPRA hastaları daha çok kırsal kesimdeki yoksul hastalardır. Sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamamış bir kesimde yoğunlaşmaktadırlar. Genellikle çok çocuklu ailelerde yaygındır. Tek odada yaşayan, aynı kaptan yiyen, yetersiz ve tek tip beslenen, direnci düşük ailelerde enfeksiyon daha çabuk yayılır. Aile içinde uzun süre yakın temasta bulunulduğunda, hastalık, direnci düşük doğmuş küçük çocuklara geçiyor. Lepralı hasta tedavisini sürdürmüyorsa, sürekli öksürüp hapşırıyorsa, başkasına bulaştırma ve hastalığı yayma olasılığı vardır. Ayrıca Genetik yatkınlık da lepra hastalığının ortaya çıkmasında önemli bir faktördür.