Dağlıca Taburu'nda köpek katliamı iddiası

Dağlıca Taburu'nda köpek katliamı iddiası

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde bir kişi, Dağlıca Taburu'nda bir rütbelinin tabur içinde köpekleri silahla katlettiğini 5 gün önce e-posta ile hayvanseverlere ve hayvan hakları savunucularına ulaştırdı.

Bunun üzerine harekete geçen Hayvan Hakları Federasyonu ve hayvan hakları savunucuları, durumu Genelkurmay Başkanlığı ile Orman ve Su İşleri Hakkari Milli Parklar Müdürü Necmettin Yılmaz'a bildirdi. Kendisine ulaşan bilgi doğrultusunda inceleme yapmak için Dağlıca Taburu'na giden Yılmaz, içeri alınmadı. Yılmaz, "İddia üzerine olay mahalline gittik. Ancak yönetmelik gereği içeri alınmamızın suç olduğu söylendi. İnceleme yapmadan geri döndük. Konuyla ilgili bakanlığımıza ve Hakkari Valiliği'ne bilgi verdik. Ancak ilk fırsatta inceleme yapacağız" dedi.

'Hassas bölge, korkuya neden oluyor'

Hayvanseverleri ayağa kaldıran olayla ilgili Genelkurmay Başkanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na yazılı olarak başvuran Hayvan Hakları Federasyonu, bölgenin hassas olduğunu, olayın korkuya neden olduğuna dikkat çekti. Yazılı başvuruda şöyle denildi: "40'a yakın köpek bir askeri yetkili tarafından silahla gelişigüzel öldürülmüş. Kanunların koruyucusu konumunda olan bir kolluk kuvvetinde görev yapan bir subay tarafından bunun yapılması kabul edilemez bir durum.

Gülay Özek'in Doğan Haber ajansı'nda yer alan haberine göre, ayrıca bir komutanın gelişigüzel açtığı ateşin korku ve paniğe yol açması ayrı bir tartışma konusudur. Söz konusu katliamın oldukça hassas bir bölgede, hassas bir kurum içinde gerçekleşmiş olması elimizi, kolumuzu bağlamamalıdır. Bu subayla ilgili yasal inceleme başaltılıp psikolojisinin görevine engel teşkil edip etmediği tespit edilmeli. Orman ve Su İşleri Hakkari Şube Müdürlüğü personellerinin karakol içinde gerekli incelemeleri yapması sağlanmalı. Ayrıca Hakkari sınırları içinde bir hayvan bakım evi yapılması talebimiz var."

'Ne olur yardım edin, kötü şeyler oluyor'

Marmaris Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Suna Ak ise olaya şahit olan bir kişinin kendisini aradığını belirterek, "Beni arayan kişi o kadar heyecanlıydı ki, sesi titriyordu. Daha sonra birisi daha aradı, 'Ne olur yardım edin burada çok kötü şeyler oluyor' dedi. Ben de gerekli yerleri aradım. Genelkurmay'dan olayın basına verilmemesi istenmiş. Ama bu kadar ciddi bir olayın örtbas edilmemesi gerekir. Bugün hayvanları öldüren yarın oradaki askerlerin de canına kastedebilir. Bu kişinin ordan uzaklaştırılması için elimizden geleni yapacağız" dedi.