28 Şubat davasında verilen müebbet hapis cezalarını onamasının ardından hapse giren 81 yaşındaki emekli orgeneral Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan’ın eşi ekonomist Prof. Dr. Dani Rodrik, “28 Şubat dönemi ile ‘28 Şubat davası’ arasında ayrım yapmak lazım. 28 Şubat dönemi, mağduriyetlerin yaşandığı sorunlu bir dönem. Bu dönemin faturası, hukuk kurallarının hiç edildiği bir dava ile birkaç kişiye çıkarıldı" dedi.
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 28 Şubat davasına ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında dünyaca ünlü ekonomi profesörü Dani Rodrik ile yaptığı görüşmeye yer verdi.
Pehlivan, şunları kaydetti:
"Dünyanın en bilinen ekonomi profesörlerinden biriydi... Eşiyle birlikte bir koca kumpası çökertmek için elini taşın altına koyandı... Binlerce kilometre uzakta, Türkiye’ye adalet gelsin diye mücadele verendi. Tanıyorsunuz, adı Dani Rodrik. Türkiye’de geniş çevrenin “Çetin Doğan’ın damadı” diye de tanımladığı, Harvard Üniversitesi öğretim üyelerinden. Rodrik, eşi Pınar Doğan ile Balyoz davasındaki örgütlü sahteciliği ortaya çıkaranlardandı. Yıllar sonra, “meğer haklıymış” denilenlerdendi.
Gelin görün ki... Kumpas dönemi bitti derken kayınpederi Çetin Doğan yine hapse girdi. Bugünkü davayı kurgulayan da aynı örgüt, yani Fethullahçılardı.
Peki, şimdi ne düşünüyordu?
Dani Rodrik’e sordum. Şu yanıtı aldım:
'28 Şubat dönemi ile ‘28 Şubat davası’ arasında ayrım yapmak lazım. 28 Şubat dönemi, mağduriyetlerin yaşandığı sorunlu bir dönem. Bu dönemin faturası, hukuk kurallarının hiç edildiği bir dava ile birkaç kişiye çıkarıldı. Balyoz-Ergenekon gibi kurgu davalarda gördüğümüz benzer yöntem ve dijital delillerle bir kez daha insanlar mahkûm edildi. Kanımca böyle bir sürecin, adalete hizmet etmesi ya da yaşanmış mağduriyetleri gidermesi mümkün değil.'"
TIKLAYIN: Pınar Doğan ve Dani Rodrik: Ordudaki AKP alerjisine karşıyız, ama Balyoz bir kan davası!