Danışmanlık şirketi Kearney, ‘Kimya Sektörü Yöneticileri Birleşme ve Satın Almalar Araştırması’nın 2022 yılı sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre; dünya genelinde bu alanda birleşme ve satın almalar, 2019-2021 arasında yüzde 29 gerileyerek 333 milyar dolardan 236 milyar dolara düştü. Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, “Yabancı yatırımcı ilgisi, artan küresel emtia maliyetleri, enerji dönüşümü, uluslararası ticaretteki kısıtlamalar ve bozulan küresel tedarik zincirleri nedeniyle önümüzdeki dönemde tekrar artacaktır” dedi.
Kearney, her yıl yaptığı ‘Kimya Sektörü Yöneticileri Birleşme ve Satın Almalar Araştırması’nın 2022 yılı sonuçlarını açıkladı.
Kimya sektörü yöneticileri, birleşme ve satın almaların artmasını bekliyor
Uluslararası kimya şirketlerinin yöneticileri arasında gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yüzde 50’si, önümüzdeki 12 ay içinde birleşme ve satın almaların artmasını beklediklerini ifade etti. Azalma bekleyenlerin oranı yüzde 14 ile sınırlı kaldı. Yöneticilerin yüzde 9’u ise birleşme ve satın almalarda güçlü bir artış gerçekleşeceği öngörüsünde bulundu.
Araştırmaya göre; dünya genelinde kimya sektöründe birleşme ve satın almalar 2019 ile 2021 arasında yüzde 29 gerileyerek 333 milyar dolardan 236 milyar dolara düştü. Gerilemede büyük hacimli mega birleşme ve satın alma işlemlerinde yaşanan düşüş etkili oldu. Buna göre 2019’da birleşme ve satın almaların yüzde 10’u, 10 milyar dolar ve üstündeki mega anlaşmalardan oluşuyordu. 2021’de ise mega birleşmeler, toplam hacmin yüzde 3’üne geriledi.
Bununla birlikte sektörde, birleşme ve satın almaların önümüzdeki 12 ayda sıçrayacağına dair iyimserlik bulunuyor. 2021 yılında görüşmelere başlanan olası birleşme ve satın almaların 2017 ve 2018’in çok üzerinde olması, 2022’de işlem sayısında artış yaşanacağının işareti olarak değerlendiriliyor.
Araştırmaya göre; çevresel ve toplumsal amaçlar, birleşme ve satın almaların en önemli nedenlerinden biri haline geldi. Uluslararası kimya şirketlerinin yöneticilerinin yüzde 35’i, birleşme ve satın almaların en önemli gündem maddesi olarak bunu gösterdi. Yöneticilerin yüzde 85’i, bu amaçla yapılacak satın alma ve birleşmelerin bu alandaki yeni teknolojileri geliştirmeye yönelik olacağını belirtti. Yüzde 75 ise bu amaçla yapılan yatırımların hedefinin işleri çeşitlendirerek çevresel ve toplumsal hedefleri gerçekleştirmek olduğunu ifade etti.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Kearney Şirket Ortağı Thomas Rings, sektörün küresel ekonomik aktivite ve büyümede önemli bir paya sahip olduğunu belirtti. Rings’in değerlendirmesi şöyle:
“Üst düzey yöneticiler arasında geleceğe dair iyimserliğin artmış olması, dünya ekonomisi için iyi bir haber. Çevresel ve toplumsal amaçlı birleşme ve satın almaların artacağı yönündeki beklenti de umut verici. Geçmişte bu amaca yönelik çok az birleşme ve satın alma görürdük. Bu yılki veriler kimya şirketlerinin ilk kez çevresel, toplumsal kaygılarla yatırımlarını çeşitlendirdiklerini gösteriyor. İklim konusunda duyarlı firmaların ufukları elbette ticaretin ötesinde, küresel iklim hedefleriyle şekillenmeli."
Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur da küresel kimya şirketlerinin Türkiye’ye yönelik yatırım fırsatlarını daha yakından incelemeye başladıkları belirtti. Okutur’un değerlendirmesi şöyle:
“Türk kimya sektörü, güçlü teknik altyapısı ve önemli pazarların ortasındaki konumu ile ihracatın önemli bir dinamosu olmaya devam ediyor. Sektörde özellikle 2016-2019 yıllarında gördüğümüz yabancı yatırımcı ilgisi, artan küresel emtia maliyetleri, enerji dönüşümü, uluslararası ticaretteki kısıtlamalar ve bozulan küresel tedarik zincirleri nedeniyle önümüzdeki dönemde tekrar artacaktır. Kimya sektörü Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hasılasında da önemli bir paya sahip. Yabancı sermaye yatırımlarında artış ekonomik aktiviteyi güçlü şekilde destekleyecek.”