Danıştay 10. Dairesi, Munzur Vadisi'ne yapımı planlanan HES ve barajlara ilişkin kararını verdi. 10 yıllık hukuki sürecin sonunda verilen kararda, "ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı" alınmadıkça projelerle ilgili onay ve izin verilemeyeceğine hükmedildi.
Bianet'te yer alan habere göre; Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen projelere onay kararını temyize götüren Dersim Barosu Başkanı Avukat Barış Yıldırım, gelinen aşamada davalı Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Konaktepe Elektrik Üretim A.Ş. ile Zorlu Doğal Elektrik Üretim A.Ş.'nin yaptığı Karar Düzeltme başvurusunun reddedildiğini aktardı ve ekledi:
"Böylelikle gerek Munzur Vadisi Millî Parkı bakımından ve gerekse de Millî Parklar hukuku bakımından tarihi bir karar verilmiştir."
Danıştay 10. Daire Tetkik hakimi Fuat Kara, Anayasa'nın 56. Madde hükmü ve 2872 sayılı yasanın 10. Maddesi birlikte değerlendirildiğinde, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının bulunduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu" vurgulayarak projeye onay verilemeyeceğini şöyle açıkladı:
"Öncelikle, davaya konu projelerle ilgili olarak hazırlanan fizibilite raporları çerçevesinde, projelerin, 'çevreye uyumlu' olup olmadığının tespiti bakımından, çevre mevzuatı açısından zorunlu olan "ÇED" sürecinin tamamlanması gerekmektedir.
"Aksi takdirde 2872 sayılı yasanın 10. Maddesinde belirtildiği üzere, Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça projelerle ilgili onay ve izin verilemez."
Danıştay "Konaktepe 1 Barajı HES ve Konaktepe 2 Barajı HES inşaatlarının iptali istemiyle Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin E:2010/2183 sayılı dosyasında açılan davada, söz konusu projelere devam edilebilmesi için ÇED raporu alınması gerektiğinin" hatırlatıldığı aktarıldı.
Ancak 27.01.2012 tarihli cevap yazısında şunlar kaydedildi:
"ÇED raporu alınmadığı anlaşıldığından, davacılar tarafından yapılan başvurunun bu gerekçe ile reddine ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verdiği, bu kararın temyizi üzerine, temyiz aşamasında, davalı idare ve müdahil tarafından bu kararın yürütülmesinin durdurulması isteminin de Dairemiz ve Danıştay 14. Dairesinden oluşan Müşterek Kurul tarafından 25.12.2012 tarihinde reddedildiği görülmektedir.
"Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Ankara 3. İdare Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere adı geçen mahkemeye gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi."